Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1878 E. 2020/679 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1878
KARAR NO : 2020/679
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2018
NUMARASI : 2016/826 Esas – 2018/470 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2020
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen davanın kısmen kabulüne yönelik hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin …-… şeklinde şahıs şirketi sahibi olduğunu, müvekkili ile davalı adına kayıtlı bulunan ve davalının yetkilisi olduğu … şahıs şirketi arasında ticari ilişki kurulduğunu, bu işin gereklerinin davalı şirketin adresinin bulunduğu yerde yerine getirildiğini, faturalar tahsil edilemeyince taraflarınca 28/12/2015 tarihinde müvekkil lehine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini belirterek davalı borçlunun itirazının iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edildiği, davaya cevap dilekçesi vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, bilirkişi raporunda davacıya ait 2014 yılı işletme defterinin gerekli tasdiklerinin yapılmış olması sebebiyle usulüne uygun olarak tutulduğu ve lehine delil vasfı taşıdığı, davacıya ait defterlerin incelenmesinde davacı tarafından 5 adet fatura düzenlenmiş olduğu ve faturaların defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların davalı adına düzenlendiği ve teslim alan kısımlarının imzalı olduğu, davalıdan işletme defterine göre davalıdan 5.300-TL alacaklı olduğu, davalı tarafça defter ve kayıt sunulmadığının tesbit edildiği,dosya kapsamıyla değerlendirildiğinde, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle davacının 5.300- TL alacaklı olduğu , davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, davalı vekili tarafından elden ödeme yapıldığı beyanı ile ticari ilişki bulunduğunun doğrulandığı ancak ödeme yönünde herhangi bir delil sunulmadığı, ödeme iddiasının kanıtlanamadığı, takipden önce temerrüt gerçekleşmediğinden işlemiş faize itirazın iptali isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle ,asıl alacak 5.300-TL bakımında itirazın iptaline ve asıl alacak bakımından itirazın iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; savunmalarının değerlendirilmeksizin salt faturalara ilişkin olarak davacının alacaklı olduğuna karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, ödemelere ilişkin olarak ve müvekkilinin borçlu olmadığına dair beyanlarının ayrıca değerlendirilmesine yönelik olarak “yemin” deliline dayanmasının göz ardı edildiğini,İİK madde 67/2 hükmü gereği icra inkar tazminatına hükmedilmesi için yasal koşulların mevcut olması gerektiğini, yasal koşulları oluşmayan icra-inkâr tazminatı talebinin reddi gerekirken ortada likid bir alacak varmış gibi davalının icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmaları doğru olmadığını, bu nedenlerden dolayı hükmün kaldırılmasına davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava;davacı tarafından düzenlenen satış faturalarına dayalı başlatılan takibe vaki İİK.nun 67. Maddesine dayalı açılmış itirazın iptali davasıdır.Davalıya usulune uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş ,davalı tarafça davaya cevap verilmemiş HMK nun 128 maddesi gereğince süresinde davaya cevap vermemiş davalının dava dilekçesinde yazılı vakıaları inkar ettiği varsayılmıştır.Davaya süresin de cevap vermeyen davalı delil listesi de sunmamıştır.Davalı vekili elden yaptığı ödemeler için yemin teklif hatırlatılmamasını istinaf sebebi olarak ileri sürmekte ise de ,davalı taraf süresinde delil buildirmediğinden bu hususa yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesince HMK 222 madde uyarınca defterlerin ibrazı istenilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacıya ait 2014 yılı işletme defterinin gerekli tasdiklerinin yapılmış olması sebebiyle usulüne uygun olarak tutulduğu ve lehine delil vasfı taşıdığı, davacıya ait defterlerin incelenmesinde davacı tarafından 5 adet fatura düzenlenmiş olduğu ve faturaların defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların davalı adına düzenlendiği ve teslim alan kısımlarının imzalı olduğu, davacının davalıdan 5.300- TL alacaklı olduğu belirlenmiş , davalı tarafça ticari defter ve kayıtları sunulmamıştır. Dosya kapsamından; davacı tarafından düzenlenen satış faturaları nedeniyle davacının 5.300- TL alacaklı olduğu ve bu bedelin ödenmediği, davalı vekili tarafından elden ödeme yapıldığı beyanı ile ticari ilişki bulunduğunun doğrulandığı ancak ödeme yönünde herhangi bir delil sunulmadığı, süresinde davaya cevap ve delil sunulmadığından yemin teklif hakkının bulunmadığı,ödeme savunmasının ispatlanamadığı anlaşılmakla , davacının kanuna uygun tutulduğu anlaşılan ticari defterlerinde kayıtlı bulunan asıl alacak bakımından itirazın iptaline karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak asıl alacak miktarının %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle ,ilk derece mahkemesince verilen hükümde hukuka aykırılık bulunmadığı,davalı vekilince ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde olmadığından , davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 362,04- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 90,51 -TL harcın mahsubu ile bakiye 271,53-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 70,35-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362(1)-a gereği kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 08/07/2020