Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1813 E. 2018/1289 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1813
KARAR NO : 2018/1289
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2018
NUMARASI : 2017/1179 Esas 2018/454 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/10/2018
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin uluslararası taşımacılıkla iştigal etmekte olduğunu, dava dışı kişiye ait Lunapark oyuncağının taşınması hususunda anlaştıklarını, davalı şirket tarafından araçların 5 gün gümrükte bekletildiğini, bu beklemeden kaynaklanan demuraj bedellerinin tahsili için Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı…borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı cevap dilekçesinde; davacı firmayla aralarında herhangi bir sözleşme olmamasına rağmen firmanın keyfi olarak ceza kestiğini, aracın beklemesinin tamamen kendi hataları olduğunu belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, somut olaydaki uyuşmazlığın karz aktinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olmayıp, taşıma hizmetinden kaynaklanan faturaya dayalı alacağa ilişkin bulunduğundan kaldı ki davalı tarafta itirazında alacak – borç ilişkisini açıkça inkar ettiğinden, aralarında herhangi bir sözleşme olmadığını beyan ettiğinden ve alacaklı taraf, böyle bir ilişkinin varlığını ispata yönelik bir delil de ortaya koyamadığından, taraflar arasında bir sözleşmenin varlığından dahi söz edilemeyecek olup, yetkili icra dairesi genel kural gereği borçlunun ikametgah adresi olan Ankara İcra dairesi olduğu, borçlunun yetki konusundaki itirazı bu haliyle yerinde olduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olmasının itirazın iptali davaları için dava şartı olduğu, sonuç olarak yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından itirazın iptali davasının dava şartları bulunmadığı gerekçesiyle işin esasına girilmeden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili; icra takibine konu olan taşıma sözleşmesinden doğan para alacağı olduğunu, BK 89, HMK 10 ve İİK 50 maddelerine göre sözleşmeden doğan para borcunun alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğinden; somut olayda müvekkilinin ikametgahının bulunduğu Küçükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacağın yazılı bir sözleşmeyle yapılma şartının bulunmadığını, taşımanın yapıldığının ispatlandığını, müvekkilinin iyiniyetli çabalarına rağmen, davalının gönderdiği malların gümrükte alıcıdan kaynaklanan sebeplerle beklediğini, müvekkilinin üzerine düşen edimi kusursuz şekilde ifa ettiğini ve icra takibi alacağa hak kazandığını, davalının faize itirazının da haksız olduğunu belirterek mahkeme kararının bozularak kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dosyaya sunulan taşıma evraklarından davalıya ait emtianın davacı tarafça Ankara’dan Fransa’ya karayoluyla taşındığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin akdi ilişkinin açıkça inkar edildiği yolunda ki gerekçe doğru olmayıp ,davalı; davacının kusurundan dolayı ücreti talep edilen beklemenin gerçekleştiğini savunmaktadır. Taşıma evraklarına göre taşımanın yapıldığı sabittir.
Somut olaya uygun Yargıtay 11.HD nin 2015/15452 esas 2016 /369 karar sayılı ve 18.1.2016 tarihli ilamında ” Dava, karayoluyla CMR hükümlerine tabi taşımadan kaynaklı navlun bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar dava konusu alacağın sebebini teşkil eden taşıma ilişkisi CMR hükümlerine tabi ise de CMR Konvansiyonu’nda navlun alacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından bu yöne ilişkin ihtilaflarda iç hukuk kuralları uygulanmalıdır. Taraflar arasındaki taşıma ilişkisi sabit görüldüğünden bu taşıma ilişkisinden kaynaklı navlun alacağının tahsili hususunda hangi yer mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğu yukarıda açıklandığı üzere iç hukuk kuralları uyarınca belirlenecektir. Dava navlun alacağının tahsili istemine ilişkin olup navlun alacağı para borcu olması hasebiyle 818 sayılı BK’nın 73. maddesi gereğince alacaklının ifa zamanında mukim bulunduğu yerde ödenmelidir. HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa yerinde de dava ve takip yapılabileceği gözetildiğinde davacının merkezinin bulunduğu Hatay İcra Müdürlüğü’nde icra takibi yapılmasına ve itirazın iptali davasının Hatay Mahkemelerinde görülmesine engel bir durum bulunmamaktadır.” denilmiştir.
Anlatılanlara göre uyuşmazlık taşıma sözleşmesinden doğan bekleme ücretine, bir para borcuna ilişkin olup, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Somut olayda, taraflar arasında taşımadan kaynaklanan bir sözleşme ilişkisinin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı,davacı, icra takibinde bu sözleşme ilişkisi nedeniyle doğan para alacağının tahsilini talep ettiği,taraflarca para borcunun ifa yeri bakımından alacaklının ikametgahından başka bir yer kararlaştırıldığı iddia ve ispat edilmediği ,Bu itibarla, mahkemece alacaklının ikametgahı olan Küçükçekmece İcra Dairesi’nin icra takibinde yetkili icra dairesi olduğunun kabulü ile icra dairesinin yetkisine itirazın reddine karar verilmek gerekirken, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi isabetli olmadığından hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2018 Tarih 2017/1179 Esas 2018/454 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/10/2018