Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1927 E. 2020/1162 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1927
KARAR NO : 2020/1162
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2018
NUMARASI : 2016/329 Esas – 2018/695 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/11/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkili Şirket, 2015 yılı Eylül ayında davalı şirket tarafından bilgisi ve onayı dışında … hattın daha kendisine tahsis edildiğini, davacı müvekkili Şirkete ait olmayan sahte kaşe, imza ve sair evraklar ile 2015 yılı Ağustos ayında işbu hatlar için sahte abonmanlık sözleşmesi düzenlendiğini ve imzalandığını tespit etmiş ve davalı Şirketten öncelikle defalarca telefon görüşmesi yapılarak, durum anlatılmış ve bu durumun derhal düzeltilmesi talep edilmiş, hiç bir sonuç alınamaması nedeniyle Eyüp … Noterliği’nin 28/10/2015 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, “…keşideci müvekkili Şirkete ait olmayan sahte kaşe, imza ve sair evraklar ile imzalanan … ve 13 hat dahil” Ağustos 2015 tarihli abonelik sözleşmesinin derhal sonlandırılması talep edilmiş, 28/10/2015 tarihinde düzenlenen ihtarnameye rağmen davalı şirket büyük gecikme ile abonmanlık sözleşmesini her nedense, ancak Ocak 2016’da sonlandırmış ve bu süre içerisinde fatura göndermeye devam etmiş, davacı müvekkili şirket işbu faturaları ödemek zorunda kalmış olup, müvekkili şirket tarafından yapılan fatura ödemelerinin davalı şirket tarafından tüm sözlü taleplere rağmen geri ödenmemesi üzerine bu defa davalı şirket aleyhine Beyoğlu …. Noterliği’nin 16/02/2016 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ödenen toplam 10.986,99-TL’nin ihtarnamenin kendilerine tebliğinden itibaren en geç 5 gün içerisinde geri ödenmesinin talep edildiğini, işbu ihtarnamenin davalı şirket tarafından 17/02/2016 tarihinde tebliğ alınmasına rağmen olumlu veya olumsuz herhangi bir geri dönüş alınamadığını belirterek, dava dilekçesinde bilgileri verilen ve ödemeleri yapılan faturalardan ve hiçbir şekil ve surette kullanılmayan toplam 13 hat için haksız ve mesnetsiz olarak sehven ödenen toplam 10.986,99 TL’nin temerrüd tarihi olan 22/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu ve pasif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davanın işlemi yapan bayiye ihbarının gerektiğini, davacının iş bu davayı ikame etmekte hukuki yararı olmadığını, davacının “bilgi ve onayı olmadan şirket yetkilisi … imzası kullanılmak suretiyle adına sözleşme yapıldığını ve bu suretle yapılan görüşme ve satırı almaların kendisine borç olarak yansıtıldığını” iddia ettiğini, şüpheli eylemlere ilişkin abonelerin müvekkiline fraud ihbarında bulunduklarını, ancak müvekkilince soruşturma ekiplerince yapılan incelemelerde; … şirketi temsile yetkili olduğu, hatların … tarafından açılması sebebiyle haksız bulunduğunu, bu nedenle davanın haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğunun açık olduğunu, davacının herhangi bir ihtirazı kayıt olmaksızın borcu ödedikten sonra istirdat davası açmasının hukuken mümkün olmadığını, davacıya tahakkuk ettirilen faturaların usulüne uygun olduğunu ve müvekkil şirket tarafından davacı şirkete kullanımlarının dışında bir bedel yansıtılmadığını belirterek, davanın bayiye ihbarına, davanın müvekkili şirket nazarında pasif husumet nedeniyle reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/608 Esas sayılı yargılama dosyasında aldırılan bilirkişi raporu ile davacıya hat tahsisi yapılan sözleşme ve eklerindeki imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığının tespit edilmiş olması, davacının davalıya sözleşme ve hat tahsisinin sahte işlem ile yapıldığını ihtar etmiş olması, taraf defter ve belgelerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacının 13 hat tahsis edilmesinden dolayı 10.986,99-TL ödemiş olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle davacının adına sahte imza ve kaşe ile hat tahsis edildiği ve bu hatlardan dolayı davacının davalıya ödediği 10.986,99-TL’yi ihtar tarihinden itibaren istirdadını talep edebileceği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, 10.986,99-TL’nin 23/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvurusunda; yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun tanzim edildiği ceza dosyası kesinleşmemiş olup, ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi veya yerel mahkemece imza incelemesi yaptırılması gerekirken ceza dosyasında tanzim edilen rapora itibar edilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı şirketin tacir sıfatına haiz olması ve fatura bedellerini ihtirazi kayıtsız olarak aylık dönemler halinde ödemiş olması nedeniyle alacak iddiasında bulunamayacağını, yerel mahkemece dava konusu GSM hatlarının hangi İMEİ numaralı cihazlarda kullanıldığı, hatların kullanıldığı cihazların davacı şirket yetkili veya çalışanlarına ait olup olmadığının tespit edilmesi yönünde araştırma yapılması, dava konusu GSM hatları ile davacı şirket tarafından kullanılan GSM hatları arasında iletişim bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekirken dosya üzerinde yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın davanın kabulüne karar verildiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.Davacı, bilgisi ve onayı olmadan sahte kaşe ve imza ile evrak düzenlenip kendilerine hat tahsis edildiğini, bu hatlara ilişkin davalı tarafından fatura düzenlenip gönderildiğini, icra takibi yapılmasın diye ödeme yaptıklarını, davalı tarafından düzenlenen faturalardan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve ödedikleri bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının abonelik sözleşmesi yaptığını, … tek fatura numarasına bağlı 13 GSM hattı aldığını, hat faturalarını ihtirazi kayıt koymadan ödediğini, hatlarla ilgili sözleşmeyi … ürünleri satan bayi ile yapıldığından kendilerine husumet yöneltilmeyeceğini savunmuştur.Dosya kapsamına göre; şikayetçiler ….Ltd. Şti., sanıklar … aleyhine 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na Muhalefet suçu ile 04/08/2015 suç tarihi itibariyle Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/608 Esas sayılı dosyasında ceza davası açıldığı, ceza dosyasında davalı … A.Ş. ve davacı ……Ltd. Şti. adına düzenlenmiş olan 04/08/2015 tarihli Kurumsal Abonelik Sözleşmesinin imza incelemesine yönelik bilirkişi raporuna göre; 04/08/2015 tarihli abonelik sözleşmesinde …Ltd. Şti. adına atılmış “Abone” imzaları ile ilgili şirkette imza atmaya yetkili … ait mevcut mukayese imzalarına kıyasla bu kişilerin eli ürünü olmadığı, ayrıca “Abone” imzaları ile sözleşmenin düzenlendikleri davalının bayisi olan şirkette imza atmaya yetkili … ait mevcut mukayese imzalar arasında aynı el ürünü olduklarını gösterir nitelikte bir benzerlik saptanmadığı tespit edilmiştir. Somut olayda; ihtilafa konu aboneliklerin ağustos 2015 tarihli sözleşmeye dayalı olarak hatların kullanıma açıldığı ,davacı şirket yetkilileri tarafından ilk faturanın gelmesinin akabinde davalı şirkete mail göndererek ,sözleşmede ki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığı ,hatların kullanımlarında olmadığı ,zaten davalı şirketin abonesi olduklarını ve kurumsal hatlarının mevcut olduğunu bildirmişler ,ancak davalı tarafça hatlar kullanıma kapatılmadığı gibi ,kullanıcı bakımından önemli zarara neden olabilecek soruna bir çözüm bulunmamıştır.Bunun üzerine davacı şirket tarafından davalı …’ye Eyüp …. Noterliği’nin 28/10/2015 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek, “…keşideci müvekkili Şirkete ait olmayan sahte kaşe, imza ve sair evraklar ile imzalanan … ve 13 hat dahil” Ağustos 2015 tarihli abonelik sözleşmesinin derhal sonlandırılmasını ve tüm hatların görüşmeye kapatılması ihtar edilmiş, ihtarname 03/11/2015 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş, ancak tebliğden sonra hat iptali yapılmayarak, fatura göndermeye devam edilmiş ve abonelik sözleşmesi ancak Ocak 2016 da sonlandırılmıştır. Tarafların defterleri, dosyada yer alan ödeme belgeleri doğrultusunda davacı yanca hatların kapatılması talep edildiği halde kullanıma kapatılmaması ,kimin kullanımında olduğu tesbit edilemeyen ancak davacının kullanımında olmayan 13 adet GSM hattı nedeniyle davacının kullanım bedellerini ödemek suretiyle zarara uğradığı sabittir.Davacı şirket yetkilisi tarafından tarafından imzalanmadığı tespit edilen sözleşmenin yürürlükte kaldığı Ağustos 2015- Şubat 2016 dönemleri arasındaki 7 aylık sürede toplamda 10.986,99-TL’nin davalıya haksız olarak ödenmiş olduğu, bu itibarla istirdadını talep edebileceği tespit edilmekle, İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olup, istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 750,52- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 187,64- TL harcın mahsubu ile bakiye 562,88-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/11/2020