Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1885 E. 2020/737 K. 01.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1885
KARAR NO : 2020/737
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2018
NUMARASI : 2015/933 Esas 2018/691 Karar
DAVA: Çek İstirdatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/09/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili … San. ve Tic. A.Ş.’nin yetkilisi ve ortağı olduğunu, şirkete ait çok sayıda çekin ve nakit paranın şirket yetkilisi … aracından çalındığını, bu konuda soruşturma başlatıldığını, akabinde çek iptali davası açıldığını, çalınan çeklerin içinde …Bankası Elazığ Şubesi’ne ait 10/02/2015 tanzim tarihli … seri numaralı 10.000,00-TL bedelli, keşidecisi … olan çekin de bulunduğunu, mahkemece istirdat davası açılması için taraflarına süre verildiğini, çekin vadesinin 10/02/2015 olmasına rağmen tahrifat yapılarak 10/08/2015 olarak değiştirildiğini, ibraz süresi geçtikten sonra ibraz edildiğini, çekin … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında 18.683,00-TL alacağına istinaden müvekkiline verildiğini, T.T.K.nın 792. maddesi gereği çeki iktisap edenlerin kusurunun araştırılması gerektiğini belirterek, çekin istirdadına, haciz baskısı altında ödeme olması halinde ödenen paranın müvekkiline iadesine, davalı aleyhine alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının çeki … San. ve Tic. Ltd. Şti.’den aldığını beyan ettiğini, şirketin yetkilisi olarak … isminin zikredildiğini, çekin üzerinde ne davacının ne de davacının aldığını beyan ettiği kişinin ve şirketinin cirosunun bulunmadığını, davacının çeki iktisap edip etmediğini dahi ispatlayamadığını, müvekkilinin çekin yetkili hamili ve iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, ödeme yasağı ve çek iptali davasının çekin icraya konulmasına engel teşkil etmediğini, çekin üzerinde oynama olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, ciro silsilesinin düzgün olduğunu, kötü niyet iddiasını destekler hiçbir delil bulunmadığını belirterek, davanın reddi ile kötüniyetli davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; tahrifat incelemesi sonucunda çekin ibraz tarihinin 10/08/2015 değil 10/02/2015 olduğu, ay kısımında tahrifat yapıldığı, dosyaya sunulan muavin defter kayıtlarına göre çekin yetkili hamilinin davacı taraf olduğu, çekin cirantaları arasındaki … çeklerin tamamının nasıl geçmiş olduğunun ve ne sebeple …’a ciro yoluyla devredildiğinin ispat edilemediği, …’ın tahrif edilmiş çeki takibe koyarak kötü niyetle hareket ettiğinin sabit görüldüğü gerekçesiyle, çekin istirdatına ve davacının meşru hamil olduğunun tespitine, çek bedeli olan asıl alacak üzerinden % 20 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; kambiyo evraklarının mücerretliği ilkesinin geçerli olduğunu, müvekkilinin kötüniyetli iktisabına ve iktisap anında ağır kusurlu olduğuna dair delil olmadığını, ciro silsilesinde herhangi bir bozukluk bulunmadığını, … çeki müvekkiline verdiğini ve imzanın kendisine ait olduğunu kabul ve beyan ettiğini, müvekkilinin çekin yetkili hamili ve iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, çek üzerinde ne davacının ne de davacının aldığını beyan ettiği kişinin ve şirketin cirosunun bulunmadığını, kararda maddi hatalar da bulunduğunu, Adli Tıp raporu gideri olarak 12.000,00-TL belirtildiğini, böyle bir giderin dosyada bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine, kötüniyetli davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı T.T.K.’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdatı istemine ilişkindir.
TTK’nın 792. maddesine göre, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”TTK’nın 790. maddesinde ise, “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” hükmü düzenlenmiştir. Çek istirdatı davalarında davacı çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş veya çeki iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır. Somut olayda; davacının çeki alacağı karşılığında dava dışı …. aldığı, bu hususun ticari defter kayıtlarıyla doğrulandığı, dolayısıyla meşru hamil olduğu anlaşılmakta ise de; dava konusu çekin keşidecisi …, lehdarı … olup, cirantaların sırasıyla … ve … olduğu, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda ispat yükü çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra ayrıca davalı son hamilin çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürüp kanıtlaması gerekmektedir. Ancak somut olayda bu husus kanıtlanamamıştır. Bu nedenle davanın reddi gerekmektedir. Bununla birlikte dava, TTK.nın 792. maddesi uyarınca açılan çek istirdatı davası olup, ayrıca İİK.nın 72. maddesi uyarınca menfi tespit isteminde bulunulmadığından, davanın kabulü veya reddi halinde davacı veya davalı aleyhine tazminata hükmedilmesinin yasal dayanağı da bulunmamaktadır. Öte yandan ilk derece mahkemesince davalıya yüklenen yargılama giderlerinde 12.000,00 TL Adli Tıp giderinden bahsedilmişse de, dosyada böyle bir gider bulunmadığı, ATK faturası 310,00 TL olup bu giderin de karşılandığına dair makbuz/dekont bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulması ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi yerinde değildir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca hükmün kaldırılması ve yeniden hüküm kurularak davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2018 Tarih, 2015/933 Esas 2018/691 Karar sayılı hükmünün HMK.nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın REDDİNE,Davalının kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE,İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gerekli 54,40 TL harcın; davacı tarafından peşin yatırılan 170,78-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 116,38-TL’nin isteği halinde davacıya iadesine,Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için AAÜT uyarınca takdir edilen 3.400-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının kendilerine ödenmesine,”İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 170,78-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan 32,50-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan posta masrafının kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/09/2020