Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/175 E. 2018/189 K. 05.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/175
KARAR NO : 2018/189
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2017
NUMARASI : 2017/156 Esas 2017/1249 Karar
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/03/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacılar vekili, …Kimya A.Ş. kurucu ortaklarından müteveffa … mirasçıları olan müvekkillerinin bu şirkette hisse sahibi olduğunu, müteveffanın eski unvanı … şirketi kurucusu ve YK üyesi olarak uzun dönem çalıştığı, müvekkillerinden bu şirketteki hisselerin saklandığını, genel kurul cetvellerinde sahte imzalar atıldığını, eşit işlem ilkesine aykırı işlemler yapıldığını, genel kurul işlemlerinin hepsinin batıl olduğunu, hisse devrinin usule uygun yapıldığının davalılarca ispatı gerektiğini, … ailesinden olmayan şirket hissedarı olan müvekkillerinin de malvarlığını korumakla yükümlü olan davalı şirketin yetkililerinin kendi menfaatleri doğrultusunda müvekkillerinin malvarlığını, haberlere suça konu işlem ve eylemler ile konu olan vakıf ve derneklere bağış ve yardım kisvesi altında para aktarımları yapmaları nedeniyle denetim kayyımı atanması gerektiğini, davalı şirketin yetkilileri ve ortaklarından …’nın çocukları … ve .. .’nin İstanbul Anadolu Savcılığı’nın 2016/81856 numaralı savcılık dosyasına 1995 yılında müvekkillerinin hisselerini babalarının kendilerine verdiğini ikrar ettiğini belirterek davanın kabulüne, şirketin malvarlığının ve müvekkillerinin hisselerinin korunması için denetim kayyımı atanmasına ve üç ayda bir rapor tanzim edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkil şirkette hiçbir hissesi bulunmayan davacıların, hissedarmış gibi davranarak huzurdaki bu davayı açmaya hak ve yetkileri olmadığını, huzurdaki davanın öncelikle husumet yönünden reddini talep ettiklerini, davacı taraf, müvekkil şirket hakkında, haksız bir takım iddia ve ithamlarla Savcılık nezdinde şikâyetlerde bulunduğunu, Savcılık makamı, davacının bu iddia ve ithamlarını inceleyip suça konu bir eylem/işlem olmadığından takipsizlik kararı verdiğini, davacılar tarafından ortaya atılan iddia ve ithamların hiçbir mesnedi olmadığını Ticaret Şirketlerine kayyım atanmasının ancak organ yokluğu durumlarında ve sadece organ boşluğunu ortadan kaldırmak amacıyla yetkili olmak üzere söz konusu olabileceğini, bu hal ve durumun dışında, Ticaret Şirketlerinin kayyım ile yönetilmesi gibi bir uygulamanın olmadığını, davacıların bu taleplerinin yasal dayanağı ve koşulları olmamakla birlikte, derdest davalarda reddedilen taleplerin, derdest davaları etkileyecek şekilde başka bir mahkeme nezdinde gündeme getirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların “Kayyım Atanması” taleplerinin bu açıdan da reddinin gerekeceğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava, denetim kayyımı atanmasına ilişkin olup, davacılarca da belirtildiği gibi davacıların hali hazırda davalı şirkette hisseleri olmadığından hissedar olmayan kişilerin böyle bir dava – talepte bulunamayacağı gerekçesi ile davacıların aktif dava ehliyeti olmadığı belirlenmekle davalı savunmalarının kabulü ile davanın HUSUMETTEN REDDİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili dilekçesi ile ; şirkette müvekkilinin pay sahibi olduğuna ilişkin İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/729 e. Sayılı dosyasında yargılamanın sürdüğünü ,bu kararın bekletici mesele yapılması gerektiğini Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/ 6050e. 2013/617k. Sayılı ilamın örnek olduğunu, şirket için 5 yıllık uzman bilirkişi incelemesi şirket zararından sorumlu tutulmalarına ve şirket yönetim kurulu üyelerinin şirket zararının miktarının belirlenmesinin de istendiği ama gerekçede yer almadığını , mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Davacıların şirkette paydaş olmadıkları ;davacıların …Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015-729 esas sayılı dosyada hissedarlığın tesbitine yönelik davalarının devam ettiği , şirketin malvarlığının ve davacıların paydaşlıktan doğan haklarının korunması için davalı şirkete denetim kayyımı atanması talebine ilişkindir. Davacıların devam eden bu dava kapsamında alınabilecek geçici hukuki koruma kararlarının HMK 390/1 davanın görüldüğü mahkemece karara bağlanacağı tabidir.
İnceleme konusu kararın organ yokluğu veya başkaca bir nedenle yönetim kayyımı atanmasına ilişkin olmadığı ,şirketin iş ve işlemlerini denetimi için kayyım atanması istenilmekte olduğu ,.Davacılar vekilinin dava dilekçesi ve duruşmalarda alınan beyanlarında denetim kayyımı atanmasını talep etmiş olup ,başkaca bir talebi bulunmamaktadır. Hissedarlık iddiası olan davacıların davalı şirkete denetim kayyımı atanması talebi geçici hukuki korumalar kapsamında kalan HMK 394 v.d maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir mahiyetinde bir taleptir. Geçici hukuki koruma hükümlerine tabi olmak üzere incelenmesi gereken bir talebin dava esas defterine kaydedilerek bir dava gibi incelenerek sonuçlandırılması yerinde değil ise de sonuç itibariyle aktif husumet ehliyeti olmayan davacıların koşulları bulunmayan denetim kayyımı atanması talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacılar Vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davalı yan gider avansından karşılanan 32,50- TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/03/2018