Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1632 E. 2020/464 K. 07.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1632
KARAR NO : 2020/464
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/05/2018
NUMARASI : 2016/1007 Esas 2018/573 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/05/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin … San. Tic. A.Ş.’nin aracılığı ile bankadan kullanacağı kredi ile ödenmek üzere Hollanda’da bulunan esas davalı … Şirketinden, şirket hesabına makine siparişi kapsamında 20.000 Euro’luk peşinatın banka kanalı ile gönderildiğini, ancak ülkenin ekonomik açıdan sıkıntılı dönemde olması nedeniyle müvekkilinin bankadan talep ettiği sonraki kredileri alamadığını, bu nedenle siparişten vaz geçtiklerini ve akreditif açılamadığını belirterek sebepsiz kalan 20.000 Euro’luk ön ödemenin iadesi için başlatılan takibe yöneltilen haksız itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davacı tarafından sipariş edilen makineler davacıya özel olarak rektifiye edilmesi nedeniyle peşin alınan avansın bu işlemler için harcandığını, talebe göre özel olarak imal ve rektifiye edilerek sevkiyata hazır hale getirildiğinden üretici firmanın bu makineleri başka firmaya satma imkanı bulunmadığını, anlaşmanın haksız yere fesh edildiğini, ayrıca müvekkili şirketin …’nın acentesi olması nedeniyle sözleşme öncesi sorumluluk gereğince davacının kusurlu olduğunu ,özel sipariş olan ve rektifiye edilen makinalar hazır olmasına ve tüm ticari prosedür tamamlanmasına rağmen davacının makinaları teslim almadığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. 2.cevap dilekçesinde ise sehven … acentası olarak beyanda bulunduklarını aralarında böyle bir ilişki bulunmadığını belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; TTK’nın 103/1-b maddesi uyarınca takibin ve davanın 1. nolu takip borçlusu olarak …Ticaret A.Ş.’ye yurt dışında bulunan … Şirketine izafeten açıldığından husumete ilişkin itirazı yerinde görülmediği ,yurt dışında yabancı şirkete izafeten yurt içinde onun adına işlem yapan şirkete, yani acente sayılan davalıya karşı dava açma olanağı mevcut oldugunu tarafların kabulünde olan makine ekipman alımı ve montajı konulu sözleşme hükümleri kapsamında sözleşmenin haklı ya da haksız feshi halinde satıcı tarafından avansın alıkonulacağına dair herhangi bir cezai şart niteliğinde düzenleme bulunmadığından, geriye etkili olarak dönülmüş ve ortadan kaldırılmış anlaşma için ödenen bedelin iadesi zorunlu olduğu ,bir başka söyleyişle ordadan kaldırılmış ve dönülmüş sözleşme kapsamında ödenen bedel satıcı ve davalı taraf yönünden sebepsiz zenginleşme teşkil edeceği,davacının talebi haklı olduğu ve satıcı tarafın haksız fesih ve varsa buna dair uğradıkları menfi zararlara ilişkin hususlar borçlar hukuku genel hükümler kapsamında ancak ayrı bir davanın konusunu oluşturacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; husumet itirazının yerel mahkemece reddedilmesinin doğru olmadığını, müvekkil şirketin davalı … şubesi, acentesi ya da vekili olmadığını, Müvekkil şirkete izafeten bir dava açılmasının mümkün olmadığını, Müvekkil şirketi ve davalı şirketin kendi tüzel kişiliklerine sahip ve aralarında organik yahut temsile ilişkin sözleşmesel bir bağ olmayan iki ayrı şirket olduğunu, dolayısıyla davalı …. adına ne doğrudan ne de izafeten müvekkil … A.Ş.’ne dava yöneltilemeyeceğini, davanın husumet yokluğu sebebiyle reddi gerekirken kabulünün yerinde olmadığını, istinaf konusu kararın icra inkar tazminatının 1. nolu takip borçlusu ….ya izafeten … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine şeklinde verilen hükmün, infazda tereddüt yaratabileceğini, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, davaya esas sözleşmenin hükümlerinin hukuka uygun olarak yorumlanmadığını, ayrıca bir gerekçenin hukuki olmadığını, davalı …. sözleşmeye sadık kalarak, davacının taleplerini karşılamak için masraflar yaptığını, ödemenin sözleşmeye bağlı kalınmak için yapıldığını, … sözleşmenin gerçekleşeceği konusunda masraflar yaptığını ve davacının sözleşmeyi feshettiğini mahkemece bu hususlar nazara alınmadan doğrudan sebepsiz zenginleşme hükümlerini ileri sürmesinin haksız olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP: Davacı … ile … arasında yazılı sözleşme bulunmasada davalıya TTK 102/2-103/b maddesi uyarınca acentesi olduğu ve izafeten husumet yöneltildiğini davalını da acentesi oldğunu ikrar ettiğini, izafeten dava açıldığı halde asaleten yapılan taleplerin reddi ile kararın onanmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava feshedilen makine satım sözleşmesi uyarınca ödenen satım bedeli için yapılan ödemenin iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. TBK 125. Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.02/09/2015 tarihli Sözleşme-No.2015/11 başlıklı makine ekipman alımı ve montajı konulu davacı ve ….A.Ş arasında düzenlenen sözleşme konusunun; .. davacı adına düzenlediği proforma faturaya konu makinaların montajı ve devreye alınması ile garanti işlemlerine ilişkin olduğu, sözleşmenin ödeme başlıklı 4. maddesinde sözleşme bedelinin makina satım bedeli olarak belirlendiği, montaj ya da devreye alma işlemlerine ilişkin ayrı bir ücret belirlenmediği ve satım bedelinin bir kısmını peşin kalan kısmını montajdan sonra ödeneceğinin düzenlendiği görülmüştür. Sözleşme davacı ve … arasında düzenlenmiş ve sözleşmede açıkça … adına imzalandığına ilişkin herhangi bir ibare bulunmasa da; sözleşmenin davacı ile … arasında düzenlenen proforma faturaya konu makine satım sözleşmesinin bedeli, ödeme ve teslim şartlarının düzenlendiği, hususları ile birlikte …nın acentası olduğu yönündeki beyanı ile adına yaptığı e-posta yazışmaları nazara alındığında aralarında yazılı acentalık sözleşmesi olmasada … adına işlem yaptığının kabulü gerekmiştir. TTK 103/1- b maddesi uyarınca yurt dışında bulunan yabancı tacirler ad ve hesabına ülke içinde işlemlerde bulunanlar hakkında da Acentelik ilgili hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi uyarınca …Ticaret A.Ş.’ye yurt dışında bulunan …. Şirketine izafeten dava açılabileceğinden davalının husumet itirazı yerinde görülmemiştir.Somut olayda makine satım sözleşmesi uyarınca davacının … hesabına rektifiye makinaların satım bedeline istinaden 20.000 Euro ödediği ve satım sözleşmesinden davacının döndüğü ve sözleşmeye konu makinaların davacıya teslim edilmediği hususu ihtilafsızdır. Sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen bedelin iade koşularının oluşup oluşmadığı hususu çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren bir husus olmayıp hakimin hukuk bilgisi ile çözebileceği bir ihtilaf olması nedeniyle mahkemece bilirkişi incelemesine başvurulmamasında bir isabetsizlik bulunmaktadır.Davalı vekili sözleşme uyarınca yapılan ön ödemenin sözleşmeye bağlı kalmak amacıyla ya da yapılacak masraflara ilişkin olduğunu, satıcı yabancı şirketin sözleşme için masraflar yaptığını ileri sürmektedir. Sözleşme de peşin ödenen bedelinin sözleşme masraflarına ilişkin olduğu ve sözleşmeden dönülmesi halinde avansın ödenmeyeceğine ilişkin cezai şart niteliğinde bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalı vekilinin sözleşmenin kurulacağı inancıyla yapıldığı iddia olunan menfi zarar kapsamında kalan masraflar yönünden bu iddiasını ispata yönelik dosya herhangi bir delil sunmayarak ve iddiasını ispatlayamadığı gibi bu konuda açılmış bir karşı davası veya takas mahsup talebi de bulunmamaktadır.Bu durumda mahkemece sözleşmeden dönme nedeniyle peşin olarak ödenen satım bedelinin TBK 125. maddesi uyarınca iadesine karar verilmesinde ve davalı olarak gösterilen … Şirketine izafeten … Ticaret A.Ş. hakkında hüküm kurulmasında ise bir isabetsizlik bulunmamıştır,Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esestan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 4.535,78- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.133,95- TL harcın mahsubu ile bakiye 3.401,83- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 28,-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/05/2020