Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1797 E. 2020/689 K. 10.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1797
KARAR NO : 2020/689
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2017
NUMARASI : 2015/268 Esas 2017/1244 Karar
DAVA: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/07/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin otomotiv, yedek parça piyasasında uzun yıllardır ticaret yaptığını, ticaret hayatında güvenilir, köklü bir firma olduğunu, İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1495 esas sayılı dosyası ile iptalini istedikleri çeklerden …Bankası A.Ş İkitelli Organize San. Şubesine ait 30/01/2015 keşide tarihli, … çek numaralı, 10.000-TL bedelli çek ibraz olunduğunu, keşideci ….Tic. Ltd. Şti müvekkiline cari hesap borcundan dolayı çeki verdiğini,……Tic. Ltd. Şti arasındaki ticari ilişkisi olup olmadığı ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde ortaya çıkacağını, davaya konu çek müvekkilin elinde hırsızlık neticesinde elinden çıktığını, davalının dava konusu çeki iktisabında kusurlu veya kötü niyetli bulunduğundan anılan çekin davalıdan istirdadına ve müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı şirkete usulune uygun dava dilekçesinin tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekili daha sonra sunduğu 10/11/2015 tarihli beyan dilekçesinde;dava konusu çekin müvekkili şirket elinde olduğunu, davacı tarafın diğer çalındığını iddia ettiği çeklerle birlikte İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1495 esas sayılı davası olduğunu, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükünün, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olduğu, davacı tarafın davalının çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunu uygun delillerle ispatlayamadığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı ve davalıya yemin teklif etmek isteyip istemediğinin hatırlatıldığı, davalı vekilinin yemin deliline dayanmayacaklarını beyan ettiği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; dava konusu çekin, ciranta olan dava dışı … Yedek Parça…ltd. Şti. İle olan cari hesap karşılığında verildiğini,davaya konu çekin 23/09/2014 tarihinde müvekkili şirketin arabasından çalındığını, çekin davalı tarafından bankaya ibraz edildiğini, kötü niyetli olarak ciro edildiğinin açık olduğunu, bilirkişi raporununda beyanlarını doğruladığını, mahkemece yeterli delil araştırması ve inceleme yapılmadığını, dava konusu çekin ….Ltd. Şti.’den sonraki ciroların tamamının gerçeğe dayanmayan ve ticari ilişki içerisinde atılmamış olan cirolar olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak yeni bir hüküm verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Elde ki dava ;davacı şirket çalışanının aracından çalına davaya konu çekin yetkili ve meşru hamili olduğunun davacı olduğunun tespiti ile çekin istirdadına ilişkindir
TTK’nın 792. Maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”hükmünü haizdir.Çek istirdatı davalarında davacı çekin yetkili hamili olduğunu , çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir.Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır. Tarafların ticari defter ve kayıtları incelemeye ibraz edilmiş olup ; davacının ticari defterlerine göre dava dışı …. aralarında yoğun cari ilişkinin bulunduğu ve davacının makbuzla dava konusu çeki aldığı, davalının defterlerinde de davalının dava dışı ….. Ltd Şti ile ticari ilişkisinin bulunduğu, davalının dava konusu çeki 17/10/2014 tarih ve … yevmiye nolu muhasebe kaydına göre dava dışı …. Şti’den tahsil ettiği belirtilmiştir.Davacının ticari defter kayıtlarına göre davalı şirket ile ya da davalıdan önceki davadışı ciranta ile davalı arasında ticari ilişkinin bulunmaması ve ispat külfeti üzerinde olmadığından çeki ne şekilde iktisap ettiğini açıklama yükümlülüğü bulunmayan davalının açıklamada bulunmamaması da çeki kötüniyetli iktisap ettiği anlamına gelmez. İmzaların istiklali prensibine göre geçerli bir ciro silsilesi ile çeki elinde bulunduran hamil kötüniyeti kanıtlanmadığı sürece yetkili hamil sayılacaktır.Çekin davacı şirket elemanı tarafından 23/09/2014 gününde tahsilat makbuzu ile alacağa karşılık alındığı ve aynı gün çalındığı ve bu yönde Polis Merkezine şikayette bulunduğu çekin davacının elinden rıza dışı çıktığı açıktır. Ancak davalının, TTK’nun 792. maddesi uyarınca çeki kötü niyetli olarak, davacılar elinden rıza hilafına çıktığını bilerek ve ağır kusurlu olarak iktisap ettiği ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesinde isabıtsızlık yoktur.Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/07/2020