Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1698 E. 2018/1354 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1698
KARAR NO : 2018/1354
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/04/2018 Tarihli Ek Karar
NUMARASI : 2018/98 D. İş- 2018/98 Karar
TALEP: İhtiyati Hacize İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/11/2018
İlk derece mahkemesinin 26/01/2018 tarihli ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen 02/04/2018 tarihli itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararlarının kaldırılmasına dair ek kararın, ihtiyati haciz isteyen vekilince yasal sürede istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili ile borçlu şirket arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin diğer borçlu tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, ancak sözleşme uyarınca kullandırılan kredilerin geri ödenmediğini, hesap kat ihtarı düzenlenmesine rağmen borcun ödenmediğini ileri sürerek muaccel hale gelmiş 189.057,36 TL nakdi ve 2.820- TL gayrinakdi olmak üzere toplam 191.877,36- TL alacak yönünden ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemenin 26/01/2018 tarihli kararı ile 191.877,36 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İTİRAZ:İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, müvekkili şirket adına ihtarname düzenlenmeden ve tebliğ edilmeden ihtiyati haciz talep edilemeyeceğini, ayrıca müvekkilinin iki adet taşınmazının banka lehine ipotekli olduğunu, ipotek miktarının borç miktarından fazla olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
EK KARAR:İlk derece Mahkemesinin 02/04/2018 tarihli ek kararı ile, ihtiyati haciz talebine konu edilen borç miktarının 191.877,36 TL olduğu, borçlu şirketin maliki bulunduğu taşınmazlar üzere banka lehine tesis edilen toplam 750.000,00TL üst sınır ipoteğinin borç miktarını fazlasıyla karşılayabileceği, alacağın yeterli ve reel bir teminatla temin edildiği gerekçesiyle borçlular hakkındaki ihtiyati haciz kararlarının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; hesap kat ihtarının 02/08/2017 tarihinde borçlulara tebliğ edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, ayrıca İİK’nun 45/4 maddesinde önce rehine başvuru kuralına istisna getirildiğini, buna göre ipotekle temin edilmiş olan faiz(gecikme tazminatı) ve taksit alacaklarında alacaklının intihabına ve borçlunun sıfatına göre ipoteğin paraya çevrilmesi veya haciz yada iflas yollarından birine başvurulabileceğini belirterek ek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:Talep, İİK’nun 257 vd.devamı uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin verilen karar, itiraz üzerine mahkemenin ek kararı ile kaldırılmıştır.
İhtiyati haciz talep eden banka ile borçlu şirket arasında akdedilen 27/11/2013 tarihli 500.000,00 TL bedelli Genel Nakdi Sözleşmesinin diğer borçlu tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı görülmüştür.
İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.
İİK’nun 45/1 maddesi “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda borçlu şirket adına kayıtlı olan 2 adet taşınmazın 1.derecede 750.000- TL ipotek bedeli üzerinden banka lehine ipotek edildiği sabit olup bu durumda rehin tutarı borcu karşılamaya yeter miktarda olduğuna göre mahkemenin asıl borçlu şirket yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılması yönündeki ek kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan TBK nun 586/1. maddesi; ” Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmeyi kabul etmiş ise alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkca ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir ” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda alacaklı banka tarafından hesap kat ihtarı düzenlenerek borçlulara tebliğ edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Borçlu kefil alacağın rehinle teminat altına alındığını ve borcu karşılamaya yeterli olduğunu ileri sürmüş ise de, salt alacağın rehinle teminat altına alınması kefil hakkında ihtiyati haciz talep edilmesine engel teşkil etmeyeceğinden ve borçlu kefilin kendi kefaletinin teminatı olarak ipotek verildiği yönünde bir iddiası da olmadığından nakdi alacağa yönelik olarak kefil yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesine bir engel bulunmamaktadır, dolayısıyla ek karar bu yönüyle hatalı olup nakit alacak bakımından ihtiyati hacze itirazın reddi gerekmektedir.
Gayrinakdi alacak yönünden ihtiyati haciz talebine gelince; ihtiyati haciz bir icra işlemi değil özel geçici hukuki koruma müessesesi olup, ancak İİK 257.maddesindeki şartlar çerçevesinde sadece para alacakları için öngörüldüğünden, teminat alacağı niteliğindeki gayrinakdi alacaklar (depo edilmesi) yönünden ihtiyati haciz kararı verilemez(Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 27/12/2017 tarihli 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı). Dolayısıyla borçlu kefil yönünden gayrinakdi alacaklara yönelik verilen ek kararda bu anlamda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle, ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, ek kararın borçlu kefil hakkında nakdi alacağa yönelik verilen kısım yönünden kaldırılarak ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Alacaklı -karşı yan vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE
Borçlu ….ltd.şti. hakkında ki istinaf başvurusunun HMK 353(1)-b-1 gereği esastan reddine ,
Muteriz borçlu … yönünden kısmen kabulune , İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/01/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair 03/04/2018 tarihli 2018/98 D.İş 2018/98 Karar sayılı ek kararının HMK.353/(1).b.2.maddesi uyarınca borçlu Abidin Kurt yönünden KALDIRILMASINA;
“Borçlu…t’un ihtiyati hacze itirazının İİK.m.265 uyarınca kısmen kabulü ile, 2.820-TL gayrinakdi alacak için verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, fazlaya ilişkin itirazının reddine,”
İlk Derece Yargılamasına İlişkin olarak ;
Alacaklı vekili için takdir olunan 600- TL maktu avukatlık ücretinin itiraz eden …’tan alınarak ihtiyati haciz talep eden …Bankası’na verilmesine,
Muteriz . ….ltd.şti vekili için takdir olunan 600-TL maktu vekalet ücretinin alacaklı … Bankası”ndan alınarak muteriz …..ltd.şti ne ödenmesine.
Muterizler tarafından yapılan 56-TL yargı giderinin 28-TL sinin alacaklı bankadan alınarak muteriz ..ltd.şti.ne verilmesine , kalanının … üzerinde bırakılmasına.
Alacaklı vekili tarafından yatırılmış olan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının isteği halinde alacaklıya iadesine.
Alacaklı vekili tarafından yapılan , 37,50-TL posta giderinin takdiren yarısı oranında hesaplanan 19-TL sinin muteriz borçlu …tan alınıp alacaklıya verilmesine, bakiye kısmın alacaklı üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 01/11/2018