Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1687 E. 2019/1530 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1687
KARAR NO : 2019/1530
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2018
NUMARASI : 2017/1217 Esas- 2018/636 Karar
DAVA: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, keşidecisi … Ltd. Şti. ve lehdarı … İnş. Ltd. Şti. olan 16.09.2017 tarihli 28.000-TL bedelli çekin, …. Ltd. Şti. tarafından ciro edilerek müvekkiline verildiğini, çekin müvekkilinin uhdesinde iken kaybolması üzerine çek iptali davası açıldığını ve yargılama sırasında çek bedelinin 18.09.2017 tarihinde davalıya ödendiğinin anlaşıldığını, taraflarına dava açmak için süre verildiğini, haksız olarak çeki elinde bulunduran davalının kötüniyetli olduğunu, zira müvekkilinin çeki iradi olarak ciro etmediğini ileri sürerek çek bedeli olan 28.000-TL ile çekin süresinde ibraz edilememesinden doğan zararın faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava konusu olup … Ltd. Şti. tarafından davacıya ciro edilen çekin, davacının yetkilisi olduğu …Ltd. Şti.’nin kira borcunun teminatı olarak ve kiralayan dava dışı … adına müvekkiline verildiğini, ancak kira borcunun ödenmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının çekin kendisinin elinden rıza dışı olarak çıktığı ve davalı tarafından bankaya ibraz ile tahsil edildiği hususunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının çekin rıza dışı elden çıktığını bildiğini, dolayısıyla kötüniyetli olduğunu, zira müvekkilinin çeki iradi olarak ciro etmesinin söz konusu olmadığını, davalı taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğunu ileri sürmüş ise de bu iddianın doğru olmadığını, müvekkilinin hesapları ve şirket kayıtları incelendiğinde durumun anlaşılacağını, tanık da dinletilebileceğini belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, rıza hilafına elden çıktığı iddia olunan çekin tahsili nedeniyle bedelinin istirdatı ve çekin süresinde tahsil edilememesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra ayrıca davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Dava konusu çek incelendiğinde, keşidecisinin dava dışı … Ltd. Şti. ve lehdarının … Ltd. Şti. olduğu, arka sayfasında sırasıyla lehdarın ve davalının ciroları olduğu görülmüş ise de, davalı tarafça çekin lehdar tarafından davacıya ciro edildiği ve daha sonra kendisine teslim edildiği kabul edildiğinden, davacının çekte beyaz ciro ile taraf olduğunun, dolayısıyla çekin yetkili hamili olduğunun kabulü gerekmiştir.Ne var ki davacı, çekin rızası dışında elinden çıktığını ve davalı şirketin çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap ettiğini ispatlayamamış olup, davalı şirketin çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti de bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır. O halde ilk derece mahkemesince davanın reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 05/12/2019