Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1660 E. 2018/1073 K. 17.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1660
KARAR NO : 2018/1073
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2018
NUMARASI : 2016/872 E.- 2018/482 K.
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/09/2018 ( 30/09/2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, davacı ile davalı arasındaki 04/06/2015 tarihli hisse devir ve kabul beyannamesi sözleşmesine istinaden davacının ….Tic. A.Ş (yeni unvanı …Tic.A.Ş)’de bulunan değeri 500 TL nominal değerde 680 adet hisseye karşılık olan toplam 340.000- TL’lik hissenin tamamının 85.000- TL bedel karşılığı olarak davalıya satıp devrettiğini, ödemenin 1 yıl sonra yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşme gereği yerine getirilerek hisse değerinin yapıldığı, ortaklık pay defterine kaydının yapıldığı, ancak aradan geçen süreye rağmen davalı tarafın karşı taraf edimi olan ödeme edimini yerine getirmediğini, bunun üzerine davalının ihtar edildiğini, ihtara da uymaması nedeniyle sözleşmeden kaynaklı hisse bedeli alacağına ilişkin İstanbul .. İcra Dairesinin …E sayılı dosyasında yapılan takibe de haksız olarak itiraz etmekle takibin durduğundan bahisle itirazın iptaline ve tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davacıya bir kısım ödemenin yapıldığını ve belgelerin sunulacağını, bakiye kısmın ancak bilirkişi raporu ile tespit edilebileceği, bu nedenle bilirkişi incelemesi gerektirdiğini , borç miktarının tam olarak bilinmediğini, faizin neye göre hesaplandığının belli olmadığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece,taraflar arasındaki sözleşme ve alınan, dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporuna göre davacının bilahare unvanı değiştirilen şirketteki hisselerinin davalıya 85.000- TL bedel ile devrettiği, 85.000- TL bedelin 1 yıl sonra ödeneceği kararlaştırılmış olmasına rağmen ve hisse devirleri de gerçekleşmesine rağmen ödenmediği, bunun üzerine davalının ihtar edildiği, ihtar üzerine ikinci kez temerrüde düştüğü, takip tarihi ile temerrüt tarihi arasında davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu, davalı tarafça sözleşmedeki imzanın inkar edilmediği, kısmi ödeme yapıldığı şeklindeki beyanı ise belge ile tevsik edilmediği, ödeme savunmasının delillendirilemediği, bu nedenle de davacının yapmış olduğu takibe ilişkin itirazın haksız olduğu ; İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasındaki 85.000-TL asıl, 317,87-TL işlemiş faiz olmak üzere 85.317,87 TL ye ilişkin itirazın iptaline, takibin kabul edilen bu kısımlar için aynı şartlarla devamına, alacak likit bulunduğundan kabul edilen kısım üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, ilk derece mahkemesinin eksik inceleme yaptığını, bazı meblağların ödendiğini, ilk derece mahkemesinin bu hususu dikkate almadığını, müvekkilinin davaya esas tutardan bir bölümünü davacıya ödediğini, ödenmiş meblağlar düşüldükten sonra alacağın ancak yeniden bir bilirkişi incelemesi yaptırılmak marifetiyle belirlenebilir bir halde olduğunu, davacının, alacağın likit olduğu iddiasından hareket ile önce takibi, sonrada da dava ikame etmiş ise de söz konusu alacağın, kesinleşmiş ve miktarı açıkça belli edilmiş bir alacak olmadığını, faiz miktarının hangi olguya göre hesaplandığının anlaşılamadığını, davacının borç ile birlikte faiz de talep ettiğini, ancak faizin başlatıldığı tarih vb. Olguların nasıl hesaplandığı ve nasıl ortaya çıkarıldığının bilinemediğini, anılan nedenle, faizin de kabulünün mümkün olmadığını, hukuka aykırı şekilde hesaplanan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yerinde olmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davanın tarafları arasın da varlığı uyuşmazlık konusu olmayan ; taraflarca imzalanan hisse devir sözleşmesi ile ;davadışı şirkette davacıya ait bulunan sermaye taahhüdünün bir kısmı ödenmiş bulunan 680 adet hissenin tamamının 85.000-TL bedelle davalıya devrinin kararlaştırıldığı,devir bedelinin 1 yıl sonra ödeneceği ,davalının da hisseleri 4.6.2015 tarihinde devraldığının yazılı olduğu sözleşmenin incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Getirtilen ticaret sicil kayıtlarından ve yapılan bilirkişi incelemesinden davacının hisselerinin tamamını 85.000-TL bedelle 4.6.2015 tarihinde davalıya devrettiği ;bir yıllık süre dolduktan sonra hisse devir bedelinin ödenmesi için keşide edilen 10.6.2016 tarihli ihtarnamenin ise 13.6.2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiği ve verilen süre sonu itibariyle 18.6.2016 tarihinde davalının mütemerrit olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle birlikte davaya esas tutardan bir kısmını ödediğini ,müvekkili yurtdışında bulunduğundan belgelerini sunamadıklarını bildirmiş ise de ,yargılama sırasında söz ettiği kısmi ödemelerin miktarına ilişkin bir açıklamada bulunmamış,kısmi ödeme bulunduğuna dair bir belge sunulmamış,ödeme savunması somutlaştırılmamıştır.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde de bazı meblağların ödendiği yolunda soyut beyanda bulunmuş ise de ,yine kısmi ödemelere ilişkin bir bilgi ,belge sunulmadığı anlaşılmakla ,hisselerin devri karşılığında hisse devir bedeli olarak kararlaştırılan 85.000-TL nin davacıya ödenmediğinin kabulü gerektiği ve bilirkişi raporunda detaylandırıldığı üzere davacının temerrüt tarihinden itibaren takip tarihine kadar 317,87-TL işlemiş işlemiş faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine hükmeden İlk Derece Mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf sebebleri yerinde bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 5.828,06- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.457,15- TL harcın mahsubu ile bakiye 4.370,91- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.17/09/2018