Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1626 E. 2020/523 K. 21.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1626
KARAR NO : 2020/523
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2018
NUMARASI : 2016/487 Esas 2018/195 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin
2016/640 Esas 2016/782 Karar Sayılı Dosyası
DAVA: Alacak – Cezai Şart (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/05/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün Asıl davada davalı-birleşen davada davacı … Tic. A.Ş. vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında 02.05.2011 tarihinde 5 yıl süreli akaryakıt sözleşmesi imzalandığını, sözleşme neticesinde; 04.05.2011 – 04.05.2012 tarihleri arasında geçerli olan, her sene süresi uzatılan 100.000-TL’lik süreli teminat mektubu verdiğini, bu protokol ile satmayı taahhüt ettiği ürünlerden hedefleri tutturamadığı gerekçesiyle ,ihtarname keşide ederek, eksik satış yapıldığı gerekçesiyle cezai şarttan doğan alacağı olduğunu iddia ettiğini, ihtardan sonra davalı şirketin davacıya 19.866,31 -TL’lik fatura düzenleyerek davacı şirkete gönderdiğini, bu nedenlerle … Bankası Yeniceoba Şubesine ait … A.Ş. adına düzenlenen 100.000- TL’lik teminat mektubunun paraya çevrilmemesi hususunda tedbir kararı verilmesini, davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Davalı şirket ile davacı arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye dayalı olarak davacının 100.000 TL’lik teminat vermeyi kabul ettiğini, davacının bu sözleşmeye dayalı olarak 02.05.2011 tarihli satış taahhütnamesi imzaladığını,123.360 -usd cezai şart borcu bulunduğunu , 29.04.2016 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname ile davalı yanın cezai şarttan kaynaklı borcunu ödemesi gerektiği belirtildiğini,bayilik protokolünün ticari şartlar başlıklı 3.2.3 maddesinde …’in piyasa şartlarına ve işlem durumuna göre akaryakıt ve petrol ürünlerinin bayiye satışındaki satış şartları belirlendiğini, bu nedenlerle davacıdan olan alacağın tahsili için İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/640 E. sayılı dosyası ile dava açılması sebebiyle davanın huzurdaki dava bakımından bekletici mesele yapılmasına, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalılar arasında 02/05/2011 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi , protokolü imzalandığını, ayrıca davalı bayinin satış taahhütnamesi imzaladığını, buna göre istasyonda her yıl 800 m3 satış yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, satışı yapılmayan her m3 için 60 USD cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, bu taahhüt gereğince müvekkilinin istasyona bayi lehine yatırım yaptığını, davalının satış taahhüdüne bağlı kalmadığını, 2.056 -m3 eksiği bulunduğunu, bu nedenle doğan 123.360-usd cezai şart borcundan şimdilik 10.000-usdnin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının temerrüd tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek bankaların dövize uyguladıkları en yüksek ticari temerrüd faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline,müvekkilinin davalılardan olan 20.180,79-TL cari hesap alacağının temerrüd tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH :26.12.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile cezai şart talebinin 26.060 -usd artırırak 36.060- usd cezai şartın tahsilini talep etmiştir
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 02/05/2016 tarihinde sona erdiğini, imzalanan sözleşme gereği davacıya müvekkilinin 100.000 TL bedelli teminat mektubu verdiğini, mektubun süresinin 04/05/2016 tarihinde dolacağını, taraflar arasında halen İstanbul 15. ATM nin 2016/487 esas sayılı dosyasında müvekkili tarafından açılan menfi tespit davasının devam ettiğini,her iki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunu, öncelikle davanın … yönünden usulden reddine, esas yönünden haksız davanın reddine, İstanbul 15. ATM nin 2016/487 esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına önceki yıllara ilişkin olarak ihtirazi kayıt ileri sürülmediğinden eksik alım nedeniyle cezai şart talep edilemeyeceği ,davacının iddia ettiği gibi kendilerini 2012 yılında eksik alımla ilgili herhangi bir ihtarın gönderilmediğini ,bayilik sözleşmesi süresince herhangi bir ihtar gönderilmediğini,bayılık sözleşmesi sona ermesine kısa bir süre kala 29.04.2016 tarihinde ihtar göndermesinin iyiniyetli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLKDERECE MAHKEMESİ KARARI :Mahkemece; taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı hususunda ihtilaf bulunmadığı ,dava açıldıktan sonra davacı tarafça davalı … Tic. A.Ş ye 04.08.2016 tarihinde 20.180,79 TL cari hesap alacağının ve vade farkı faturası tutarı 19.866,31 TL olmak üzere 40.000- TL havale ile ödeme yapıldığı,yapılan ödeme sonucunda davacının menfi tespitini istediği borcu ödediği, davalı tarafından da teminat mektubunun iade edildiği,birleşen davaya konu cari hesap alacağının ödendiği bu nedenle konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Birleşen dosya davacısının cezai şart istemi konusunda ise; birleşen dosya davalısı tarafından yapılan ödemenin birleşen dosya davacısı tarafından ihtirazi kayıt konulmadan kabul edildiği, para alındıktan sonra teminat mektubunun ( asıl davaya konu) birleşen dosya davalısına iade edildiği, birleşen dosya davacısının ticari defter ve kayıtlarındaki birleşen dosya davalı hesaplarının sıfırlandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle birleşen dosya davacısının cezai şart alacağından yapılan tahsilat sonucu vazgeçtiği, alacağın istenebilir olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı-birleşen davada davacı istinaf dilekçesinde; Davacı birleşen davalının asıl davaya konu menfi tespit davası açıldıktan sonra 04.08.2016 tarihinde 40.000-TL ödeme yaptığını cari hesap alacağına ödeme yapılması nedeniyle teminat mektubunun iade edildiğini, yapılan bu ödemenin cari hesap alacağı ve davacı birleşen dava uhdesinde bulunan ariyet malların bedellerine karşılık olduğunu, asıl davanın ödeme yapılması nedeniyle konusuz kaldığından mahkemece esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına bir itirazları olmadığını, asıl davada vekalet ücreti ve yargı giderinden sorumlu tutulmalarının doğru olmadığını, aksine davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini birleşen dava yönünden ise ödeme ile cari hesap alacağının sıfırlandığını,ödemenin cezai şarta yönelik olmadığını yapılan ödeme ihtirazi kayıt konulmadığından cezai şart istenemeyeceğine yönelik gerekçenin doğru olmadığını, müvekkilinin taahhüt ihlalinden kaynaklı cezai şart alacağı bulunduğunu bilirkişinin tespit ettiğini, cezai şartın birleşen davalının ekonomik mahvına yol açmayacağını,belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına asıl davada yargılama giderinin haklılık durumuna göre davacı üzerinde bırakılmasına , birleşen davada birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Asıl dava; akaryakıt bayilik sözleşmesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti; birleşen dava ise akaryakıt bayilik sözleşmesi uyarınca cari hesap alacağı ve eksik alımdan kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Asıl davacı bayii ile davalı dağıtıcı arasında 02.05.2011 tarihli 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığısözleşmeye birleşen dava davalısı … garantör olduğu ve sözleşmenin 5 yıllık sürenin sonunda 02.05.2016 tarihinde sona erdiği hususu ihtilafsızdır. Davacı- birleşen davalı bayii asıl ve birleşen dava tarihinden sonra yargılama sırasında davalı-birleşen davacıya cari hesap borcuna istinaden 04.08.2016 tarihinde 40.000- TL ödeyerek cari hesap borcunu kapattığı ve davalı-birleşen davacının bayilik sözleşmesi uyarınca aldığı 100.000-TL bedelli teminat mektubunu iade ettiği görülmüştür.Davalı- birleşen dosya davacısı , davacı- birleşen dosya davalısı bayiinin asıl ve birleşen dava açıldıktan sonra ödeme yapması nedeniyle konusuz kalan asıl davayı açmakta haksız olduğunu,birleşen dava cari hesap alacağı yönünden ise dava açmakta haklı olduklarını bu nedenle konusuz kalan dava yönünden lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekteğini,cezai şart alacağı yönünden ise;yapılan ödeminin açıkca cezai şart ödemesine yönelik olmadığını ve cezai şart alacağına yönelik davaya devam ettikleri cezai şart bakımından davasının kabülüne karar verilmesi gerektğini ileri sürmektedir. HMK 331 maddesi hükmü uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde Hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hüküm eder. Buna göre mahkemece davacı- birleşen davalının asıl dava ve birleşen dava açıldıktan sonra cari hesap borcunu ödemiş ve ödeme üzerine teminat mektubu iade edilmiştir.Buna göre davalı birleşen davacı cari hesap alacağı bulunması nedeniyle teminat mektubunu iade etmemekte haklı olduğu gibi davacı- birleşen davalının da davanın açıldığı tarih itibariyle cari hesap borcu bulunması nedeniyle menfi tespit davası açmakta haksız olduğu anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece menfi tespit istemli asıl dava ve birleşen davada cari hesap alacağına yönelik davanın ödeme nedeniyle konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadğı gibi karar bu yönden istinaf edilmemiş ve taraflar yönünden kesinleşmiştir.Ancak;mahkemece HMK 331 maddesi uyarınca asıl davada davalı- birleşen dosya davacısının yargılama giderinden sorumlu olmayacağı ve lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamamıştır.Birleşen davada cezai şart alacağı yönünden ise ;6098 Sayılı TBK 179 .maddesi uyarınca sözleşmenin hiç ve gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı , ya borcun yada cezanın ifasını isteyebilir Ceza borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı hakkından açıkca feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. Bu hükme göre borçlunun borca aykırı davranması halinde alacaklı hem aynen ifayı hemde kararlaştırılan cezanın ödenmesini talep edebilmesi için alacaklının borcun ifasını ceza koşulu alacağını saklı tutarak kabul etmesi gerekmekte olup, ifanın ceza koşulu alacağını saklı tutmadan kabul edilmesi halinde alacaklı ceza koşulu talep etme hakkını kayıp edecektir. Alacaklı ifaya eklenen ceza koşulu alacağını kayıp etmemesi için bu hakkını saklı tuttuğunu en geç ifa anına kadar açıkça ortaya koyması gerekir. Alacaklı taraf bu iradesini açıklamadığı takdirde ceza koşulu talep edebilme hakkını kayıp eder ceza koşulu alacağa bağlı ( fer’i ) nitelikte bir alacak olduğundan ifa ile birlikte TBK 131 maddesi gereğince son bulur. (Prof. Dr. Ahmet . M. Kılıçoğlu Borçlar Hukuk Genel Hükümler Sayfa 808-809 Birleşen davaya konu cezai şart; akaryakıt alımında tonaj ihlalı nedeniyle talep edilen ifaya eklenen cezai şart niteliğindedir.YHGK.’nun 20.01.2013 tarih 2012/19-670 E. ve 2013/171 K. S. kararında ve sonraki kararları uyarınca (örn. Y. 19. HD. 07.04.2014 tarih 2014/4694 E. ve 2014/6585 K. S.lı kararları), Bayiiden cezai şart talep edilebilmesi için takip eden yılda henüz mal vermeden önce ceza koşulu ile ilgili “çekince” (ihtirazi kayıt) bildirmesi ya da bu konuda bayiye noterden bir ihtarname göndermesi gerekir. Fesih tarihine kadar davalı şirket alımlarına çekince konmadan ifaya devam edilmiş ve borçluda, “ceza koşulu istenmeyeceği” ne dair haklı bir güven oluşturulmuş ve oluşan bu haklı güven ve dürüstlük ilkesi nedeniyle önceki yıla veya yıllara ait ceza koşulları talep edilemeyecektir. Bayiiden, önceki yıllara ilişkin olarak ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş ise eksik alımda ancak son yılın cezai şart tutarı talep edelebilecektir.Davacı cezai şart talebine yönelik iradesini birleşen dava ile ortaya koyduktan sonra davaya konu cari hesap alacağı ödenmesi ve ödemenin ihtirazı kayıt konulmaksızın kabul edilmesi ve teminat mektubunun iade edilmesi nedeniyle cezai şart talep edilemeyeceği gerekçesiyle cezai şarta yönelik davanın reddine karar vermiştir. Davacı cari hesap alacağını yönelik ödemeyi kabul etmeden önce , cezai şart istemine ilişkin iradesini dava açmak suretiyle ortaya koymuş ifayı kabul esnasında da cezai şarta ilişkin davadan vazgeçtiği veya feragat ettiğine ilişkin herhangi bir beyanda da bulunmamıştır. Daha önce cezai şart talebi yönünden dava açılarak ortaya konan irade yönünden ifa aşamasında yeniden ihtirazi kayıt konulmasına gerek bulunmamaktadır Bu durumda cezai şart talep edebilecektir. 02.05.2011 satış taahhütnamesinde birleşen davalı bayiinin yıllık 800 m2/beyaz ürün almayı taahüt ettiği ve bu satış taahhüdünün yerine getirilmemesi halinde,beher m3 beyaz ürün için 60-usd cezai şart ödemeyi kabul etmiştir. Akaryakıt bayilik sözleşmesinin devamı sırasında birleşen davacı dağıtıcı firma 09.05.2012 tarihinde davalı bayinin satım taahhüdünün ihlalı nedeniyle yasal hakları saklı tutulduğunu ihtar ettiğini iddia etmiş ise de davalı böyle bir ihtarı kabul etmemiş davacıda davalıya tebliğ ettiğini ispata elverişli delil sunmamış ve ihtarda bulunduğunu ispatlayamamıştır. Davacının 02.06.2015 tarihinde satım taahhüdünün ihlali nedeniyle gönderdiği ihtarname davalıya tebliği davalı tarafça kabul edilmiş ise ihtar içeriğinden davacının takip eden yılda davalıya mal verdikten sonra gönderildiği anlaşılmıştır.Zira 2 haziran 2015 tarihli ihtarnamede 5 yıl için 23 m3 ürün satıldığı ve cezai şart hesabına dahil edilmediği yazılıdır.Buna göre ,4. Dönem içinde davacının cezai şart talep edebilme koşulu bulunmamaktadır.Ancak davacı son yıla ilişkin cezai şartı talep edebilecek olup ; sözleşme süresi sona ereceği 02.05.2016 tarihinden önce 29.04.2016 tarihli noter ihtar name ile cezai şart talep etmiştir.Buna göre ; sözleşme uyarınca taahüt edilen miktara göre denetime ellverişli bilirkişi raporunda hesaplanan son yıla ilişkin 14.220-usd (774m3-537=237 m3 eksik taahütx60 USD)-cezai şart talep edebilecektir.Bu durumda asıl davada davalı lehine nispi vekalet ücreti ve birleşen davada 14.220-usd cezai şartın;davacı ihtarının davalıya tebliği edildiği hususunu ispata elverişli tebliğ şerhi yargılama sürecinde sunulmaması nedeniyle dava tarihinden itibaren yabancı para cinsi ne işletilecek faiz ile 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının usd cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalılardan tahsili yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.Bununla birlikte dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından,davalı-birleşen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353(1)b-2 uyarınca hükmün kaldırılmasına,asıl davada davalı lehine yargı giderine hükmedilmesine ve birleşen davada 14.220-usd cezai şartın birleşen dosya davalılarından müteselsilen tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Asıl davada davalı-birleşen davada davacı … Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2018 Tarih 2016/487 Esas- 2018/195 Karar sayılı hükmün kesinleşen yönleri dikkate alınarak HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;”1-Asıl davada konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, 2-a-Birleşen davada cari hesaptan talep olunan 20.180,79-TL ödendiğinden konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, b-Birleşen davada cezai şart talebinin kısmen kabulüne ;14.220-usd cezai şartın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4.a maddesi uyarınca kamu bankalarınca 1 yıllık vadeli usd mevduata işletilecek en yüksek oranda faiz işletilerek davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine ,İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak ; “Asıl davaya ilişkin;Alınması gerekli 54,40- TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 1.707,75-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 1.653,35 -TL’nin davacıya iadesine,Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT takdir olunan 13.450-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Birleşen davaya ilişkin;Alınması gereken 2.820,46-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 840,25-TL ve 1.697,38-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.537,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 282,83-TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan 1.000-TL bilirkişi ücreti ve 118-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.118-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 560-TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,Davacı tarafından ödenen 2.537,63-TL peşin harçların davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya ödenmesine,Davacı lehine kabul edilen ve konusuz kalan miktar yönünden hesaplanan 8.791,10 – TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davalılar lehine davanın reddi oranında hesaplanan 9.043,90- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,” İstinaf yoluna başvuran asıl davada davalı-birleşen davada davacı tarafından yatırılan 71,80-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan 45,50-TL posta masrafının davanın kabulü oranında hesaplanan 23-TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 21/05/2020