Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1746 E. 2020/552 K. 03.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1746
KARAR NO: 2020/552
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2017
NUMARASI: 2014/883 Esas-2017/398 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/06/2020
Davanın kısmen kabulüne yönelik hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı hakkında başlattığı icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu, davalının itirazında makine hasarının bakımsızlıktan kaynaklandığını ve teminat kapsamı dışında olduğunu ileri sürdüğünü, oysa teknik inceleme sonucu hasarın çalışma sırasında bir parçasının kırılması ve hareketinin devam etmesi nedeniyle oluştuğunun tespit edildiğini, müvekkilinin hasar nedeniyle makinenin bakımını yaptırdığını ve hasar bedelini ödediğini, davalının bu tutarı müvekkiline ödemekten imtina ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının bu davada taraf sıfatının bulunmadığını, zira sigorta poliçesinin müvekkili ile dava dışı … A.Ş. arasında akdedildiğini ve sigortalının da adı geçen şirket olduğunu, davacının poliçede herhangi bir sıfatının bulunmadığını, ayrıca hasarın teminat dışı olduğunu, yine poliçede eksik sigorta ve muafiyet bulunduğunu, talep edilen tutarın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava konusu Poliçenin sigortalısı … A.Ş. olup bu şirketin birden fazla müşterisi için ve finansal kiralama suretiyle kiraladıkları makineler ile sabit cihazlar için düzenlendiği, müşteriler arasında davacının adının da yer aldığı, gerek 6361 sayılı Yasanın 24.m. ve gerekse dayanak yapılan sigorta poliçesi içeriğine göre, ayrıca makinenin kısmen hasara uğramasına bağlı olarak davacının bu hasarı bedelini ödeyerek giderdiği, makinenin kiralanması süresince sigorta primini de ödediği gözetildiğinde davacının davada aktif dava ehliyetinin bulunduğunun kabul edildiği, ödenmesi gereken hasar tutarının 20.324,54 TL olduğu, davacının icra inkar tazminatı talebinin ise haklı görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin 20.324,54-TL asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davacının aktif husumetinin bulunmadığını, zira Poliçenin müvekkili ile dava dışı … A.Ş. arasında akdedildiğini, davacının taraf olmadığını, davacının makinenin maliki de olmadığını, Finansal Kiralama Sözleşmesi uyarınca sigorta yaptırma yükümlülüğünün kiralayan şirkette olduğunu ve Poliçenin buna uygun düzenlendiğini, 2-Ekspertiz raporu ile bilirkişi raporunun hasar nedeni yönünden çelişmekte olduğunu ve bu çelişkinin giderilmediğini, 3-Bilirkişi raporunda hesaplanan hasar tutarının fahiş olduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, makine hasar bedelinin Leasing All Risk Sigorta Poliçesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamında mevcut delillerden davacı ile dava dışı … A.Ş. arasında Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiği, eki niteliğindeki ödeme planına göre yargılama sırasında kira ödemelerinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Yine dava konusu Leasing All Risk Sigorta Poliçesi incelendiğinde, sigorta ettireni ve sigortalısının dava dışı … A.Ş. olduğu ve bir kısım müşterilerine kiralanan ekipmanların kira ödeme süresince bu poliçe ile teminat altına alındığı, Poliçenin Özel Şartlar kısmında yer alan Müşteriler arasında davacının da bulunduğu görülmüştür. Ne var ki sigorta sözleşmelerinde sigorta bedelini alma ve zararı tazmin ettirme hakkı lehine sözleşme yapılan kişiye ait olup, somut olayda davacının davaya konu poliçede sigorta ettiren veya sigortalı konumunda olmadığı anlaşılmakta olup, TTK. 1454 m. uyarınca başkası Lehine Sigorta da söz konusu değildir. Öte yandan finansal kiralama konusu makinenin mülkiyetinin dava tarihi itibariyle veya yargılama sırasında davacı kiracıya geçtiği yönünde bilgi veya belgeye rastlanılmamış ise de, finansal kiralama şirketi tarafından, davacı kiracıya iş bu davayı açabilmesi ve tazminatın davacıya ödenmesi hususunda yetki verilmesi halinde, davacının iş bu davada taraf sıfatı olduğu kabul edilmelidir. O halde ilk derece mahkemesince, öncelikle dava dışı … A.Ş.’nin iş bu davanın açılmasına ve tazminatın davacıya ödenmesine muvafakatinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için davacı tarafa muvafakati sağlamak üzere süre verilmesi, muvafakatin sağlanması halinde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi takdirde davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf nedenleri incelenmeksizin, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-4-6 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/04/2017 tarihli 2014/883 Esas-2017/398 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-4-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,” İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 347,50-TL istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 03/06/2020