Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1896 E. 2020/1080 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1896
KARAR NO: 2020/1080
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/07/2018
NUMARASI: 2014/747 Esas-2018/764 Karar
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin, davalı bankanın Bursa Şubesi’nden kredi kullandığını, kredinin ödenmesi amacıyla da alacaklı bulunduğu 03/09/2012 vadeli, 120.000,00 TL bedelli bir adet bonoyu davalı bankaya verdiğini, müvekkili tarafından bütün kredi borcunun ödenmiş olmasına rağmen davalı banka tarafından müvekkilinin alacaklı olduğu bononun müvekkiline iade edilmediğini, müvekkili tarafından davalı bankanın şubesine defalarca kez senedi almak için müracaat edildiğini ve fakat sonuç alınamadığını, 05/11/2012 tarihinde davaya konu bononun davalı banka şubesinde olduğunu gösterir kaydı içeren senet fotokopisinin müvekkiline teslim edildiğini, Beyoğlu … Noterliği’nin 13.06.2014 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bono davalı bankadan talep edilmişse de davalı banka tarafından ihtarnameye cevap dahi verilmediğini belirterek, müvekkilinin alacaklısı olduğu 03/09/2012 vadeli, 120.000,00 TL bedelli bir bononun davalı bankadan istirdadına karar verilerek müvekkile iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının Beyoğlu … Noterliği’nin 13/06/2014 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile şubeden iadesini talep ettiği 03/09/2012 vadeli, 120.000,00 TL bedelli bir bono müvekkili banka şubesi tarafından teminat olarak alınmadığını, banka kayıtlarında böyle bir senet bulunmadığını, müvekkili bankanın senet karşılığı kredi kullandırmadığını, senedi munzam senet olarak teminat amaçlı aldığını, müşterinin kredi borcunu tamamen ödedikten sonra da müşteri ve vekiliyle iletişime geçilip senet aslının şubeden teslim almalarını belirttiklerini, senedin takibe konulması yada müşteri aleyhine bir işlem yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkili banka şubesi tarafından senedin üstünün çizilerek iptal yazıldığını, müvekkili bankanın işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, basiretli bir tacir olarak tarafına düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini ve kendilerine vermiş oldukları telefon numarasından ulaşarak, senedi gelip almalarını istediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalı banka tarafından senedin varlığının inkar edildiği, ancak yaptırılan yazı ve imza incelemesi sonucunda senedin bankaya teslim edildiğinin tespit edildiği, yargılama sırasında da bono aslının davalı vekilince mahkemeye ibraz edilerek kasaya alındığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; dava konusu senedin iadesi için davanın açılmasında müvekkili bankanın hiçbir kusurunun bulunmadığını, senedi elinde bulunduran ve bir güven kurumu olan bankanın senedi kötü niyetli olarak kullanmasının mümkün olmadığını, dava konusu gerekçeli kararda her ne kadar ticari satımdan kaynaklanan istirdat davası olarak yer alsa da konunun tamamen senedin iadesine ilişkin olup nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen bononun istirdatı istemine ilişkindir. Kararın istinaf edilmesi sonrasında 11.06.2019 tarihinde davacının vefat ettiği incelenen nüfus kaydından anlaşılmıştır. Davacı vekilince sunulan Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1304 esas, 2019/1334 karar sayılı ilamına göre, davacının ölümü ile geriye kalan mirasçıları olan … ile …’ın mirası reddettikleri görülmüştür. Miras en yakın mirasçılar tarafından reddedildiğinden, murisin mirasının TMK’nın 612. maddesi uyarınca iflas hükümlerine göre tasfiyesi ve tasfiye memuru atanması gerekmektedir. Murisin taraf olduğu davalar ise atanacak tasfiye memuru eliyle yürütülebilecektir. Bu durumda mahkemece mirasın reddi kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, ilgili mahkemece mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi konusunda ihbarda bulunulduğu gözetilerek, tasfiye memuru atanmamış ise atanması sağlanmalı, atanmış ise tasfiye memurunun davaya katılımı sağlanarak yargılamaya devam edilmelidir. HMK’nın 114. maddesi gereğince taraf ve dava ehliyeti dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmek zorundadır. Açıklanan nedenlerle; diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin kararın HMK’nın 353(1)a-4. maddesi uyarınca kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2018 Tarih 2014/747 Esas 2018/764 Karar sayılı hükmünün HMK.’nın 353(1)a-4 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 2.049,30-TL istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 27/10/2020