Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1666 E. 2018/1064 K. 17.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1666
KARAR NO : 2018/1064
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2017
NUMARASI : 2017/383 E.-2017/922 K.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/09/2018
Dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalıya satılmış olan malların bedelinin davalı tarafından ödenmeyeceğinin anlaşılması üzerine faturadan kaynaklanan alacak tutarı için ihtarname keşide edildiği, davalının ihtarnameye karşılık Kartal .. Noterliği… tarih … yevmiye nolu ihtarnameyi keşide ettiği, karşı yanın malları ve faturayı aldığını kabul ettiğini, ancak haksız şekilde mallar ayıplı diyerek borcu olmadığını idda ettiğini, bunun üzerine davalı hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz olarak tamamen kötüniyetle takibe itiraz ederek takibin durdurulduğu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahının İstanbul Anadolu yakasında Üsküdar olduğunu, icra takibinin ve davanın yetkili İstanbul Anadolu mahkemelerinde açılması gerektiğini, müvekkilinin davacının ürettiği ve 29/01/2015 tarihinde müvekkiline teslim ettiği; davaya konu 28/01/2015 tarihli, ve 6.084,39 TL meblalı fatura münderceatında görünen ayıplı ürünlerden kaynaklandığını, kozmetik ürünlerinin etiketlerinin ayıplı olduğunun 02/02/2015 tarihinde müvekkilince farkedildiğini, 03/02/2015 tarihinde davacıya Kartal Noterliğinin 28/01/2015 tarih,… yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek hem faturayı iade edip hem de TTK M.23/c gereği ayıbın 8 günlük yasal sürede davacıya ihbar edildiğini, borçlar Kanunu’ nun 227/4 maddesi gereği de malların ayıpsız misli ile değiştirilmesi talep edilmiş, etiketler kargo ile davacıya iade edilmiş ise de aynı kargoyu davacının müvekkiline geri gönderdiği ve iş bu davaya kadar da bu hususta hiçbirşey yapılmadığını, ayıpsız etiketin gönderilmediğini belirterek icra takibi ve davayla karşı karşıya kaldıklarını, icra takibi ve açılan davanın haksız olduğunu bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, İİK’nun 50.maddesinin para borçlarının takibinde hangi icra dairelerinin yetkili olduğu hususunda HMK’nun yetkiye dair hükümlerine atıf yaptığı, 6100 Sayılı HMK’nun 6 ve 10 maddeleri uyarınca somut olayda davacının yahut davalının yerleşim yeri icra dairelerinin yetkili olduğu; davacı şirketin merkezinin İstanbul/Esenyurt, davalı şirketin merkezinin ise İstanbul/Ümraniye’de bulunduğu, tacir olan taraflar arasında yapılmış bir yetki sözleşmesi de bulunmadığı, her iki şirket merkezinin İstanbul icra dairelerinin yetki sınırı dışında bulundukları, dava konusu takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı anlaşılmakla davanın HMK 114/1-ç ve 115 mad gereğince takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, yerel mahkeme kararının gerekçesinde HMK.’nın 114/1-ç ve 115. maddelere çerçevesinde dava şartı yokluğundan usulden davanın reddine karar verildiğini, somut olayda kesin yetki söz konusu olmadığı için dava şartı yokluğundan usulden davanın reddi kararı verilmiş olmasının yasaya açıkça aykırı olduğunu, dava şartının sadece kesin yetki durumlarında söz konusu olduğunu, somut olayda kesin yetki durumlarında söz konusu olduğunu, kesin yetki gibi bir durum olmayıp yerel mahkeme tarafından dava şartı yokluğundan usulden davanın reddine karar verilmesinin yasaya açıkça aykırılık teşkil ettiğini belirterek, hatalı ve eksik karar yerine yeni bir karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Elde ki dava itirazın iptali davası olup ; İstanbul …İcra Dairesinde başlatılan takibe karşı davalı borçlu ikametgahının Ümraniye ‘de bulunduğunu bildirerek İcra Dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir.Ayrıca cevap dilekçesiyle mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir.
İtirazın iptali davasının görülebilmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde takip yapılması olup ; Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece İİK.nun 50.maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek itirazın halli gerekmektedir. Somut olayda İstanbul İcra Dairelerini yetkili kılan özel ve genel yetki kuralı bulunmadığı ; ticari satıma ilişkin kesin yetki kuralı sözkonusu değil ise de icra dairesinin yetkisine açıkça itiraz bulunduğundan mahkemece öncelikle incelenmesi ve karara bağlanması gerektiği ,kesin yetki hali bulunmadan icra dairesinin yetkisizliğine hükmedilemeyeceğine yönelik olarak ileri sürülen istinaf sebeblerinin yerinde olmadığı,hükümde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varıldığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine ,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/09/2018