Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/182 E. 2018/370 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/182
KARAR NO : 2018/370
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2017 Tarihli Ek Karar
NUMARASI : 2017/878 D.İş 2017/887 Karar
TALEP : İhtiyati Hacze itiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/04/2018
İlk derece mahkemesince verilen 27/10/2017 tarihli ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
İHTİYATİ HACZE İTİRAZ EDEN: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dilekçesinde; müvekkillerinin adreslerinin İstanbul Anadolu yakasında olduğunu, yetkiye itiraz ettiklerini, nakdi ve gayri nakdi krediye kefaleti olmadığını, 29/03/2016 tarihli ihtarname ile şirket ile ortaklık ve yönetimsel bağlarının kalmadığını, kefaletten döndüklerini, kefilin sadece …. olduğunu, asıl şirket hakkında iflas erteleme tedbir kararı verildiğini,eş muvafakatının alınmadığını bunun ihtiyati hacze engel teşkil ettiğini, beyan ederek ihtiyati haczin kaldırılmasını ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini istemiştir.
LEHİNE İHTİYATİ HACİZ KARARI VERİLEN: Alacaklı vekili itiraza cevap dilekçesinde; genel kredi sözleşmesinde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını , kredi sözleşmesindeki şartların kabul edildiğini, itiraz eden borçlular tarafından el yazıları ile yazılarak imzalandığını, İİK 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itirazın koşullarının belirtildiğini, itiraz edenlerin bu koşullara uymadığını belirterek ihtiyati haciz kararına karşı yapılan hukuki dayanaktan yoksun ve haksız itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi, İİK’nın 265. m. ihtiyati haciz kararına karşı itiraz Kredi sözleşmesinde kararlaştırılan yetki şartı sözleşmeye müteselsil kefil olarak imza atan ancak tacir olmayan borçlu kefilleri bağlamaz ise de para alacaklarına ilişkin alacaklının kendi yerleşim yerinde ihtiyati haciz talep edebileceğinden yetki itirazının yerinde olmadığını, iflas erteleme talebi ve bu kapsamda verilen ihtiyati tedbir kararının kredi asıl borçlusu olan şirket yönünden hüküm ifade ettiği,İtiraz edenlerin kefaletten dönme hakkı bulunduğu ve bu hakkın kullanıldığı beyan edilerek ihtiyati haczin kaldırılması istenilmiş ise de ihtiyati haczin itiraz sebepleri yasada sınırlı olarak sayılmış olması nedeniyle kefaletten dönmenin bu sebepler arasında olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Muterizler vekili yetki itirazının karara bağlanmadığını, 08.01.2017 tarihli borç yenileme protokolünü müvekkillerinin imzalamadığını,29.03.2016 tarihli ihtarname ile kefaletten dönüldüğünü, bu hususun muhataba 30.03.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, dönme beyanından sonra borcun yapılandırıldığını, noter kat ihtarnamesine itiraz edildiğini kat ihtarının kesinleşmediğini, borcun yenilenmesi nedeniyle eski kefillere karşı talep hakkının bulunmadığını belirterek ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: İİK 265. maddesinde göre borçlunun ihtiyati haczin dayandığı sebeplere,mahkemenin yetkisine, teminata itiraz edebileceği düzenlenmiştir. Kredi borcunun 2013 yılında imzalanan itiraz edenlerin müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmesine dayalı olarak dava dışı …. A.Ş.’nin borcundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.TTK nun 7/2 maddesi: ticari borçlara kefalet halinde ,hem asıl borçlu ile kefil hemde kefiller arasında birinci fıkra hükmünün geçerli olduğuna ilişkindir.Muterizler tacir olmasalar dahi tacirin borcuna kefalet verdiklerinden TTK nun 7/2 maddesinde ki teselsül karinesi gereği sözleşmede ki yetki koşulu ile bağlıdırlar.Bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin yetki koşulunun geçersiz olduğuna ilişkin tesbiti yerinde değil ise de sonuç itibariyle yetki itirazı yerinde görülmemiştir.Sözleşmede ihtilaf halinde İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığından ,bu koşul muterizleri de bağlayacağından yetki itirazı yerinde bulunmamaktadır.Asıl borçlu hakkında iflas erteleme davasında verilen ihtiyati tedbir kararının kefiller yönünden ihtiyati haciz talep edilmesine engel teşkil etmediği ,borç oluştuktan sonra borcun bir ödeme planına bağlanması kefaletten dönme hakkının varlığına işaret etmediği , kefaletten dönmeye ilişkin beyanın geçerli olup olmadığının yargılama neticesi belirleneceği ,borcun yeniden yapılandırılmasına ilişkin protokol imzalanmasının kefillerin kefalet borcunu ortadan kaldırmadığı ,ayrıca TBK nun 584/3 gereği ticari işletmenin sahibi veya şirketin ortak veya yetkilisinin kefaletinin geçerli olması için eşin muvafakatı gerekmediğinden muterizlerin itirazları İİK 265 maddesinde düzenlenen ihtiyati hacze itiraz sebepleri arasında yer almadığı ihtiyati hacize itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Muteriz borçlular vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 35,90- TL harçtan peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL istinaf harcının muterizlerden alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran borçlular tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/04/2018