Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1745 E. 2020/882 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1745
KARAR NO: 2020/882
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2018
NUMARASI: 2014/1502 Esas-2018/172 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/09/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın reddine yönelik hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili, 29/12/2006 tarihinde davalı … şirketi nezdinde tüp gaz zorunlu sorumluluk poliçesiyle sigortalı … A.Ş’ye ait olduğu belirtilen …’ın sebebiyet verdiği iddia olunan olay neticesinde banyo yapmakta olan …’in karbon monoksit zehirlenmesi sonucunda vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı anne ve baba yönünden ayrı ayrı şimdilik 2.500,’er-TL destekten yoksun kalma tazminatının 29/12/2006 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan azami poliçe teminatından davadan önce yapılan kısmi ödeme düşüldükten sonra kalan bakiye azami poliçe teminat limitleriyle sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
ISLAH: Davacılar vekili 20/07/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı … için maddi tazminatı 15.005,72-TL ye, diğer davacı … için maddi tazminatı 16.984,39- TL olarak artırmıştır.
CEVAP: Davalı vekili, davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa yönelik ise dava dosyasına sunulan deliller incelendiğinde dava konusu ölüm olayının şofben den çıkan karbonmonoksit gazı zehirlenmesi sonucunda meydana geldiğinin sabit olduğunu, şofbenden meydana gelen zararın … zorunlu sorumluluk poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığından davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, müteveffanın davalı … şirketi nezdindeki … zorunlu sorumluluk sigorta poliçesiyle sigortalı … A.Ş’ye ait …’ın sebebiyet verdiği iddia olunan ve küçüğün karbonmonoksit zehirlenmesine dayalı olarak açılan iş bu tazminat davasının tüm dosya kapsamı ATK 1. İhtisas Dairesi ve ATK genel kurulunca düzenlenen raporlar nazara alınarak reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İstinaf yoluna başvuran davacılar vekili; dosyada mübrez yargıtay kararlarında da açıklandığı üzere, karbonmonoksit zehirlenmesi bağımsız bir zehirlenme türü olmayıp tüpten çıkan gazın yanması sonucu ortaya çıktığından ölüm olayı ile tüp arasındaki nedensellik bağıda aşikar olup müvekkillerin tüm maddî zararlarının davalı tarafından karşılanması gerektiğini, kaldı ki; davalı … şirketi de poliçe genel şartları gereğince sorumluluklarının varlığını kabul ederek davadan önce kısmî ödeme yapmış olup davalı tarafın kusursuz sorumluluğu doğrultusunda müvekkillerin bakiye maddî zararlarının davalı tarafça karşılanması gerektiğini bildirerek, istinaf taleplerinin kabulü ile, usul ve kanuna aykırı mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak esas hakkında davanın kabulü doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava; müteveffanın anne ve babası tarafından destekten yoksun kalma nedeniyle açılan maddi tazminata ilişkindir. Dosya kapsamına göre; davacıların kızı olan …’in 29/12/2006 tarihinde banyo yapmak için banyoya girmesi, aradan geçen belli bir süre zarfında küçüğün banyodan çıkmaması üzerine anne ve babasının banyoya girdiklerinde müteveffanın küvetin içerisinde baygın bir şekilde bulunduğu ve akabinde hastaneye kaldırıldığı,ancak küçüğün 08/01/2007 tarihinde vefat ettiği, gerek ceza dosyasında toplanan tüm deliller gerekse Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 08/01/2007 tarihli ölü muayene ve otopsi raporunda; …’in karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu vefat ettiği ve ölümün karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı olarak gelişen beyin ölümü ve komplikasyonları sonucu gerçekleştiği ve tüm belgeler ışığında kesin ölüm nedeni tespit edildiğinden klasik otopsi yapılmasına gerek olmadığı, ayrıca mahkemece alınan 21/09/2015 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporunun 5. sayfasında da tüm deliller ışığında …’in karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu vefat ettiği anlaşılmaktadır. Kural olarak; haksız eylem, aynı zamanda ceza yasaları gereğince suç oluşturuyorsa, tazminat davalarına uzamış ceza zaman aşımı süreleri uygulanır. Olayın 29/12/2006 tarihinde gerçekleştiği, davalının kısmi ödemeyi 13/01/2014 tarihinde yaptığı anlaşılmasına göre; olay tarihinden itibaren 8 yıllık süre içerisinde dava açıldığı ve buna göre kısmi ödeme ile kesilmiş ıslah talebinin de 2 yıllık süresinde yapıldığı anlaşılmakla davalının zamanaşımına yönelik savunmaları yerinde bulunmamaktadır. Somut olaya bakıldığında; olayın meydana geldiği banyoda tüplü şofben bulunduğundan, … yanarken baca gazı olarak azot oksit ve karbonmonoksit açığa çıkar ve baca iyi çalışmıyorsa zehirlenmeye neden olur. Dolayısı ile ölüm olayı ile tüp arasında illiyet bağının varlığı aşikar olup, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre; karbonmonoksit zehirlenmesinin bağımsız bir zehirlenme türü değil, gaz sızmasına bağlı ölümün terminolojik karşılığı olduğu gözönüne alınarak, davalı … şirketi … zorunlu sorumluluk sigortaları genel şartlarının sigorta kapsamı ile ilgili I. maddesinin son fıkrası gereği olaydan sorumludur. Bu kapsamda “Zarar meydana geldiğinde sigorta ettirenin kusuru olup olmadığına bakılmadan zarara uğrayan 3. şahıslara tazminat ödenir. Zararın lpg tüpünün takılması sırasında servis hatasından, kullanıcının kullanma hatasından, tüpün imalat hatasından, dolum hatasından, hortum, kelepçe, dedantör, cihaz musluk hatalarından meydana gelmesi durumu değiştirmez.” Esasen davadan evvel davalı … şirketi aktüer hesabı yaptırarak hesaplanan tazminatı davacılara ödemiş ,bu sebeble zararın teminat içerisinde olduğu ,ancak destekten yoksun kalma tazminatının eksik hesaplanması nedeniyle elde ki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporuna göre; davalı … şirketinin … zorunlu sorumluluk poliçesi kapsamında 60.000-TL poliçe limitiyle tazminattan sorumlu olduğu, aktüerya hesaplamasına istinaden davadan önce yapılan kısmi ödeme düşüldükten sonra destekten yoksun kalma nedeniyle davacı annenin uğradığı bakiye zararın 15.005,72-TL, davacı babanın bakiye zararının 16.984,39-TL olduğu tespit edildiğinden yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bununla birlikte dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf sebebi yerinde görülerek davanın reddine ilişkin hükmün kaldırılarak davanın tam kabulüne ilişkin yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/02/2018 Tarih 2014/1502 Esas-2018/172 Karar sayılı hükmünün H.M.K.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜNE, Davacılar anne … için 15.005,72-TL ve baba … için 16.984,39- TL olmak üzere toplam 31.990,11-TL maddi tazminatın 03/12/2013 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacılara ayrı ayrı ödenmesine, İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Karar harcı 2.185,24-TL’den davacı tarafça yatırılan 25,20-TL peşin harç, 92,18-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 117,38-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.067,86‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacılar tarafından yatırılan 117,38-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacılar tarafından yapılan 1.800,-TL bilirkişi ücreti ve 255,-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.055-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, Davacı … için 3.400-TL ,davacı … için 3.400-TL olmak üzere toplam 6.800-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, İstinaf yoluna başvuran davacı yan tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 50,90-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 24/09/2020