Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1677 E. 2018/1362 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1677
KARAR NO : 2018/1362
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2018
NUMARASI : 2018/178 D. İş-2018/228 Karar
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/11/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/11/2018
İhtiyati haciz talebinin reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz isteyen vekili, taraflar arasında uzun yıllardır süregelen ticari ilişkide karşı tarafın müvekkilinden satın aldığı ürünlere karşılık faturalar düzenlendiğini, ay sonunda müvekkili tarafından e-posta yoluyla mutabakat yazısı gönderildiğini ve karşı tarafın da mutabık kaldıklarına ilişkin e-posta gönderdiğini, ancak ödeme yapmadığını ileri sürerek müvekkili alacağını teminen borçlunun borca yeter miktarda, malları ile hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Karşı taraf vekili, talep dilekçesinde ihtiyati haciz talep edilen tutarın gösterilmemiş olması nedeniyle talebin usule aykırı olduğunu, taraflar arasında uzun yıllardır süregelen ticari ilişkide davalının sipariş edilen ürünleri müvekkili şirkete getirerek teslim etmekte olduğunu, ancak son zamanlarda faturalarda anormal artış görüldüğünü ve araştırıldığında fiilen kullanılması mümkün olmayacak derecede çok ürün için fatura kesildiğinin, bu ürünlerin hiçbir zaman müvekkil adresine teslim edilmediğinin tespit edildiğini, müvekkili şirkette aşçı olarak çalışan bir çalışanın işten ayrılırken ihtiyati haciz talep eden firmaya giderek birçok ürün alıp pazarda sattığını ancak faturaların müvekkil şirket adına kesildiğini itiraf ettiğini, bunun üzerine ihtiyati haciz talebinde bulunan firmaya 02/04/2018 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve müvekkili elemanı ile işbirliği içinde olan kişilerin ortaya çıkarılmasının ve malların teslimine ilişkin tüm belgelerin gönderilmesinin talep edildiğini, bu ihtarnameye cevap verilmediği gibi 02/05/2018 tarihli ihtarname ile 292.075,77 TL borcun muaccel olduğundan bahisle ödenmesinin talep edildiğini, bu kez 07/05/2018 tarihli bir ihtarname keşide edilerek ihtarın ve cari hesap dökümünün müvekkilince kabul edilmediğinin bildirildiğini, ayrıca müvekkili eski çalışanı ile ihtiyati haciz talep eden şirketin ortakları hakkında dolandırıcılık suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, e-posta yazışmalarını da kabul etmediklerini savunarak talebin reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesinin 11/06/2018 tarihli kararı ile, mutabakat konusundaki elektronik posta yazışmalarının karşı tarafça kabul edilmemiş olması nedeniyle ispata muhtaç olması, konuyla ilgili savcılık soruşturması bulunması ve malın teslimi konusunda borçlunun inkarı göz önünde bulundurulduğunda yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;
Faturaların borçlu şirkete teslim edildiğini, faturalarda ürünlerin teslim alındığına ilişkin imza olduğunu, ayrıca borçlunun mutabakat mailleri gönderdiğini, dolayısıyla alacağın varlığının tam ve kesin olarak ispatlamakta olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve ihtiyati hacze karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Talep, fatura ve mutabakat mektubuna dayalı alacağı teminen ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.
İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.
Somut olayda, ihtiyati haciz talep dilekçesi ekinde ve UYAP sisteminde alacaklı tarafça sunulan herhangi bir delile rastlanılmamış olması nedeniyle inceleme yapılamamış olması, ayrıca boç tutarında mutabık kalındığına dair e-posta yazışmalarının karşı tarafça kabul edilmemiş olması, faturanın tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmaması, ihtiyati haciz talep eden şirket ortakları hakkında dolandırıcılık suçundan devam eden ceza soruşturması gözetildiğinde yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği, ayrıca talep dilekçesinde ihtiyati haczi talep edilen tutarın belirtilmemiş olması karşısında talebin değerlendirilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmış olup, istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 01/11/2018