Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1820 E. 2021/207 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1820
KARAR NO : 2021/207
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2018
NUMARASI : 2014/803 Esas 2018/115 Karar
DAVA-KARŞI DAVA:ALACAK
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2021
Asıl dava ve karşı davanın dava ehliyeti nedeniyle reddine ilişkin hükmün taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
ASIL DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile … arasındaki ilk ilişkinin 15/05/2007 tarihinde sahibi olduğu diğer davalı şirket ile imzalanan danışmanlık sözleşmesi ile kurulduğunu, davalı … ile ikinci ilişkinin ise genel müdür sıfatıyla 07/07/2008 tarihinden 27/02/2009 tarihine kadar görevde kaldığını, davalı …’ın sahibi olduğu diğer davalı şirketin müvekkili şirket adına ….ltd. şti. İle 17/09/2007 tarihinde mühendislik ve danışmanlık hizmetleri sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmeye istinaden müvekkiline verilecek hizmete karşılık olmak üzere … 150.000-euro ödemenin … tarafından yapılacağını, bunun 50.000-usd ‘nin 18/09/2007 tarihinde ödendiğini, …’tan fatura talep edildiğini ancak düzenlenmediğini, 28/12/2007 tarihinde …’ın sahibi olduğu diğer davalı şirketten 95.292,67-usd tutarında fatura düzenlendiğini, faturadan … tarafından yapılan indirimden sonra 76.959,34 usd’nin … adına ödendiğini, … tarafından 03/04/2008 tarihinde 175.189,88 -usd tutarında ikinci fatura düzenlendiğini, faturaya karşılık 06/05/2008 tarihinde 70.000-usd ve 31/07/2008 tarihinde 73.535,21 USD ödeme yapıldığını, 17/09/2007 tarihli sözleşmeye göre … şirketine 150.000-euro ödenmeyeceği ödenecek tutarın 60.000-usd olduğunun ortaya çıktığını, davalı …’ın olay tarihinde genel müdür olduğunu, davalının yapılacak ödemeyi 150.000- euro göstermek sureti ile şirketleri dolandırdığının ortaya çıkması üzerine sözleşmenin feshedildiğini, davalı …’ın genel müdür olmasından ötürü kendisine duyulan güven neticesinde müvekkili şirketin 199.682,55-usd zarar ettirdiğini, bu tutarın TCMB usd satış fiyatı üzerinden 17/04/2009 tarihi itibariyle 321.249,28 -TL nin 29/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı/Karşı davacılar vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; müvekkili …’ın yılın finansçısı seçildiğini ve diğer davalı şirketi enerji sektöründe danışmanlık yapmak üzere kurduğunu, müvekkili ile … arasında aylık 12.500-usd ile 15/05/2007 tarihinde yapılan sözleşme ile … ile Sırbistan ve Arnavutluk’ta enerji santrali projelerine danışmanlık hizmeti verme konusunda anlaştıklarını, daha sonra ise bu hizmetin … şirketince verilmeye başlandığını, Türkiye’de yapılacak olan 1000 mw kapasitede bir yatırımın fizibilite çalışmasının 150.000-euro+KDV karşılığında yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkilinin ayrıca davacı şirkete %20 paylı ortak alınacağına dair söz verildiğini, bunun yerine getirilmediğini, … ile … arasında imzalanan 60.000-usd tutarlı sözleşmenin müvekkili tarafından tedarik edildiğini, davacı şirket ortağı …’nin parasal açıdan sıkıntıda olduğu gerekçesi ile ödeme yapamayacağını belirterek 22/01/2008 tarihinde Türkiye’deki yatırımdan vazgeçtiğini bildirdiğini, müvekkili tarafından yapılan bu çaptaki bir iş 500.000-euro+kdv biçilmesi gerektiğini, davacının ödemeleri sürekli geciktirdiğini, … şirketince 17.000-usd aylık maaşından 3 aylık 51.000-usd ödenmediğini ,müvekkillerinin davacı şirkete verdiği hizmetlere karşılık 50.000-usd nin tahsiline ait karşı davasının da kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; davacı vekilinin 15/05/2007 tarihli sözleşmeyi müvekkilinin aktifliğini belirtmekte ise de bu sözleşmenin … olduğu, buna göre ödenmesi gereken bedelin borçlusunun davacı olmadığından sözleşmenin nispiliği gereğince davalı şirkete karşı sözleşmeden dolayı bir talepte bulunamayacağı belirtilmiş olup, davacının bu itibarla aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, davalı … Şti. İle … arasındaki sözleşme dosyada bulunmadığından davacıya karşı yükümlülük altına getirtilen işin ifası ile ilgili olarak imzalandığında dair belge bulunmadığı, ve bu sözleşmede ödeme yapan kurumun davacı olduğuna dair bir sözleşme şartı da bulunmadığından taraflar arasında bir ilişki varsa davalı şirkete para ödendiği ve sözleşmeye aykırı para ödendiğine ilişkin bir talebin mümkün olmadığı, davacı ödemeler yaptığını ve bu ödemeleri sunduğu sözleşmeye göre yaptığını kabul etse de davalı tarafından bu sözleşmelerde taraf olmadığına dair itiraz olduğundan sözleşme hukuku sebebine dayanarak davanın açılamayacağı, çünkü sözleşmeler onu akdeden tüzel kişiyi bağlayacağından, bu itibarla bilirkişilerin 3.ek raporunda verdikleri raporun yeterli olduğu gerekçesiyle aktif dava ehliyeti bakımından davanın reddine ,aynı sözleşmelere dayanarak alacak talebinde bulunmuş olup, davacı için geçerli olan sözleşmelerde davacının sözleşmenin tarafı olmadığından davalı karşı davacı bakımından da aynı gerekçelerle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : 1-Davacı/Karşı davalı vekili;müvekkil ile davalılar arasında hiçbir sözleşme/ haksız fiile dayanan alacak olmadığına dair tespitin tamamen hatalı olduğunu, kaldı ki gerek dava dilekçesinde, gerekse takip eden dilekçelerinde, dayandıkları hususun davalı …’ın haksız fiili neticesinde müvekkilini zarara uğratması olduğunu, mahkemenin ısrarla haksız fiil konusuna hiç girmediğini, müvekkil şirket tarafından fizibilite raporu için davalılara ödenen tutarın 150.000-euro olduğunu, davalı ve o dönem müvekkilin şirketlerinin genel müdürü olan …’ın, fizibilite çalışmasını yaptıracağını ve bunun tutarının 150.000-euro olduğunu müvekkiline söylediğini, Wer’ın yani müvekkilin genel müdürü olan davalı … müvekkilinden aldığı 150.000 -euro karşılığı, kendi şirketi olan diğer davalı … isimli şirkete 150.000-euroyu almış, bu fizibilite çalışmasını ise … isimli Ankara’da merkezi olan şirkete KDV Dahil 70.800-usd ne ve kalan(150.000 Euro- 70.800 ABD Doları= 125.800-usd zimmetine geçirmiş olup, nitekim bu hususun, dava dosyasındaki bilirkişi raporları ile de tevsik edildiğini, bilirkişi heyeti tarafından 12/11/2013 tarihli raporda belirtilen tutarlar ile son bilirkişi raporunda belirtilen tutarlar, ticari defterler üzerinden müvekkilinin, davalı şirketten alacağı olan tutarın hesaplandığını, belirterek,kararın kaldırılmasına,toplam 321.249;28-TL’nın 29/04/2009 tarihinden itibaren işletilecek dava dilekçesinde talep edilen faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı/Karşı davacılar vekili ;müvekkilinin Davacı/Karşı Davalı … adlı firmadan 82.982,47 -usd alacaklı olduğunu gerek aktif gerekse pasif husumet ehliyetini haiz oldukları ispatlanmışken karşı davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek, ilk derece mahkemesince verilen kararın esas davanın reddine dair kısmına itirazları olmamakla birlikte, karşı davanın reddi kararının kaldırılmasına ve karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Asıl davada talep ; davacı tarafından Türkiyede yapılması planlanan doğalgaz çevrim santralinin fizibilite çalışmaları için davalılara ödenen 150.000-eurodan taşeron şirket … ödenen 78.000-usd nin düşümü yapılarak arada uğranılan zarar olan 199.682,55-usd nin haksız fiil hükümleine göre davalılardan tahsiline ilişkindir.Uyuşmazlığın çözümü için tarafların konumunun belirlenmesi gerekmektedir. Davacı ; kısa adıyla … ‘in enerji yatırımlarını finanse eden, … sahibi ve yetkilisi bulunduğu bir şirket ,davalı şirketin ise yine enerji yatırımlarında danışmanlık hizmeti veren bir şirket olduğu ,davalı …’ın da davalı … ile birlikte yurt dışında (İngiltere Virgin adaları) mukim … şirketi olmak üzere davalının kontrolünde bulunan iki şirket bulunduğu anlaşılmaktadır. ödemeler;Davacı şirketin,Türkiye’de 1000 mw gücünde bir doğalgaz çevrimi santralı yatırımı yapmayı planladığı,bu amaçla davalı Sinerji’den fizibilite çalışması istediği ve bu amaçla … davadışı … şirketi ile 60.000+kdv bedelle sözleşme imzaladığı ,Sinerji adına 7.9.2018 tarihinde 50.000-usd (peşinat yine davacı şirketin grubundan İnvar şirketi tarafından gönderilmiş ise de fizibilite için gönderildiğinde taraflar mutabıktır.) ,6 mayıs 2008 de 70.000-usd bu kez davacı şirket (WER) tarafından,31 jul 2008 tarihinde 73.523,21-usd yine davacı (…)tarafından yatırıldığı hususları sabittir.50.000-usd ilk ödeme yapıldığında henüz davacı … kurulmadığı maillerde ifade edilmiştir. faturalar;Davalı … tarafından 28.12.2007 tarihli (55.000 euro karşılığı 95.292,67-usd) ve açıklama kısmında “complation of prefea sibility””ön fizibilitenin tamamlanması ” açıklamalı faturayı … Ltd. Adına düzenlemiş ,yine ikinci olarak düzenlenen 3.4.2008 tarihli faturanın açıklama kısmında (95.000 euro karşılığı 175.189,88-usd bedelli fatura davacı … adına düzenlenmiştir. Bir başka deyişle 150.000-euronun 55.000-eurosu için … ,kalanı için davacı … adına fatura düzenlenmiş,ilk ödemenin yapıldığı tarihte … henz kurulmadığı ifade edilmekle yine nihai olarak davacı …. adına işlemlerin yapıldığı sonradan ilişkinin davacıya yönlendirildiği anlaşılmaktadır. Davalı …. Şirketi ile … arasında imzalanan 17 eylül 2007 tarihli sözleşme nedeniyle … şirketi Türkiye’de yapılacak doğalgaz çevrim santrali işini ait bir fizibilite raporu hazırlamıştır. Ancak davalı sinerji fizibilite işini davacı adına kendisi üstlenmiş ise de ,işin tamamını veya bir kısmını taşeron … yaptırmıştır.Davalı … davacı ile 150.000 euroya anlaştığı işi 60.000+kdv bedelle … şirketine yaptırmıştır.Dava dilekçesinde , davacının enerji sektöründe önemli bir yatırmcı olduğu belirtilmektedir.Yatırım işleriyle global çapta iştigal eden davacı ,ödemeleri yaptıktan sonra kandırıldığını ileri sürmesi dinlenemeyecektir. … şirketine işi davacı değil ,davalı Sinerji yaptırmıştır.Davacı yaptırdığı işin ederini bilmek durumundadır.Eğer davacı ederinden fazla bir ücrete anlaşmış ise artık bu bedelin fahiş olduğunu ileri süremeyecektir.Aksi davranışın kabulü basiretli tacir olmanın hükümlerine aykırıdır.Her iki sözleşme farkı kadar dolandırıldığını ileri süren davacının bu iddiasının kabulü mümkün görülmemiştir. Asıl davada davalı şirket ile birlikte davalı şirket yetkili … hakkında birlikte açılan davada davalıların sorumluluğunun temeli haksız fiil hükümleridir.Davanın yasal dayanağı TMK50 ve TTK 371(5) maddeleridir.Bu sebeble davacı tarafından her iki davalıya başvurulabileceğinin,her iki davalıya husumet yöneltileceğinin kabulü gerekmektedir.Davacı vekili davalı …’un davacı şirketin genel müdürü olduğunu ileri sürmekte ise de taraflar arasında düzenlenen yazılı sözleşmelerden başkaca ,bir kısım şirketler (….ltd,……ltd..) gibi muhtemelen Türkiyede yapılacak yatırımlarda kullanılmak üzere bir kısım şirketleri temsil etmekte ise de davacı şirketin genel müdürü olması gibi bir durum sözkonusu olmadığı anlaşılmıştır. 15/05/2007 tarihli sözleşme 150.000-usd bedelle imzalanmış olup,danışman sıfatıyla davalı … Ltd. Şti., danışan sıfatıyla da … arasında imzalandığı, davalı adına …, danışan adına …imzaladığı, 2.sözleşme ise 15/05/2008 tarihinde 204.000-usd bedelle …Ltd. ile davacı … arasında imzalanmıştır. Buna göre asıl ve karşı davanın tarafları önce 1 yıl süre ile ….ltd.şti arasında ,devam eden yılda da davacı … ile ve bu kezde …’ın diğer şirketi … aracılığıyla hizmet ilişkisi devam etmiştir.Asıl dava da ki ihtilaf birinci sözleşme döneminde ancak bağımsız bir iş olan fizibilite çalışmasından kaynaklanmış olup ,karşı davalıların ihtilaf ile sonlanan ikinci dönemde bağımsız hizmet vermedikleri ,danışmanlık hizmet sözleşmesinin …’ın isteği ile …. ile kurulduğu anlaşılmakla karşı davacıların ayrı ayrı danışmanlık hizmeti vermelerinin sözkonusu olmadığı ,bir alacak varsa … şirketi tarafından talep edilebileceği sonucuna varıldığından asıl davada davanın taraflarının taraf ehliyetleri mevcut olduğundan hükmün kaldırılmasına ,taraf ehliyeti dava şartı olduğundan asıl davanın yerinde olmadığından reddine,karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalılar ve karşı davacılar vekillerinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-esastan reddine,2-Davacı/karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/02/2018 Tarih 2014/803 Esas 2018/115 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “1-Asıl davada; İspatlanamayan davanın reddine, 2-Karşı davada; her iki davacı bakımından açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine, İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak;Asıl davada; alınması gereken 59,30-TL harcın peşin yatırılan 4.336,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.277,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Davalılar vekili için takdir olunan 25.224,96 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,Karşı davada; alınması gereken 59,30-TL harcın karşı davacılar tarafından peşin yatırılan 1.012,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye 953,20-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacılara iadesine,Karşı davacılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Karşı davalı vekili için taktir olunan 8.560,40-TL vekalet ücretinin karşı davacılardan alınarak karşı davalıya verilmesine, İstinaf yoluna başvuran Davacı-karşı davalı … tarafından yatırılan 300-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde davacı -karşı davalıya iadesine Davalı-karşı davacılardan alınması gereken 59,30-TL’şer TL istinaf karar harcından ( davalı-karşı davacı … 35,90-TL,…. Ltd. Şti. 35,90-TL )peşin harcın mahsubuna ,bakiye 23,40-TL şer harcın davalı-karşı davacılardan tahsiliyle hazineye gelir kaydına ,İstinaf aşamasında taraflarca yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 16/02/2021