Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/185 E. 2018/194 K. 05.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/185
KARAR NO : 2018/194
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2017
NUMARASI : 2016/882 Esas 2017/625 Karar
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/03/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince davanın kabulune ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı asil, İstanbul 1.Tüketici Mahkemesi nin 2014/1545 E-2016/300 K sayılı dosyasında açılıp bilahere kesinlen görevsizlik kararı ile kararı veren mahkemeye intikal eden dava dilekçesi ile davalı bankadan arsa alımı için kredi kullandığını, banka tarafından kendisinden kredi komisyonu adı altında 12.500- TL ve ekspertiz ücreti adı altında 400- TL ile 500- TL olmak üzere 900-TL ücret tahsil ettiğini, alınan bu ücretlerin kendisi ile müzakere edilmediğini, 4077 sayılın kanun hükmüne aykırı olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 13.400- TL’nin alındığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak kendisine iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, taraflar arasında ticari kredi sözleşmesi düzenlendiğini ve davacıya kredi kullandırıldığını, sözleşme öncesi bilgi formu düzenlenerek kredi ile ilgili tüm masraflar konusunda davacının bilgilendirildiğini ve davacının imza atarak masrafları kabul ettiğini, alınan masrafların sözleşmeye uygun olduğunu, haksız şart teşkil etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre kredinin kullanımı aşamasında dosya masrafı adı altında tahsil edilen tutarların gerçek bir hizmete dayanmadığı, hakkaniyet kurallarına uygun bulunmadığı gerekçesiyle geri istenebileceğine, 13.400-TL alacağın kabul edilen miktara ödeme tarihinden itibaren davacı talebiyle bağlı olmak üzere T.C Merkez Bankasınca uygulanan en yüksek mevduat faizi yürütülmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; davalı müvekkilinin tacir olduğunu, yaptığı işlemlerin de TTK çerçevesinde ticari iş niteliğinde olduğundan avans faizi istenebileceğini, davacının en yüksek mevduat faizi uygulanması talebinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, tarafların tacir olduğu ve kullandırılan kredinin ticari kredi niteliğinde olduğu yerel mahkemenin kararında tartışmasız kabul edilmişken 4077 sayılı Tüketici Kanunu’na dayanılarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, emsal bankalarca bildirilen komisyon oranlarının dava konusu kredi dönemine ait olup olmadığının belirsiz olduğunu, tarih aralığının belirtilmediği emsal banka kredi kullandırım oranlarının değerlendirilmeye alınmasının hatalı olduğunu, davacı ile müvekkili banka arasında var olan ticari iş sebebiyle müvekkili bankanın görmüş olduğu işlerden dolayı gerek aradaki genel kredi sözleşmesi, gerek TTK ve sair mevzuat, gerekse ticari örf ve adet gereğince ücret isteyebileceğini belirterek usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ticari kredi sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından yapılan bir kısım ödemelerin iadesine ilişkin davalı taraftan alacağın tahsili istemidir. Davacı ile davalı arasında 11/06/2008 tarihinde 250.000- TL ana para tutarlı kredi kullandığı ,davalı bankanın %5 oranında kredi kullandırım komisyon hizmet bedeli ve 900-Tl ekspertiz ücretini tahsil ettiği tarafların kabulü ve dosyaya sunulan sözleşmelerin incelenmesinden anlaşılmış olup, taraflar arasında bu hususta bir anlaşmazlık yoktur.
Kredi sözleşmelerinde erken kapama, vergi gibi sair masrafların istenmesine ilişkin hükümlerin sözleşmeye konulması sözleşmenin serbestliği ilkesinin bir sonucudur. Sözleşme serbestliğinin ilkesinin çizgilerini TBK 27.maddesinde belirtilen genel hükümsüzlük halleri belirler. Sözleşmede hüküm olmadığı takdirde taraflar aksi sözleşmenin amacından anlaşılmadığı takdirde birbirlerinden fazlaya ilişkin edimler talep edemeyecekleri gibi karşı tarafı da ifaya zorlayamazlar. Sözleşmenin yerine getirilmesinde duraksama ve tereddüt olduğun da hakim ; sözleşmedeki ilkeler ve kanunların elverdiği ölçüde sözleşmeye müdahale ederek uyuşmazlığı giderir.
İlk derece mahkemesince bilirkişiden alınan raporda özetle; davalı banka dava konusu kredi işlemi için toplam 13.400- TL komisyon tutarı ve ekspertiz ücreti alındığını 6098 sayılı BK 25.maddesi ve 4077 sayılı kanun 6. Maddesi gereğince haksız şart olduğunu belirtmiştir. İlk derece mahkemesi bilirkişi raporunu yeterli ve hüküm kurmaya elverişli kabul ederek davacının davasının kabulüne karar vermiştir.
Dosyaya sunulan çerçeve sözleşmesinin 10.7 maddesi, sözleşme öncesi bilgilendirme ve muvafakat formunun incelendiğinde özetle; “yasal ve banka düzenlemelerine veya teamüllerine göre talep edilebilecek her türlü ücret, masraf, vergi ve sair giderler ve bunların gider vergilerini müşteri bankaya derhal ödemekle yükümlü olduğu” belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak hangi kredi için ne kadar komisyon alındığı açıklanmış olup, bu komisyon oranlarının kullanılan kredinin miktarı, genel kredi sözleşmesi şartlarına, bankacılık mevzuatına, bankacılık genel uygulamalarına göre yüksek olmadığı, dosya kapsamıyla anlaşılmıştır. Dava konusu kredinin alındığı dönem dikkate alındığında eski Borçlar kanunu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Eski borçlar kanunu dönemine ilişkin olarak da haksız işlem (şart ) uygulaması mevcut olmadığı yerleşik Yargıtay kararları ile tespit edilmiştir. Sözleşmenin imza tarihi itibariyle genel işlem koşullarına yönelik bir denetim imkanı olmadığı gibi tarafların sözleşme hükümleri ile bağlı olduğu, tacirin yaptığı hizmetten ücret alma hakkı bulunduğu, davacının basiretli tacir sıfatı ile sözleşme hükümleri ile bağlı olduğu kabulü gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususlar değerlendirilmeksizin sözleşmede hüküm bulunmaması yorumuyla bilirkişi raporunun sonuç kısmında belirtilen alacağın olduğu kabul edilerek hüküm kurulması yerinde olmamıştır.
Dosyada mevcut ekspertiz rapor örnekleri ile dava konusu kredi ile ilgili olarak uzman incelemesi ve değerlendirmesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu ekspertiz ücretleri iki ayrı kalemde alınmakla birlikte aynı gün içinde birbirini takip eden iki banka havale işlemi ile gerçekleştirilmiştir. Bu şekilde iki ayrı çekim gibi görülen ekspertiz masrafının tek bir işleme yönelik olarak alındığı görülmektedir. Davalı bankanın açılacak kredi nedeniyle ilgili davalının yaptığı masrafları davacıdan ödenmesini talep hakkı bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra eldeki davaya dönülecek olursa; bilirkişi raporu ve dosyaya sunulan belgelere göre taraflar arasındaki kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi için kesilen bedeller sözleşme içeriği, bankacılık mevzuatı hükümlerine göre fahiş olmadığı ,sözleşmenin imza tarihinde yürürlükte olmayan TBK 21 vd.maddelerin geçmişe yürür şekilde uygulanamayacağı ,ekspertiz masrafının davacının başvurusu nedeniyle banka tarafından yapılmış bir masraf olduğu ,karşılıksız tahsil edilen bir tutar olmadığı , ayrıca kredinin tüketici yasasına tabi bir kredi olmadığı halde Tüketici Kanununa dayanılması yerinde görülmemiş,ilk derece mahkemesinin davanın reddine karar vermesi gerekirken kabulune karar vermesi ” yargılamada bir eksiklik bulunmamasına rağmen kanunun olaya uygulanmasında hata olduğu “kabul edilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2017 Tarih 2016/882 Esas 2017/625 Karar sayılı kararın HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;
“Yerinde olmayan davanın REDDİNE”
İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak:
Alınması gerekli 35,90 TL harcın ; davacı tarafından peşin yatırılan 228,83- TL harçtan mahsubu ile fazla olan 192,93- TL’nin davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 23,50- TL yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı vekili için takdir olunan 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 228,83- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine ,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/03/2018