Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1858 E. 2020/726 K. 01.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1858
KARAR NO: 2020/726
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2018
NUMARASI: 2016/1171 Esas – 2018/353 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/09/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının davalı şirkete ambalaj ürünleri sattığını, yapılan satışlar üzerine fatura düzenlendiğini, düzenlenen satış faturasının davalı tarafından ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacı ile müvekkili arasında faturaya dayanak sözleşme ilişkisi bulunmadığı gibi düzenlenen faturada belirtilen hizmetin de alınmadığını, müvekkilinin davacıya böyle bir borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının malları davalı adına …’e teslim ettiğine ilişkin iddiası nedeniyle bu kişinin davalı adına mal teslim almaya açık veya örtülü şekilde yetkili kılındığına dair delil bulunmadığı, davacının yemin deliline dayanmadığı, münhasıran davalının defterlerine de dayanmadığı, davacının davasının ispat edemediği, davacının takipte kötü niyetli olduğunun da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ve davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; davalının, davacı şirketten her hangi bir mal veya hizmet almadığı ve kendilerine teslim edilen faturanın iade edildiği savunması nedeniyle bu itiraz ve iadenin ne zaman ve ne şekilde yapıldığının davalı tarafından açıklanmadığı, davalı tarafın faturanın teslim alındığına dair kabulü nedeniyle gerek malları teslim almadığı gerekse de faturaya itiraz ettiğini veya iade ettiğini usulüne göre ispat etmesi gerektiğini, davalının ticari defter ve kayıtlarını dava dosyasına sunmaktan imtina ettiğini, bu nedenle müvekkilinin ticari defterlerine itibar edilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, ticari satım nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı, ticari ilişkiyi ve ticari mal satışını, dolayısıyla borcun varlığını inkar etmektedir. Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla davacı, fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekir. Fatura sözleşmenin yapılması ile ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Eldeki davada davalı sözleşmesel ilişkiyi, hizmetin verildiğini ve borcu inkâr etmektedir. Bu durumda sözleşmesel ilişkiyi; faturalarda yazılı hizmetin davalıya verildiğini ve faturanın da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğini ispat yükü davacıya aittir. Davacı bu iddiasını, uyuşmazlığın miktarına göre yazılı delille kanıtlamalıdır. Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığı, ispat yükü üzerinde bulunan davacının akdi ilişkiyi kanıtlayamadığı, davacının malları teslim ettiğini iddia ettiği ve sevk irsaliyesinde adı geçen …’in davalı çalışanı olmadığı ve davalı adına mal teslim almaya açık veya örtülü şekilde yetkili kılındığına dair de delil bulunmadığı, davacının münhasıran davalının defterlerine dayanmadığı gibi yemin deliline de dayanmadığı, dolayısıyla davanın kanıtlanamadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Hükümden sonra davalı delil avansından karşılanan 14,00-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/09/2020