Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1663 E. 2021/146 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1663
KARAR NO : 2021/146
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2018
NUMARASI: 2014/634 Esas-2018/134 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/02/2021
İlk derece mahkemesince verilen davanın reddine yönelik hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davaya konu alacağın dava dışı … şirketi tarafından müvekkili şirkete 12.08.2013 tarihinde temlik edildiğini,davalı borçlu şirket tarafından temlik veren şirket olan … Şirketinin borçlu şirkete göndermiş olduğu 20.590 kilogram ağırlığındaki (…) ürünü olduğunu, davacı şirketin söz konusu ticari fatura alacağını temlik aldığı şirket olan dava dışı … şirketinin, … firmalarından bir tanesi olduğunu, firmanın temlik veren şirket ile … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında açılmış ticari alış veriş başladığını ve bir süre de bu ticaretin devam ettiğini belirterek temlik veren şirketin aralarındaki yıllardan beri devam eden ticaretin etkisi ile davalı borçlu şirkete güvenerek dava konusu ticari faturayı davalı şirkete kestiğini, söz konusu fatura bedellerinin ödenmemiş olması nedeniyle İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nde başlatılan takibe davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptali ve takibin devamına, borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davalı şirketin muhasebe departımanında yapılan inceleme neticesinde bir borç bulunmadığının tesbit edildiğini ,…yazılacak müzekkereler ile yapılan ödemelerin dökümünün getirtilmesi ve ticari defterlerinincelenmesi neticesinde bankalara yazılacak yazılar ile davacıya bir borç olmadığının anlaşılacağını ,davacı taraftan son dönemlerde alınan malların ayıplı olması nedeniyle müvekkili şirketin piyasadaki saygın ve prestijli konumunu yitirdiğini, bu hususun davacı tarafa şifai ve yazılı olarak defaten bildirildiğini, buna rağmen ayıplı mal gönderilmeye devam edildiğini, bu nedenle başka firmalarla çalışmaya başladığını, bu sebeble dava açıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; temlik sözleşmesinde temlik edilen alacakla ilgili evrak numarası … evrak nolu … evrak numaralı ve … remarks numaralı 30/05/2011 düzenleme ve 29/08/2011 ödeme tarihli 12.310,26-USD tutarındaki alacak ile ilgili olduğu gerek 1. bilirkişi heyeti kök raporunda ve gerekse 2. heyet raporunda açıkça belirtildiği üzere bu ithalatın bedeli peşin ödenmiş mal olarak yapıldığı bu durumda bedeli peşin ödenen bu ithalat ile ilgili temlik eden dava dışı şirketin davalıdan hiçbir alacağı kalmadığı, bedeli peşin ödenmiş mal ile ilgili olmayan bir alacağı temlik etmesi karşısında davalının temlik edene borcu bulunmadığından davacıya da borcu olmadığı ve itirazın yerinde olduğu gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalının yüklü miktarda mal aldığı ve bu malların bedelini ödemediği, davalının 26.12.2013 tarihli cevap dilekçesinde davacının gönderdiği malları teslim aldığını ve bedelini ödemediğini ikrar ettiğini, iddiasında ise müvekkilin mallarının hatalı çıktığı için ödeme yapmadıklarını ikrar etmesine rağmen mallarının ayıplı olduğuna ilişkin bir adet delil bulunmadığını , davalının mallarını alıp paraya çevirdiği ve parasını da ödemeyerek haksız kazanç elde ettiğini defterlerini sunmayan tarafın defterlerindeki sadece aleyhte olan hususların nazara alınacağına ilişkin çok temel bir kurala bile aykırı,defterlerini sunmayan karşı tarafın sadece lehine olan defter kayıtlarını esas alınarak düzenlenen raporun hatalı olduğunu, resmi belgelerden karşı tarafın aynı banka dekontunu birden fazla ithalat dosyasına sunarak ithalat yaptığını, bu ithalatların bedellerinin ödenmediğini,bilirkişinin sonradan el yazısıyla karalamalar yaparak sunulan banka dekontlarının delil kabul edilerek faturaya ait borcun tamamen ödenmiş olduğu kanısına varıldığını, ,belgeye dayalı iddalarına mahkemenin neden itibar etmediğini açıklamadığı kararın gerekçeli karar hakkını ihlal eden bir karar olduğunu belirterek kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; temlik alınan bakiye fatura alacağının davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.Davacı 12. 08. 2013 tarihli temlik sözleşmesi ile dava dışı ithalatcının davalı adına düzenlediği 30.05.2011 tarih … faturadan kaynaklanan 12.310,26 usd alacağını temlik almıştır. Davalı temlik eden ile aralarında peşin ithalata dayalı bir ticaret olduğunu tüm bedellerin peşin ödendiğini ithalatcıya herhangi bir borcu bulunmadığını savunmuş ve cevap dilekçesinde temlik edene borcu bulunduğuna dair herhangi bir ikrarda bulunmadığı görülmüştür. İcra takibine konu 12.310,26 usd Tutarındaki temlik alacağının dayanağı 30.05.2011 tarih … sayılı 88.812,55 usd bedelli ihracat faturasına ilişkin :Bursa Gümrük Müdürlüğü tarafından 10.06.2011 tarihli … nolu gümrük beyanamesi düzenlenmiştir.Gümrük müdürlüğünün gönderdiği gümrük belgelerive ödeme dekontlarından davalının dava dışı ihracatçıya “peşin ithalat bedeli” olarak 27.05.2011 tarihinde … Bankası aracılığıyla transfer ettiği 166.000.-usd’nin 22.411,03 usd’lik kısmı ile 09.05.2011 tarihinde … Bankası aracılığıyla transfer ettiği 80.000.- usd.nin 66.401.52 usdlik kısmı takibe konu faturanın gümrük beyannamesinde kullanılmak suretiyle kapatıldığıve faturalara konu emtianın kayden “bedeli peşin ödenmiş” mal olarak ithal edildiği anlaşılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde takibe konu faturanın ödendiği dekontlar ,davalının bankaya transfer ettiği ithalat bedelinin kalan kısmının dava konusu olmayan farklı faturalara ilişkin gümrük beyannamesinin kapatılması için kullanılmış olup, bu kullanımın tek bedelin farklı faturalara kullanım şeklinde olmadığı ve dekontların ödemelerde mükerrer kullanımının bulunmadığı tesbit edilmiştir.Buna göre; davacının temlik aldığı takibe konu faturaya konu ihalat bedelinin davalı ihracatcı tarafından dava dışı temlik eden ithalatcıya peşin olarak ödendiğinin kabulü gerekmiştir. Davacı tarafından takibe konu 88.812,55-usd bedelli faturaya bağlı alacağına konu mala ait bedelin tamamının, davalı tarafından ithalat aşamasından önce peşin olarak dava dışı ihracatçıya ödendiği ve davalının temlik edilen faturaya konu ithalat borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/02/2021