Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1639 E. 2018/1214 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1639
KARAR NO : 2018/1214
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2018 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/405 Esas
TALEP : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/10/2018
İlk derece mahkemesince verilen 28/06/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi uyarınca müvekkilinin edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve karşılığında düzenlenen faturaların davalıya gönderildiğini, davalı tarafça itiraz edilmeksizin kabul edildiğini, ancak davalının ödemelerini süresinde yapmadığını, sürekli müvekkilini oyaladığını, tarafların 18/01/2018 tarihinde davalının 43.719,- TL cari hesap borcu olduğu hususunda mutabakata vardıklarını, buna rağmen borcun ödenmediğini,alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek davalı şirketin borca yeter miktarda menkul, gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyati tedbir zımnında ihtiyaten haczine, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İTİRAZ :Davalı-karşı yan vekili 30/05/2018 tarihli dilekçesinde davacının edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, müvekkilinin onayından geçmeyen faturalar ve mutabakatlar ile haksız taleplerde bulunmakta olduğunu, davacı tarafça delil olarak dayanılan mutabakat formundaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İTİRAZA CEVAP:Davacı vekili ise, itirazın süresinde olmadığını, müvekkilinin faturalara konu hizmetleri verdiğinin e-posta yazışmaları ile sabit olduğunu, yine müvekkili tarafından 16/01/2018 tarihinde gönderilen mutabakat yazısına davalı şirketin muhasebe uzmanı tarafından 18/01/2018 tarihinde mutabık kalındığı şeklinde davalı şirket kaşe ve imzasını taşıyan yazı ile cevap verildiğini belirterek itirazın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI :Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi, mahkemenin 07/05/2018 tarihli karari ile 43.719-TL üzerinden kabul edilmiş iken itiraz üzerine ;mahkemece davanın cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, İİK.’nın 258/1 maddesi uyarınca cari hesabı oluşturan faturalar ve davalı tarafça açıkça kabul edilmeyen e-posta yazışmaları iddianın yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde yeterli değil ise de davacı tarafça sunulan mutabakat belgesi de dikkate alınarak ihtiyati haciz talebinin kabul edildiği, ancak davalı tarafça mutabakat belgesi altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının belirtildiği, bu aşamada davalı tarafça açıkça kabul edilmeyen bir e-posta ile gönderildiği belirtilen ve imzası inkar edilen mutabakat belgesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesinin İİK 258/1 maddesi uyarınca uygun olmayacağı, itirazın yerinde olduğu anlaşılmakla 28/06/2018 tarihli ara karar ile itirazın kabulüne ve 07/05/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili 28/06/2018 tarihli ara kararın yasaya, usul hükemlerine aykırı olduğunu,ihtiyati hacze itirazın 7 günlük süreden sonra yapıldığını belirterek müvekkilinin geçiçi koruma tedbirlerinden haksız yere yararlandırılmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.”
Somut olayda; alacaklı vekili, ihtiyati hacze itirazın süresinde olmadığı, 11.05.2018 tarihinde ihtiyati haciz kararını tatbik ederek, …Bankası’na 18.5.2018 tarihinde İ.İ.K.’nın 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, dilekçelerinde banka hesaplarına haciz konulması nedeniyle bu tarihte haczi öğrendiklerini, bu tarih esas alındığında itiraz süresinin geçtiğini ileri sürmekte ve alacağı kadar ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmektedir.
İhtiyati hacze tiraz süresine ilişkin İİK nun 265. Maddesinde; borçlunun, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına /huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki/aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz edebileceği düzenlenmiştir. Alacaklı vekili 18.5.2018 tarihinde İ.İ.K.’nın 89/1 maddesi gereği haciz ihbarnamesinin bankaya tebliğ edildiğini, ihtiyati haciz kararının öğrenildiğini ileri sürmekte ise de, 3. Şahsa haciz ihbarnamesi tebliğ edilmesi itiraz süresine başlangıç olarak kabul edilemeyecektir. 30.5.2018 tarihinde yapılan itirazın süresinde olduğunun kabulü gerekir. İtiraz süresinin geçirildiğine ilişkin istinaf nedenleri yerinde bulunmamaktadır.
İlk Derece Mahkemesince ;davacı dayanağı faturalar yanında mutabakat belgesi bulunduğu , muaccel alacağın varlığı hususunda kafii delil sunulduğunu kabul ederek İhtiyati haciz kararı verilmiş ise de ;davalı tarafça ihtiyati haciz kararına dayanak alınan borç mutabakatı belgesine itiraz edilmiş bulunduğundan davacının alacağı yargılamaya ve ispata muhtaç durumdadır.Bilindiği üzere ; salt fatura düzenlenmesi ,adına fatura düzenleneni borç altına sokmaz. Muaccel alacağın varlığı ve miktarı yapılacak yargılama ile belirlenecektir. İtirazın kabulu ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin ek karara yönelik ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde olmadığından davacı /ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/10/2018