Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1680 E. 2020/569 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1680
KARAR NO : 2020/569
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2018
NUMARASI : 2014/625 Esas-2018/770 Karar
DAVA: Alacak (Hisse Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2020
Davanın kısmen kabulune ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin 1982 yılında sermayesi 1.000.000.000-TL olan davalı THY’nın her biri 550-TL nominal değerde 122 adet toplam 61.000-TL’lik hissesini üçüncü kişilerden 1982 yılında tüm haklarıyla birlikte devir ve temlik aldığını, buna ilişkin muvakkat ilmühaberlerini sunduklarını, 1984 yılında …’nin 233 sayılı KHK ile sermayesinin tamamı kamuya ait KİT’e dönüştürüldüğünü, 1990 yılında ise tekrar anonim şirkete dönüştürülerek özelleştirme kapsamına alındığını, davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen hisse senetleri verilmediği gibi senetlerin bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek müvekkilinin maliki bulunduğu tüm hisse senetlerinin tüm bedelli, bedelsiz hisselerinin, bu hisselerden kaynaklanan temettüleriyle birlikte aynen müvekkiline tevdine, bunun mümkün olmaması halinde anılan hisselerin tedavüle çıkarıldığı tarihten dava tarihine kadar ulaştığı değerin faiziyle birlikte şimdilik 5.000-TL’sinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 18.12.2017 tarihli dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000-TL olan taleplerini 18.309,80-TL olarak artırdıklarını belirtmiştir.
CEVAP:1- Davalı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.2-Davalı … vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, zira davacının mağduriyetine sebebiyet veren yasal düzenlemelerde müvekkilinin hiçbir etkisinin bulunmadığını, davacının elinde bulunan geçici ilmühaberlere ilişkin hisse senetlerinin 233 sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesi ile birlikte hukuki değerini yitirdiğini, halihazırda müvekkilinin İMKB’de işlem gören ve hamiline hisse senetlerinin ise bu yasal düzenlemelerden sonra çıkmış senetler olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince, davalı THY’nin 12/12/1980 tarihinde sermayesinin 3.000.000- TL ‘ye çıkartılmasına karar verildiği, 22/06/1982 tarihinde sermayenin (eski)20.000.000 -TL’ye çıkartılma kararı alındığı, 18/08/1982 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilanda davalı THY’nin özelleştirme idaresine devredildiği, 1990 yılında ise yeniden A.Ş’ye dönüştürüldüğü, davalı özelleştirme idaresinin sadece kamu paylarını özelleştirilmesi görevi verildiği göz önüne alındığında Başbakanlık Özelleştirme İdaresine husumet yöneltilemeyeceği , davacının davalı THY’den sermayesi 1.000.000 eski TL değerinde iken ortaklığın her biri 500 eski TL değerinde toplam 122 adet 61.000 eski TL’ye dek ilmühaber sahibi olduğu sabit olup davalı THY’nin 18/06/1984 tarih, 233 sayılı KHK ile kamu iktisadi statüsüne getirildiği ancak bu kez 22/08/1990 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile kapsama alınarak 1994 yılında özelleştirildiği, bu kapsamda davacının hissedarlık durumu ortadan kaldırılmakla zarara uğradığı, taraflar arasında ihtilafa neden olan 61.000 eski TL’nin THY’nin dönemdeki sermaye tutarı 1.000.000 TL olduğu nazara alındığında davacının hisse oranının 0,000061 TL olup DİE tarafından ilan edilen tefe oranları dikkate alındığında dava tarihi itibariyle değerinin 1.630,03 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davalı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı THY hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile, 1.630,03 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı THY’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Dosyanın 6 kez bilirkişi incelemesine gönderildiğini ve 6 adet rapor alındığını, ancak mahkemenin ilk rapordaki 3 ayrı hesaplamadan birine itibar ettiğini, oysa ilk raporunun tamamen hatalı hazırlandığını, üstelik yapılan hesaplamalarda işlem hataları bulunduğunu, bu nedenle mahkemece ek rapor alınmasına karar verildiğini, dolayısıyla mahkemece o tarihte kabul görmeyen raporun hükme esas alınmasının doğru olmadığını, Mahkeme kararının HMK 297.m. emredici hükmüne de aykırı olduğunu, 11.11.2013 tarihli ilk rapora neden itibar edildiğine, anılan rapor hüküm kurmaya elverişli ise neden 5 kez daha 5 kez daha bilirkişi heyetine tevdi edilerek yargılamanın 4 yıl daha devam ettiğine dair bir gerekçe gösterilmediğini,2-Davacının yıllar önce sahip olduğu ortaklık payının DİE ve TEFE verileri dikkate alınarak bugünkü değerinin hesaplanmasının AİHM kararlarında Avrupa İnsan Hak. Söz. Eki 1. protokolün 1. maddesinde düzenlenen Mülkiyet hakkının da ihlali kabul edildiğini, 3-Mahkemece hükme esasa alınan bilirkişi raporundan sonra dosyanın 5 kez daha bilirkişi heyetine tevdi edildiğini, hissenin ödenmiş sermaye oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, her üç rapor sonucunda da hisse değerinin 18.409,80-TL olduğu yönünde görüş bildirildiğini, doğru yöntemle hesaplama yapılmış ise de, …’nin KHK kapsamına alındığı tarihteki ödenmiş sermayesi 3.000-TL olmasına karşın 20.000-TL olarak kabul edilmesi nedeniyle raporlara itiraz edildiğini, mahkeme kararında da ödenmiş sermayenin 3.000-TL olduğunun kabul edildiğini bu nedenle müvekkili hisse değerini en iyi şekilde tespit eden raporun 26.05.2017 tarihli rapor olduğunu,harç 18.409,80-TL üzerinden tamamlanmışsa da müvekkili alacağının 122.732-TL olduğunu, 4-Özelleştirme İdaresi Başkanlığına yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddinin doğru olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve talepleri gibi davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dosya kapsamına göre, davacının THY’nin sermayesi 1.000.000-TL iken bu ortaklığın beheri 500-TL olan toplam 122 adet ve 61.000-TL ye denk ilmühaber sahibi olduğu, ancak 18.06.1984 tarihli 18435 sayılı RG de yayımlanan 233 sayılı KHK ile davalı THY özel ortaklık statüsünden çıkartılarak Başbakanlığa bağlı İktisadi Devlet Teşekkülü statüsüne getirildiği, fakat 22.08.1990 tarih ve 90/822 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de adı geçen kurumun 3291 sayılı Kanun ile özelleştirilecek kurumlar arasında yer aldığı ve 1994 yılında yürürlüğe giren 4046 sayılı Kanun’un 35.m. ile özelleştirildiği, Merkezi Kayıt Kuruşu cevabi yazısına göre davacının THY’da pay sahipliğinin bulunmadığı, ancak 233 sayılı KHK’nun Tasfiyeyi düzenleyen 3.kısım 4.bölümünde yer alan 38/5.m. açıkça belirtildiği üzere iktisadi devlet teşekkülü statüsüne getirilen kurumlarda gerçek ve tüzelkişilerin TTK’dan doğan ortaklık haklarının saklı tutulduğu, davacının da pay sahipliğinden kaynaklanan hakkı bulunduğu kanaatine varılmıştır. Esasen hüküm bu yönüyle davalı tarafça istinaf da edilmediğine göre, uyuşmazlık davacı hisse bedelinin ne şekilde hesaplacağı hususunda toplanmaktadır.Dava tarihi itibariyle davacının sahip olduğu hisse değerinin tesbiti için yapılan ilk bilirkişi incelemesi neticesinde Taraflar arasında ihtilaf neden olan 61.000 eski TL’nin THY’nin dönemdeki sermaye tutarı 1.000.000- TL olduğu nazara alındığında davacının hisse oranının 0,000061 TL olup DİE tarafından ilan edilen tefe oranları dikkate alındığında dava tarihi itibariyle değerinin 1.630,03 TL olduğu tespit edildiğinden bu miktar üzerinden davalılardan THY’den tahsiline karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince itiraz üzerine alınan ek rapordan sonra hüküm vermeye ilk bilirkişi incelemesi neticesinde alınan raporun hükme elverişli görülmemesi üzerine yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ikinci bilirkişi kurulu alınan kök ve ek raporlarında ;davalı THYnin 1.000.000.000-TL sermayesi varken davacının 61.000- TL denk hissesi olduğu, davacının mülkiyet hakkını kazandığı 23.03.1982 ile statünün değiştiği 18.06.1984 arasında sermaye artırımına ilişkin belgeye rastlanılmadığı, davacı ilmühaberlerinin dava tarihi itibariyle 3.660-TL adet hisse senedine karşılık geldiği, buna göre dava tarihinde değerinin 18.409,80-TL olduğu belirlenmiştir.İki rapor arasında bedel bakımından çelişki çıktığından üçüncü kez bilirkişi incelemesine karar verilerek mübayenetin giderilmesine karar verilmiş üçüncü bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında ;davacının şirketteki hisse oranının tespitinde ödenmiş sermaye miktarının esas alınması gerektiği, 23.03.1981 tarih ve 212 sayılı Ticaret Sicil gazetesinde yer alan THY nin 07.08.1980 tarihinde yapılan ve 12.12.1980 tarihinde tescil edilen sermaye artışına ilişkin Genel Kurul ilanında sermayenin 3.000.000.000-TL’ye çıkarılmasına karar verildiği, yine 16.07.1981 tarih ve 294 sayılı Ticaret Sicil gazetesinde yer alan, 25.06.1981 tarihinde Ticaret Bakanlığı’nın onayından geçen tadil mukavelenamesi ve İstanbul 1.Asliye Ticaret Ma.’nin 07.07.1981 tarihli kararının ilanında, 3.000.000.000-TL’ye çıkarılmasına karar verildiği, 18.08.1982 tarih ve 570 sayılı resmi gazetede yer alan ilanda, 22.06.1982 tarihli rapor içeriğinde 3.000.000.000-TL sermayenin ödendiğinin, bu kez sermayenin 20.000.000.000-TL ye çıkarılma kararı alındığının, ancak 18.06.1984 itibariyle sermayenin ödenip ödenmediğinin belirsiz olduğu, a)ödenmiş sermayenin 20.000.000.000-TL olduğunun kabulü halinde, davacı ilmühaberlerinin dava tarihi itibariyle 3660 adet hisse senedine karşılık geldiği, dava tarihi itibariyle Bist 2.seans kapanış ağırlıklı ortalama fiyatı üzerinden 18.409,80-TL olacağı, b)ödenmiş sermayenin 3.000.000.000-TL olduğunun kabulü halinde ise 24.400 adet senede denk geleceği ve 122.732-TL değerde olacağı belirtilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilafın Türk Havayolları Anonim Ortaklığı’nın Özelleştirme İdaresine devredildiği, 18.06.1984 tarihinde ödenmiş sermayesinin 3.000- TL mi 20.000- TL mi olduğu ,buna göre hissenin adet ve değerinin hesaplanması hususu olduğu,Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 17/04/2017 tarihli cevabı yazısına göre; 233 sayılı kanun hükmünde kararnamenin yürürlüğe girmesiyle birlikte THY nin 6623 sayılı kanun kapsamından çıkarılarak ,18.06.1984 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı kamuya ait olan bir kamu iktisadi teşebbüsüne çevrildiği ,şirket ana sözleşmesi ve (eski) 50.000.000.000-TL olan sermaye yapısı düzenlenerek ,9.11.1984 tarihli resmi gazetede yayınlandığını bildirilmiştir.Yazı içeriğine göre davalının 9.11.1984 tarihinde sermayesinin 50.000-TL ye çıkartıldığı sabit olduğundan ,mevcut sermayenin tamamı ödenmeden yeniden sermaye artışı yapılamayacağı ve sermayenin tamamının kamuya geçtiği gözetildiğinde 18.06.1984 tarihi itibariyle davalının ödenmiş sermayesinin 20.000-TL davacının da 3660 adet pay sahibi olduğunun kabulü gerekmektedir. Buna göre davacı vekilinin 3000-TL ödenmiş sermaye bulunduğu buna göre davacının daha fazla hisse sahibi iddiaları yerinde görülmemiştir.Öte yandan davacı belirsiz alacak davası olarak açtığı davasını 18.409,80-TL olarak talep artırımı yaptığından dava değerinin bu miktar olduğu kabul edilmiştir. 18/08/1982 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilanda davalı … özelleştirme idaresine devredildiği 1990 yılında ise yeniden A.Ş’ye dönüştürüldüğü davalı özelleştirme idaresinin sadece kamu paylarını özelleştirilmesi görevi verildiği, göz önüne alınarak Başbakanlık Özelleştirme İdaresi hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmayıp ,davacı vekilinin diğer davalıya yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Toplanan tüm delillere göre dosyada 3 kök rapor 6 ek rapor alındığı 2 ve 3 bilirkişi kurullarının davacının 3660 adet payı olduğunda mutabık kaldıkları ,davalının dönüşüm tarihinde ödenmiş sermayesinin 3.000-TL olarak kabulünün mümkün olmadığı gözetildiğinde 2 ve 3.bilirkişi raporunun ilk seçeneğinin birbirini doğruladığı anlaşılmakla teknik inceleme gerektiren hususta mübayenetin giderildiği bilirkişi raporları benimsenerek hüküm verilmesi gerektiği halde ,hüküm verilmeye elverişli görülmeyen ilk bilirkişi raporuna göre hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.Ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün kaldırılmasına ve tesbit edilen 18.409,80-TL nin davalı THY den tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/625 Esas-2018/770 Karar sayılı ve 04/07/2018 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; 1-“Davalılardan Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yönünden davanın husumet nedeniyle REDDİNE, 2-Davanın davalı … yönünden KABULÜNE,18.409,80- TL’nin dava tarihinden (27.11.2012 ) itibaren yasal faizi ile birlikte davalı THY’den alınarak davacıya verilmesine,” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak ;”Alınması gerekli 1.257,57- TL harçtan; davacı tarafından yatırılan 74,25- TL peşin harç ve 229,01- TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 303,26- TL harcın mahsubu ile eksik olan 954,31- TL harcın davalı …Anonim Ortaklığı’ndan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan toplam 303,26-TL peşin harcın davalı … Anonim Ortaklığı’ndan alınarak davacıya verilmesine,Davacı tarafından yapılan 6.834-TL bilirkişi ücreti ve 267,45- TL posta masrafı olmak üzere toplam 7.101,45- TL yargı giderinin davalı …Anonim Ortaklığı’ndan alınarak davacıya verilmesine,Davacı lehine taktir olunan 3.400-TL vekalet ücretinin davalı …Anonim Ortaklığı’ndan alınarak davacıya verilmesine,Davalı Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı lehine taktir olunan 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na verilmesine,Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan 109,-TL posta masrafının davalı …Anonim Ortaklığı’ndan alınarak davacıya verilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi.09/06/2020