Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1794 E. 2018/1336 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1794
KARAR NO : 2018/1336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 19/03/2018
NUMARASI : 2017/272 Esas 2018/122 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/11/2018
Milletlerarası Yetkisizliğe ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı olan emtianın davalı tarafından deniz yolu ile nakliye işinin üstlenildiğini, emtianın taşıma sırasında hasarlanması nedeniyle sigortalıya hasar tazminatı ödendiğini, TTK 1472.maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olduğunu,tazminatın zarar sorumlusu olan davalılardan rücuen tahsili için …Anadolu …. İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; mahkemenin yetkili olmadığını, konişmentonun 26.maddesi gereğince Londra’daki İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesinin yetkili olduğunu, davacı tarafından sigortalıya ödeme yapılmadığını, TTK 1186 maddesi gereğince sorumluluğun sınırlandırılması gerektiğini, TTK 1184 ve 1185.maddesi gereğince usulüne uygun tespit ve ihbarın yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,uyuşmazlığın yabancı unsur taşıması, mahkeme yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması, konişmentoda taşıyan aleyhine konişmentonun 26.maddesinde “Amerika Birleşik Devletlerine yapılacak taşımalar dışında, işbu konişmento İngiliz Yasasına tabi olarak yorumlanıp buradan kaynaklanan tüm anlaşmazlıklar başka bir ülke mahkemesinin kaza dairesi hariç tutularak, Londra’da İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesinin kaza yetkisine tabi olacaktır.” belirtildiği davacının sigortalısının da konişmento şartları ile bağlı olduğu nedenle, TTK 1472.maddesi gereğince davacı … şirketi sigortalısının haklarına halefiyet sıfatıyla iş bu davayı açtığı nedenle yetki anlaşması davacı … şirketinde bağlayacağı nedenle davalının milletlerarası yetki itirazının kabulüne, diğer davalının ise asaleten dava açılmış ise de acente olup, davacı vekilinin 06/09/2017 tarihli dilekçesindeki sonuç kısmındaki talebi nedeniyle milletlerarası yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili;
1-Konişmentonun 26. maddesindeki hükmün,yetki ve uygulanacak hukuku seçme klozu niteliğinde olup, bu klozun kanunen yetkili Türk Mahkemesinin yetkisini ortadan kaldırmayacağı,
2-Her iki tarafı da Türk olan davada,uyuşmazlığın çözümünde,TTK 1237/2 maddesi gereği ,navlun sözleşmesi hükümleri uygulanması gerekirken,sigortalının(Kinza Yapı AŞ) tarafı olmadığı konişmento hükümleri esas alınarak yetkisizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davanında davalı şirketin ikametinde açılması ve davalının bu mahkemede kendisini daha iyi savunabilecek olması gözetildiğinde, davalının yetki itirazının TMK.nun 2.maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğu,
3-Konişmentonun 26. maddesindeki yetki koşulunun TBK nun 25.maddesinde düzenlenen genel işlem koşulu olup geçersiz olduğu,yetkili mahkeme ve uygulanacak hukuk açık, anlaşılır şekilde belirtilmediğinden, düzenleyenin aleyhine, karşı tarafın lehine yorumlanması gerektiği, yetki koşulunun Türk mahkemesinin yetkisini kaldırmayan onun yanında ek yetki tesis eden hüküm olduğu,hükmün hatalı olduğu,ileri sürülerek,davada verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :İstinafa konu uyuşmazlıkta, konişmentonun incelenmesinde, gönderenin … AŞ, alıcısının …olduğu, yükleme limanının İzmit, tahliye limanın Dakar Port- Senegal olduğu ve taşıyanın … olup, acentesi … AŞ(Davacının iddiasının aksine bu şirket taşıyan değil taşıyanın yetkili acentesidir) tarafından imzalandığı, geminin (Maersk Bulan) yabancı bayraklı olduğu,dolayısıyla dava konusu ihtilafta yabancılık unsurunun bulunduğu tartışma konusu değildir.Bu nedenle davalı tarafın ileri sürdüğü yetki itirazı,milletlerarası yetki itirazı olup,milletlerarası yetki itirazı ve milletler arası yetki anlaşmasının dayanağı MÖHUK tur.
5718 Sayılı MÖHUK madde 24/1’e göre,sözleşmeden doğan borç ilişkileri tarafların açık olarak seçtikleri hukuka tabidir.Aynı Kanunun 29/1 maddesine görede,eşyanın taşınmasına ilişkin sözleşmeler,tarafların seçtikleri hukuka tabidir.Aynı Kanun “Yetki anlaşması ve sınırları” başlıklı 47. maddesi hükmü ile; Türk mahkemelerinin yer itibariyle yetki kurallarının münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hâllerde, tarafların, aralarındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan bir uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesini kararlaştırmalarının Türk Hukuku bakımından geçerli olacağı düzenlenmiştir. Yabancı devlet mahkemesine yetki tanıyan anlaşmanın Türk hukuku bakımından hukuki değer taşıması için öncelikle, yazılı ve taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan bir uyuşmazlığa ilişkin olmalıdır. İkinci olarak söz konusu uyuşmazlık yönünden münhasır bir mahkeme tayin edilmiş olmalıdır. Üçüncü olarak ise yetki anlaşması “uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda” olmalıdır. Diğer yandan yetki anlaşmasıyla yetkilendirilen yabancı devlet mahkemesinin HMK 17 ve 18. maddelerindeki düzenlemeye paralel olarak “belirli” olması şartı MÖHUK’un 47. maddesi yönünden de aranmalıdır. Seçilen mahkemenin belirli olduğunun kabulü için yetkili kılınan mahkeme ismen zikredilmiş olmalıdır.
Uyuşmazlık konusu taşıma bakımından düzenlenen Konişmentonun 26. maddesinde “… İşbu konşimento İngiliz yasalarına tabi olarak yorumlanıp, buradan kaynaklanan tüm anlaşmazlıklar başka bir ülke mahkemesinin kaza dairesi hariç tutularak Londra’daki İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesi’nin kaza yetkisine tabii olacaktır.” yazılıdır. Taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan borç ilişkisi mevcut olup, bu ilişkiden doğan uyuşmazlıkların yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda tarafların anlaşması mümkündür.Dava da münhasır yetki veya ve kamu düzeni sözkonusu değildir.Konişmento da yükleten (shipper )davacının sigortalısı olup, konişmentonun koşulları ile yükleten ve onun halefi davacı … şirketi bağlıdır. Yetkili kılınan mahkemenin belirli bulunduğu,yetki sözleşmesinin taraflarının tacir olduğu, tacirler arasında TTK hükümlerinin uygulanması gerektiğinden TBK nun 20.vd.maddelerinin uygulanma olanağı bulunmadığı, buna göre yetki sözleşmesi geçerlilik koşullarını taşımakta olduğu,HMK 17. maddesi gereği de,yetki sözleşmesinde belirlenen yetki şartının münhasır yetki şartı olup,davanın, yetki sözleşmesinde belirlenen mahkemeden başka,somut uyuşmazlıktaki gibi,Türk Mahkemesinde açılamayacağı açıktır.
Heriki tarafıda Türk olan davada,uyuşmazlığın çözümünde,TTK 1237/2 maddesi gereği ,navlun sözleşmesi hükümleri uygulanması gerekirken,sigortalının(… AŞ) tarafı olmadığı konişmento hükümleri esas alınarak yetkisizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu davacı tarafça ileri sürülmüş isede,TTK.nun 1200 maddesine göre,navlun borçlusu taşıtandır. Deniz ticareti hukukunda navlun faturası kime kesilmişse,o kişi taşıtan sıfatını haizdir.Somut uyuşmazlıkta,navlun faturası,… tarafından davacının sigortalısı….AŞ,ye kesilmiş olup,davacının sigortalısı dava konusu taşımada taşıtan sıfatını haizdir.Aynı zamanda dava konusu konişmentoda , yükleten (… sıfatıda bulunmaktadır. Bu durumda,uyuşmazlık konusuu taşımada, davacının sigortalısı taşıtan ve yükleten,davalı taşıyan,…AŞ ise ise taşıyanın acentesi olup,davada da,davalı taşıyana izafetle acentenin bulunduğu açıktır.Dosya kapsamına göre, davalı taşıyan … firması Ticaret Sicil müdürlüğünden bildirilen cevabi yazıya göre Türkiye Ticaret sicilinde kayıtlı olmayan yabancı(Danimarka) bir şirkettir.Dolayısıyla,taşıyan ve taşıtanın ve dolayısıyla davanın heriki tarafının Türk olduğu,bu nedenle,davalının kendi lehine olan Türk mahkemelerinin yetkisine itirazının dürüstlük kuralına aykırı olduğu iddiası yersizdir. Davacının sigortalısı dava konusu taşımada, taşıyan, konişmentoda yükleten sıfatına sahip olup,doktrindeki baskın görüşe göre, konteyner(kırkambar) taşıması niteliğindeki taşımada esas alınması gereken konişmento ve arkasındaki taşıma şartlarıdır ve bu şartlar taşıtan ve yükleten sıfatındaki sigortalıyı ve halefi sigorta şirketini bağlar. Dolayısıyla yetki şartı, taşıyan ve taşıtan(aynı zamanda yükleten) bakımından bağlayıcıdır. Konişmentodaki münhasır yetki şartı nedeniyle mahkemenin, davalının milletlerarası yetki itirazını kabul edip bu nedenle davanın reddine karar vermesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi 01/11/2018