Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1640 E. 2018/1650 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1640
KARAR NO : 2018/1650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/06/2018 (Ara Karar)
NUMARASI: 2018/585 Esas
DAVACI/İHTİYATİ TEDBİR
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/12/2018
İlk derece mahkemesince verilen tarihli ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirketin, kişisel bakım ürünlerinin yurt dışına ihracatını yapmakta olan … A.Ş’den toplam 71.030,40- usd tutarındaki çocuk ve yetişkin bezi ürünlerini, … Tic. A.Ş’den ise toplam 56.564,20- usd tutarındaki sabun, duş jeli, şampuan deodorant gibi kişisel bakım ürünlerini satın aldığını, söz konusu malların müvekkili şirketin Özbekistan’daki adresine taşınması için ….Taşımacılık.. Şirketi ile anlaşıldığını, diğer davalı fiili taşıyıcıya taşınmak üzere teslim edilen malların müvekkiline teslim edilmediğini, davalılar arasında borç alacak ihtilafı olduğunu, bu nedenle müvekkili şirkete ait malı teslim etmek yerine yurt dışına kaçırarak başka firmalara satacağı yönünde duyumlar aldığını, bu nedenle müvekkilinin mağdur olduğunu beyanla malların faturaları toplamı olan 127.594,60-usdnın 3095 sayılı yasaya göre işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte tahsil tarihindeki kur karşılığından olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, trafik şube müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalılar adına kayıtlı araçları üzerinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; dosya kapsamı, mevcut delil durumu, talebin yargılamayı gerektirmesi ve araçların dava konusu olmaması nedeniyle tedbir talebinin HMK’nın 389/1 ve 390/3 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; dava dışı .. A.Ş. tarafından davalılar aleyhine açılan Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/546 Esas 2018/302 sayılı dosyasında ve huzurdaki davada sunulan cevap dilekçesinde, davalıların davaya konu bir kısım ürünlerin kendi uhdelerinde olduğunu kabul ve beyan ettiklerini, dava dışı … tarafından davalılar aleyhine Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açılmadan önce davalılardan ..r’un …ürünlerinin müvekkili şirkete teslim edilmeme sebebini, diğer davalı Meris’ten olan alacağının kendilerine ödenmediği gerekçesine dayandırmakta iken, dava açıldıktan sonra her iki davalı da kötü niyetli olarak bu kez gerçeğe aykırı bir şekilde müvekkili şirket tarafından davalılara ödeme yapılmadığını, bu nedenle ürünler üzerinde hapis hakkı kullandıklarını beyan ettiklerini, müvekkilinin dava konusu ürünlerin taşıma hizmet bedelini davalılara ödediğini, dava konusu ürünlerin niteliği göz önünde bulundurulduğu takdirde, son kullanma tarihlerinin geçmiş olabileceği de düşünülürse, davalıların 1 yılı aşkın süredir elinde bulundurdukları ürünlere ilişkin müvekkili şirket aleyhine rehnin paraya çevrilmesine yönelik herhangi bir bildirim yada takip yapmamış olmalarının, hem davalıların hapis hakkına dair savunmalarının gerçeğe aykırı olduğunu hem de dava konusu ürünlerin aradan geçen süre içerisinde zayi olmuş olabileceğini ortaya koyduğunu, dava konusu ürünlerin hukuka aykırı bir şekilde davalılar tarafından yurt dışına çıkarıldığının sabit olup söz konusu ürünlerin nerede olduğunun tespit edilmesinin mümkün olmadığını, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere hakkın bulunması ve sebebin ortaya çıkması halinde borçlunun taşınır veya taşınmaz malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasında ve karar verilmesinde yasal bir engel bulunmadığını, mahkemenin ihtiyati tedbir talep edilen araçlar bakımından dava konusu olmaması gerekçesi ile talebi reddetmesinin isabetli olmadığını belirterek kararın kaldırılarak gerek görüldüğü takdirde teminat karşılığında davalılara ait araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:İhtiyati tedbirin şartları HMK 389 maddesinde düzenlenmiş, olup bu maddeye göre,bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde,uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacak geçici bir hukuki koruma olup, ihtiyati tedbir talep eden HMK 390/3 gereği davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Davacının iddiası ve mahkemenin de kabulü doğrultusunda,taraflar arasındaki uyuşmazlık Uluslararası kara taşımacılığından kaynaklı taşınan emtia bedeline ilişkin tazminat istemi olup ,davalıların menkul gayri menkul vb diğer malvarlığı unsurları uyuşmazlık konusu değildir. HMK.nun 389 maddesinin uyuşmazlık konusu olmayan malvarlığı değerlerine ihtiyati tedbir konulamayacağı yönündeki açık hükmü karşısında, davalıların uyuşmazlık konusu olmayan araçları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına yönelik davacı talebinin reddinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi 20/12/2018