Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/191 E. 2018/822 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/191
KARAR NO : 2018/822
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2017
NUMARASI : 2015/1281 Esas 2017/650 Karar
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/06/2018 (17/07/2018 yazım tarihli )
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; müvekkilinin 02/02/2015 tarihinde davalı banka şubesine giderek kendisine ödenmesi gereken çekin, yetkisi bulunmadığı halde diğer davalıya ödendiğini, bunun üzerine bankaya noter kanalıyla ihtarname gönderildiğini, kamera kayıtlarının saklanması gerektiğini bildirdiklerini, delillerin tespiti için Bakırköy 7.Sulh Mahkemesinin 2015/34 D.iş sayılı dosya ile tespit yapıldığını, bankaların güven kurumları olmaları sebebiyle hafif kusurları sebebiyle dahi mevduat sahiplerine vermiş oldukları zararlardan sorumlu olduklarını, müvekkilinin ibraz ettiği ve cirantası olduğu çekin bedelinin müvekkilinin bilgisi ve rızası hilafına yetkisi bulunmayan diğer davalı …’ye ödenmiş olmasının ağır kusur teşkil ettiğini, bankanın objektif özen yükümlülüğüne uymadığını, bankanın bu durumdan sorumlu olduğunu,davalıların eylemleri nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığı 683.614,10- TL maddi zararın şimdilik 100.000-TL sinin olay tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … vekili ;kısmi dava açılamayacağını,davacının müvekkilinin keşidecisi olduğu çekin bedelini çeki bankaya ibraz etmek suretiyle aldığını, davacının aradan 20 gün geçtikten sonra bankaya ihtarname çekerek iddiasını dile getirdiğini, yine aradan 2 ay geçtikten sonra tespit talep ettiğini, ihtarname çekerken ve tespit davası açarken müvekkiline suçlama yöneltmediğini, kamera kayıtlarında paranın müvekkiline teslim edilmediğinin sabit olduğunu, rızası dışında başka birine ödendiğini iddia eden birinin olay günü polise gitmesi gerektiğini, dekontları kendisinin imzaladığını, davacının beyanında samimi olmadığını, bütün bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
2-Davalı …Bankası vekili;bankadaki işlemlerin davacının bilgisi ve iradesi altında gerçekleştirildiğini,çekin bankaya ibraz edildiğini, bedelinin ödendiğini, dekontun imzalandığını, 683.604,10 TL gibi büyük bir miktarlı çeki tahsil etmeden bankayı terk etmenin mümkün olmadığını, çek miktarının biliniyor olmasına rağmen kısmi dava açılmasının mantıklı olmadığını, bütün bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Yapılan bilirkişi incelemeleri ve dosya kapsamına göre söz konusu çek bedelinin davacı tarafından davalı bankadan tahsil edildiği, para tahsil edildikten sonraki paylaşma v.s işlemlerin davacı ile davalı … ve dava dışı 3.şahıslar arasındaki başka bir ilişkiden v.s kaynaklanmış olabileceği, davalı bankanın bu durumda herhangi bir hafif veya ağır bir kusurunun bulunmadığını yine diğer davalınında sorumlu olduğuna ilişkin bir tespit bulunmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili paranın banka tarafından müvekkiline ödenmediğini davalı … ve yanında bulunan … isimli kişiye ödendiğini, bankanın objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kamera kayıtlarında paranın davacıya teslim edilmediğinin anlaşıldığını, tediye fişinin para alınmadan önce müvekkilince imzalandığını, müvekkilinin para paylaşım sürecinin içinde olmadığını, bankanın sorumlu olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: İstinaf incelemesi bakımından çözümü gereken husus bankadan tahsil ettiği çekin davalı bankanın kusurlu eylemi ile diğer davalı keşideciye ödendiği iddiasında davalı bankanın kusurlu davranıp davranmadığı noktasındadır.
Somut olayda, davalı …’nin davalı bankanın Güngören şubesine ait 31/01/2015 keşide tarihli 3150325 nolu 683.614,10 -TL bedelli çekin keşidesici olduğu, davacı …’ün ise çekin arkasında cirosunun bulunup çek hamili olduğu, Bakırköy 7.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/34 D.iş sayılı dosyasına ve tüm dosya kapsamına göre davacı …’ün olay günü banka şubesine yanında davalı keşideci ve dava dışı iki kişi ile birlikte geldiği, çekin davacı tarafından tahsil edilmek üzere olay günü 02.02.2015 tarihinde kimlik tespiti yapılmak ve ödeme dekontu üzerine imzası alınmak suretiyle aynı gün 14.10 sularında paranın, banka gişesi görüntülerine göre davacının icazeti ile o anda gişede yanında bulunan … yanında bulunan kişiye teslim edildiği ,davalıdan başkaca iki kişinin daha bulunduğu ve bu kişilerin davacıdan evvel bankaya gelerek işlemleri başlattıkları ve davacıdan daha sonra bankayı terkettikleri anlaşılmaktadır.
Bilirkişi tarafından yapılan tesbitlerde davacının yanında bulunan kişilerle birlikte hareket ettiği ve yanında ki kişiye paranın fiziken teslim edilmesine itirazda bulunmadığının tesbit edildiği anlaşılmaktadır.TBK 66 maddesine göre davalı bankayı sorumlu tutabilmek için banka çalışanının olayda kusurlu davrandığının tesbiti gerekmektedir.Çalışanların kusurlu ve objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiklerini gösterir bir davranışları tesbit edilemediği, davacının bankaya birlikte geldiği kişilerle birlikte çek karşılığını teslim aldığı ve tediye fişini de imzaladığı ,yanında ki kişilerle ne gibi bir ilişki içinde bulunduklarının banka tarafından bilinemeyeceği gibi çek keşidecisi davalı ile olan ilişkisinin de tesbit edilemediği , aradan geçen zamana göre iddiaların hayatın olağan akışına uygun olmadığı ; yapılan işlemlerde davacının rızası olduğunun kabulü gerektiği davanın reddine ilişkin hükümde isabetsizlik bulunmadığından davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 28/06/2018