Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1894
KARAR NO : 2018/1498
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2017
NUMARASI : 2017/29 E.- 2017/222 K.
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/11/2018 ( 26/12/2018 yazım tarihli)
Dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, davalı şirketin İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile müvekkiline karşı ilamsız icra takibi başlatttığı, müvekilinin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını,yasal süresi içinde icra takibine itiraz ettiğini, icra dairesinin “alacaklı şirketin tasarruf mevduatı sigorta fonu’na devredilen şirketlerden olduğunu, satış işlemleri hariç olmak üzere takibin devamına” karar verildiğini, belirterek , davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, dava konusu icra takibinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, müvekkilinin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası el konulan ve kayyum olarak TMSF’nin atandığı şirketlerden olduğunu, bugün itibariyle yönetimin tasarruf mevduatı sigorta fonu tarafından atanan kayyum heyeti tarafından yürütülmekte olduğunu, bu işlemlere ilişkin hükümetin çıkarmış olduğu KHK’larda yer alan düzenlemelere göre ilgili dava, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin TMSF’ye devredildiği için dava şartı yokluğu nedeniyle davacı tarafça talep edilen ihtiyari tedbir kararının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davalı şirketin 24/11/2016 tarihli resen tescil edildiği, dikkate alınarak, 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 16/1 Maddesinde düzenlenen ” 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” düzenlemesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; kararın hangi temele dayandırıldığının açık olarak bildirilmediğini ve bu durumun sonucu olarak üst kanun yoluna başvuru hakkı dolayısıyla hak arama hürriyeti hakkının etkin kullanımının önüne geçildiğini,sürecinde kendilerine yapılması gereken tebligatların yapılmadığını ve savunma haklarının kısıtlandığını, davalı … Şirketi’nin TMSF tarafından atanan kayyum heyeti tarafından yürütülmekte olan bir şirket olduğunu belirterek, mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İstinaf incelemesi için çözümü gereken husus davalı şirketin tüzel kişiliğinin halen devam edip etmediği ,olağanüstü hal sürecinde yayınlanan KHK lar gereği kapatılan şirketlerden olup olmadığı noktasındadır.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilen 23/11/2016 tarihli yazı içeriğinde”674 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 19.maddesinde kayyımlık yetkisinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devri düzenlendiği ,19/1 fıkrasında maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce terör örgütlerine aidiyeti ,iltisakı veya irtibatı nedeniyle CMK 133.madde uyarınca kayyım atanmasına karar verilen şirketlerde görev yapan kayyımların yetkilerinin hakim veya mahkeme tarafından kuruma devredileceği ,2.fıkrasında ise maddenin yürürlüğü tarihinden sonra ve olağanüstü halin devamı süresince terör örgütüne aidiyeti ,iltisakı veya irtibatı nedeniyle CMK 133.madde uyarınca şirketlere ve bu kanun hükmünde 13.maddesi uyarınca varlıklara kayyım atanmasına karar verildiği takdirde fonun kayyım olarak atanacağının düzenlendiği, Sakarya 2.Sulh Ceza Hakimliğinin 9.9.2016 tarihli 2016/3457….3460 ve Sakarya 1.Sulh Ceza Hakimliğinin 26/10/2016 tarih ve 2016/4152 D.İş sayılı dosyalarında verilen kararlarla kayyımların yetkileri fona devredilen veya fonun kayyım olarak atandığı aralarında davalı ….AŞ ye YK üyesi…in görevinin sonlandırılmasına yerine ..’…in atanmasına karar verildiği ve kararın şirketin sicil dosyasına tescili hususunun bildirildiği ve TMSF nin kayyım olarak atandığı şirketler listesinde davalı şirketinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı şirketin güncel ticaret sicil dosyasının sorgulanmasında ise;22 mart 2017 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği üzere ; 17.8.2016 tarihli 29804 sayılı resmi gazetede yayınlanan 670 sayılı olağanüstü hal kapsamında alınması gereken tedbirler hakkında kanun hükmünde kararnamenin 5.maddesinin 3.fıkrasında “kapatılan kurum ve kuruluş özel radyo ve televizyonlar ,gazete ,dergi yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları re’sen terkin edilir “hükmü uyarınca davalı …ve Ticaret AŞ nin 670 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 5/3 maddesi uyarınca ,bu kapsamda kapatılmış olup adı geçen firmanın 14.3.2017 tarihinde re’sen kapatıldığı tescil ve ilan edilmiştir. İncelenen güncel sicil kaydına göre davalı şirketin 670 sayılı KHK ile kapatılan ve Re’sen terkin edilen şirketlerden olduğu ve hüküm tarihi itibariyle re’sen terkin işlemi gerçekleşmemiş ise de halihazırda tüzel kişiliği devam eden bir şirketin mevcut olmadığı ,sonucu itibariyle davacı vekilinin şirketin tüzel kişiliğinin devam etitği yolunda ki istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile HMK.’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 29/11/2018