Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1789 E. 2019/637 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1789
KARAR NO : 2019/637
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2018
NUMARASI : 2016/1279 Esas 2018/179 Karar
DAVA Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/05/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, Müvekkili şirketlerin”… Adi ortaklığı “nın adi ortaklarından ikisi olduğunu, adi ortaklık ile davalı şirket arasında 09/02/2013 tarihinde … Projesi Beyaz Eşya Ankastre cihazları tedarik sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşmeye göre davalı şirketin beyaz eşya ve ankastre cihazlarını temini işini üstlendiğini sözleşmenin devam ederken davalı şirketin adi ortaklığa karşı İstanbul …. İcra Dairesinin … Es sayılı dosyasından cari hesap alacağı adı altında icra takibi yapıldığını ve her bir adi ortağa ayrı ayrı ödeme emri gönderildiğini , ödeme emrine müvekkili şirket tarafından sehven itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiğini, müvekkilinin haciz baskısı altında dosya borcunun tamamını ödediğini, müvekkili adi ortaklığın takip alacaklısına borcunun bulunmadığını ,bu nedenle İİK 72. Maddesi gereğince müvekkilinin takip alacaklısına borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili ; müvekkili şirket ile… adi artıklığı arasında ödenmeyen bakiye alacak için adı ortaklığın tüzel kişiliği bulunmaması ve ortakları her birinin adi ortaklığın borcundan müteselsilen sorumlu olmaları nedeni ile icra takibinin ortaklığın 4 ortağı aleyhine ikame edildiğini,hesap ekstresinde TL cinsinden ve ikinci kalem olan ve itiraza konu edilen alacağın sebebi ise davacıların da ortağı olduğu adi ortaklık ile müvekkili firma arasında sözleşmeye konu olan örnek daireler için teslim edilen teşhir ürünlerinin, proje bitiminde iade edilmemesi nedeniyle adi ortaklığa 24/10/2016 tarihinde fatura edildiğini, adi ortaklık adına münferit hareket eden ve adi ortaklığı tek başına temsil yetkisi olan ortakların aynı zamanda da ortaklığın borçları ile müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, adi ortaklaık tarafından üçüncü kişiler aleyhine açılmış davaların, bütün ortaklar tarafından açılması gerektiği,ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı olduğu, davaya katılmayan adi ortaklarca dava açılarak dava ve taraf ehliyetindeki eksikliğin giderilmesi için davacı tarafa süre verildiği ancak davacı tarafın süresinde bu eksikliği gideremeyeceğini beyan ettiği ve gidermediği gerekçesiyle davanın, dava ehliyetine yönelik dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacılar vekili; ödemeyi yapan müvekkili şirketlerin dava hakkını haiz olduklarını, dava dışı diğer adi ortakların icra tehdidi altında bulunmadıkları, ve ödeme yapmadıları vakıasının gözardı edildiğini, somut olayda müteselsil borçlu sıfatını haiz adi ortaklar arasında, mecburi dava arkadaşlığı değil, ihtiyari dava arkadaşlığının söz konusu olduğunu, ihtiyari dava arkadaşlığında, her birinin diğerinden bağımsız hareket etme hakkına sahip olduğunu, 6098 sayılı TBK’nun 638/II maddesinde adi ortakların, ortaklık borçlarından müteselsilen sorumlu olduğunun düzenlendiğini ve borcun kabulü anlamına gelmemek kaydıyla alacağı tahsil etmek amacıyla borçluların tümüne başvurmak zorunda olmadığını, dava dışı diğer adi ortaklar adına da dava açılması yahut kendilerine bu yönde talep ileri sürülmesi, taraflar arasında süregelen hukuki ihtilaflar nedeniyle fiilen de mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :6100 sayılı HMK’nın 114/d bendinde; tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olarak düzenlenmiştir. Taraf ehliyeti, bir davada taraf olabilme yeteneğini ifade eder. Taraf ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır Buna göre; medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek yada tüzel kişi davada taraf ehliyetine sahip kabul edilmelidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle, adi ortaklık tarafından açılacak davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Bütün ortaklar tarafından açılacak dava, adi ortaklık adına değil, bütün ortaklar adına açılır ve hüküm de ortaklar hakkında verilir, adi ortaklık adına hüküm verilemez. Bir başka deyişle; adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından, ortaklar ortaklık mameleğine ilişkin bütün alacakları – kural olarak – birlikte ileri sürmelidirler, yani aktif taraf ehliyeti tüm ortaklara ait olup ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Bu itibarla, adi ortaklığı ilgilendiren haklar bakımından bütün ortakların birlikte davacı olmaları gerekir.Somut olayda, dava adi ortaklardan ikisi tarafından açılmış olup ;diğer ortakların davaya katılması için verilen kesin sürede taraf teşkilinde ki eksiklik giderilmemiştir.İlk derece mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiş, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Davacılar tarafından yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.02/05/2019