Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/192 E. 2018/1221 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/192
KARAR NO : 2018/1221
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2017
NUMARASI : 2016/203 Esas 2017/448 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/10/2018 (28/10/2018 yazım tarihli )
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili;davacı şirketin sigortalısının Bursa’dan satın aldığı makine ve malzemeleri İstanbul’daki adresine nakli esnasında oluşabilecek rizikolara karşı 31/07/2012 tarih ve 0001-0571802 numaralı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile 76.036,64 TL sigorta bedeli ile sigortaladığını, sigortalı emtianın davalının sorumluğunda iken 01/08/2012 tarihinde hasara maruz kalması sonucu dava dışı şirketin davacı sigorta şirketi ile davalı aleyhine açtığı dava sonucunda İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/11/2014 tarih ve 2014/413 E.-2014/343 K.sayılı kararının davalılar aleyhine Bakırköy 3.İcra Dairesinin 2014/18393 E.sayılı dosyası ile icraya konulması üzerine davacı tarafından dosyaya 13/01/2015 tarihinde 103.463,14-TL ödendiğini, icra dosyasına ödenen miktarın tamamının tahsili için davalı taşıyıcı aleyhine icra takibi başlattıklarını ,ancak davalının takibe itiraz ettiğini bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili; İst. 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/413 esas.sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmediğini,davacının sigortalısı dava dışı 3.kişi sigortalatan … Tic.Ltd.Şirketi ile müvekkil şirket arasında taşıma sözleşmesi akdedildiğini, davalıya atfedilecek bir kusur olamayacağını, maddi hasarlı kazanın müvekkilin kusurundan kaynaklanmadığını, 3.kişinin makineyi taşıyacak olan vince taşıma aparatını tekniğine uygun şekilde takmadığından dava konusu kazanın vuku bulduğunu, taşıma sözleşmesinin ilgili maddesi gereği davalının sorumsuzluğunu getiren madde hükmünün geçerliliğine yönelik itirazın yerinde olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, İstanbul 13 ATM’nin 2014/413 Esas, 2014/413 karar sayılı ilamının Yargıtay”ca onanarak kesinleştiği, taraflara atfedilecek kusur ve sorumsuzluk anlaşmasının hükümsüzlüğünü tesbit edildiği ve davalı taşıyıcının hasar nedeniyle %75 oranında kusurlu olduğu hususunda kesin hüküm teşkil ettiği, öte yandan dava dışı … firmasının sigortacısı olan davacının takip doyasına ödediği tutarın tamamı için davalıya rücu edemeyeceği,davacının İstanbul 13 ATM’nin hasar bedeli olarak hükmettiği 60.000-TL için sigortacı sıfatıyla hasar sorumlusu taşıyıcı davalıya rücu edebileceği, hükmün ferileri için her ikisi de faiz işlemesine, dava açılmasına ve takip yapılmasına sebebiyet verdiklerinden davacı ve davalının eşit oranda sorumlu oldukları, bu nedenle davacının hasar bedeline haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek faiz, mahkemece hükmedilen yargı gideri ve ilamlı takip giderlerinin yarısı oranında davalıya rücu edebileceği Bakırköy …İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyasında yer alan kapak hesabına göre davacının; dayanak ilamda hükmedilen hasar bedeli olan 60.000-TLnin tamamından , işlemiş faiz ve yargılama giderlerinin(29.289,61-TL) yarısı 14.644,81-TL ile kapak hesabının fer’ilerinin(14.173,53-TL) yarısı olan 7.086,77-TL toplamı 81.731,58-TL için davalıya rücu edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile , takibin 81.731,58- TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yılık % 10,50 oranından başlamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek devamına, Alacak likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takdiren % 20 ‘si tutarı icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; davacının faiz istemi olmadığı halde faiz işletilmesine karar verildiğini, alacak likit olmamasına rağmen icra inkar tazminatına hükmedildiğini, İstanbul 13.ATMnin 2014/413 esas sayılı dosyasının kesinleşmediğini, asıl alacak üzerinden davalı müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesin de yasaya aykırı olduğunu, sözleşmenin 3 nolu maddesi gereği davacının zararını müvekkilinden tahsil etmesini gerektirecek hukuki bir dayanağının olmadığını,, bilirkişi raporunda belirtilen hususların dikkate alınmadığını, müvekkilinin olayın tek sorumlusu olarak addedildiğini, gerekçe ile hüküm arasında çelişki olduğunu,mahkeme aksi kanaatte olsa dahi alacağın yarısından fazlasına hükmedemeyeecğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :Sigortalı tarafından sorumluluk sigortacısı dosya davacısı ve taşımayı yapan şirket davalı aleyhinde açtığı dava İst. 13. ATM 03/11/2014 tarih ve 2014/413 E-2014/343 K sayılı kararı ile karara bağlanmış ve davalı taşıyıcının dava konusu hasardan % 75 oranında sorumlu olduğu, sorumlu olduğu 60.000 TL nin hasar tarihinden itibaren faiz işletilerek davalılar tarafından müteselsilen davacıya ödenmesine karar verildiği, davalı taşıyıcı ile sigortalının 01/01/2012 tarihli sorumsuzluk anlaşmasının geçersiz olduğunun Yargıtay onama kararı ile belirlendiği-kesinleştiği anlaşılmaktadır.Davacının karara bağlanan tutarı, Bakırköy… İcra Dairesinin …. esas sayılı icra dairesine ödediği ve davalıya rücuu için Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattığı , itiraz üzerine eldeki davayı açtığı,Mahkemenin , İst. 13. ATM ‘nin 2014/413 sayılı dosyasında hükmolunan 60.000-TL hasar bedelinin tamamı ile hükmün ferilerinin yarısından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle bu kısımlar bakımından 1/2 oranında rücu edebileceği kabul edilerek yarı oranında alacak için itirazın iptaline karar verdiği anlaşılmaktadır.TTK nun 1472-(1) maddesine göre sigortacı ,sigorta tazminatını ödediğinde ,hukuken sigortalının yerine geçer .Sigortalının ,gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel kadar ,sigortacıya intikal eder. Sigortalı tarafından dosya davacısı sigorta şirketi ile taşıyıcı hakkında açılmış bulunan tazminat davasın da sigortacının akde aykırı davranarak teminat verdiği hasarı ödemediği ;bu dava da sigortalı ve davalı taşıyıcının kusur oranlarının ayrı ayrı belirlendiği ve davacı sigorta şirketine de izafe edilebilecek sigortalının kusur oranı düşülmek suretiyle geriye kalan 60.000-TL tazminatın hasar tarihinden itibaren faiz işletilerek davalı taşıyıcıdan ve davacının sigortacısından tahsiline karar verilmekle davalı taşıyıcının kusuru oranına göre tazminata hükmedildiğinden , dosyada alınan bilirkişi raporundaki takibe konu tutarın 1/2 sinden davalının sorumlu olduğu yönündeki kanaatin bir dayanağı yoktur. Davacının sigortalısının (çalışanının) oluşan hasardan % 25 oranında kusurlu olduğu zaten mahkemece belirlenmiş ve davalının sorumluluğu % 75 üzerinden tahakkuk ettirilmiştir. % 75 oranında sorumlu olunan tutarın bir de % 50 sine hükmedilmesi gerektiği yönündeki bilirkişi görüşü ve bu hususa yönelik davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde değildir.
Elde ki dava itirazın iptali davası olup, dava dilekçesinde faiz talebi olmadığı halde talebi aşar şekilde hüküm verildiğine ilişkin ileri sürülen sebeb ; takip talebinde faiz istendiği, davalının borcun tamamına yönelik itirazı faizi de kapsadığından itirazın iptali kararıyla birlikte faizin ne şekilde işletileceğine ilişkin karar, talebin aşılması sayılamayacağından yerinde görülmemiştir.
İst. 13. ATM ‘nin 2014/413 esas sayılı kararının icraya konu edilebilmesi için kesinleşmesine gerek bulunmamaktadır.Ödeme tarihinde veya ilamın icraya konulduğu tarihte kesinleşmemiş olması davalının yapılan ödemeden sorumlu olmadığı sonucuna yol açmaz. Davalının sorumluluk sigortacısı olan … Sigorta AŞ ye başvurmadan önce asıl sorumluya rücu etmesi (davalının sigortacısına rücu etmemesi) zorunlu olmadığı gibi, eldeki dava davalının sigortacısına rücuuna da engel olmadığı,itirazın iptaline karar verilen tutar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden asıl alacak kadar vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf nedenleri yerinde değildir.
Davacının sigortalısı ile davalı arasındaki sözleşmede yer alan sorumsuzluk şartının davacının sigortalısını bağlamadığına ilişkin hüküm Yargıtay”ca onanarak kesinleştiğinden tartışılması mümkün değildir. Bu bağlamda davacının sigortalısının davalı ile yaptığı sorumsuzluk anlaşması davacının sigortalısını bağlamıyorsa sigortalısının haklarına halef olan davacı sigortacıyı da bağlamaz. Bu anlamda davalının oluşan hasardan sorumlu olmadığı yönündeki istinaf nedenleri, kesinleşen karar nedeniyle yeniden incelenemeyeceğinden yerinde bulunmamıştır.İst 13 ATM nin kararında davalının % 75 oranında sorumlu olduğu kabul edilerek 60.000-TL üzerinden davalının sorumluluğuna karar verildiğine göre bunu ödeyen davacı sigorta şirketinin bu miktar asıl alacağı kapsayan ödediği tutar üzerinden takibe geçmesi hukuka uygun olup, Mahkemenin takip konusu alacağın içerisinde yer alan 60.000-TL asıl alacağın tamamına hükmetmesi TTK nun 1472 madde hükmüne ve her ikisi mütemerrit olan ve faiz ödemekle yükümlü davalılar arasında hükmün ferilerinin ve faizin 1/2 oranında paylaştırılması ise TBK nun 167-1 hükmüne uygun bulunmaktadır.
Takibe konu alacak ve ferileri kesinleşen mahkeme kararı ile sabit olup, talep belirlenebilir hesaplanabilir bir alacağa ilişkindir.Bu sebeble likit lacağa haksız itiraz nedeniyle davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de , isabetsizlik olmadığından davalı vekilinin istinaf nedenleri tümüyle yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM
:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davalıdan alınması gereken 5.583,08- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 1.395,78- TLnin mahsubu ile bakiye 4.187,30 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.11/10/2018