Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1635 E. 2018/1563 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1635
KARAR NO : 2018/1563
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ : 11/05/2018 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/533 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/12/2018
İlk derece mahkemesince verilen 11/05/2018 tarihli ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, müvekkilinin beş adet taşını satın alınması için 270.000- USD karşılığında davalılardan … ile anlaştığını, ancak …’ın talebi ile parayı banka havalesiyle onun eşi …’a gönderdiğini; satıcının davalı şirketin sahibi olduğunu belirterek; bilahare pırlanta taşlarının kendisine teslim edilmediğini gönderilen paranın 20.000,- USD’sinin davalıların karına ilişkin olduğunu; 250.000,- USD’nin talep edildiğini; sonuç alınamadığını belirterek 250.000- USD alacak yönünden İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, haksız bir itirazla takibin durdurulduğunu belirtmek suretiyle itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve alacağının teminatı içinde davalılara ait gayrimenkul ve araçlar üzerine tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, 11/05/2018 tarihli ara karar ile, HMK’nun 390/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verebilmek için alacağın sunulan delillere göre kuvvetle muhtemel olması gerektiği; davacı tarafın her ne kadar davalıdan sadir olduğunu bildirdiği yazılı belgeye dayandırmışsa da; icra takibinde davalı itirazının belgedeki imzaya da ilişkin olduğu ve imzaya da itiraz edildiği nedeniyle haklılığın yargılamayı gerektirmekte olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalılardan …, … ve … adlarına kayıtlı taşınmazların tespiti ile 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasının zorunlu olduğunu, taşınmazların devrinin yapılması halinde müvekkilinin zararıın tahsilinin imkansızlaşacağını, davalıların bu tür çabalara girmesinin hukuk davalarında yoğun karşılaşılan bir durum olduğunu, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemenin HMK.’nın 389. maddesine dayanan gerekçesinin de hatalı olduğunu, müvekkilinin davalılar tarafından büyük zarara uğratıldığını belirterek 11/05/2018 tarihli ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine yönelik kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK 389/1.maddesinde” (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir… ”; 390/3. maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”; 391/1.maddesinde” Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Aynı yasanın 390/3 maddesi, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.
HMK’nun 390/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verebilmek için davada esas yönünden haklılığın yaklaşık olarak ispatı gerekmektedir.Sunulan deliller yaklaşık ispat derecesinde olması gerektiği ,dava konusu olmayan davalıların malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması yasal düzenlemeye göre yerinde olmadığı gibi ; davacı taraf her ne kadar davalıdan sadır olduğunu bildirdiği yazılı belge mevcut olduğunu ileri sürmekte ise de ; icra takibinde davalı itirazının belgedeki imzayada ilişkin olduğu ve imzaya da itiraz edildiği ,buna göre yazılı belgenin davalı tarafı bağlayıp bağlamayacağı yapılacak tahkikat sonucu belirlenebileceği,İlk derece mahkemesinin davacı iddialarının haklılığının yargılama neticesi belirleneceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermesinde isabetsizlik olmadığı, istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden ihtiyati tedbir isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İhtiyati tedbir isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.06/12/2018