Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1624 E. 2021/78 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1624
KARAR NO: 2021/78
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2018
NUMARASI: 2014/292 Esas 2018/357 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
BİRLEŞEN İSTANBUL 10.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2007/355 ESAS 2007/317 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
BİRLEŞEN İSTANBUL 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2007/350 ESAS – 2007/258 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
BİRLEŞEN İSTANBUL 9.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2007/347 ESAS – 2007/442 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/01/2021
İlk derece mahkemesince verilen hükmün asıl davada davacı ve birleşen İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/355 Esas sayılı dosyasında davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
ASIL DAVA: Davacı …; hissedarı bulunduğu … Holding A.Ş’nin seçilmiş ve görev süresi devam eden yönetim kurulu görev başındayken, bir kısım azınlık hissedarların herhangi bir yasal dayanağı bulunmadığı halde Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak usulsüz bir ihtiyati tedbir kararı aldıklarını, bu karar ile mevcut yönetimin yetkisinin kaldırılarak yerine kayyım tayin edildiğini, kayyım tarafından yapılan çağrı üzerine 27.04.2007 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını, kayyımın toplantı öncesinde pay defterine ulaşamadığı gerekçesiyle toplantının 26.12.2006 tarihli hazirun cetveline göre yapıldığını, hazirun cetvelinin şirket pay defterine göre düzenlenmemesi nedeniyle toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduğunu, şirkette pay sahibi olmasına ve toplantıya çağrılmasına rağmen 600.000 adet oyunun kayyım tarafından geçersiz sayılmak istendiğini, kendilerine ait oyların toplantıdaki oy dengesini değiştirecek nitelikte olduğunu, toplantıdaki oylamalar sonucunda kayyım tarafından vakfa ait oylar dahil edilmeden veya dahil edilerek iki farklı sonucun tutanaklara geçirildiğini, bu şekilde seçimler dahil tüm önergelerin iki farklı sonucunun ilan edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, toplantı çağrısının 11.04.2007 tarihinde postaya verildiğini, dolayısıyla çağrı ile toplantı arasında iki haftalık süre bulunmadığını, toplantıda hissesi bulunmayan … 1.000 adet hisse sahibi olarak gösterildiği gibi davacı ve … hissesinin hatalı olduğunu, …’nın hissesinin ise cetvelde yer almadığını, bir kısım pay sahiplerince ibraz edilen muvakkat ilmuhaberlerin dikkate alınmadığını, kayyım tarafından pay defterinin kendisine verilmediği gerekçesiyle toplantıda hazır edilmediğini, toplantıya davet edilmeyen yönetim ve denetim kurullarının hazır bulunmadığını, toplantı gündeminde mevcut yönetim kurulu üyelerinin azline ilişkin gündem maddesi olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulu azledilmeden yeni yönetim kurulu seçildiğini belirterek, 27.04.2007 tarihinde yapılan genel kurulun yoklukla malul olduğunun tespiti ile bu genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVAYA CEVAP: Davalı vekili; dava konusu genel kurulun Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/83 D. İş sayılı kararı ile atanan kayyım tarafından yapılan çağrı üzerine gerçekleştirildiğini, söz konusu karar ile … Vakfına 600.000 paydan kaynaklanan oy hakkının … Holding genel kurullarında kullanılmasının engellenmesine, şirketin eski yönetim kurulu üyelerinin yetkilerinin kaldırılmasına karar verildiğini, kayyımın mahkeme kararı gereğince olağanüstü genel kurul toplantısına davete yetkili olduğunu, davacıların iddiasının aksine toplantı çağrısının kanuna ve ana sözleşmeye uygun olduğunu, çağrı merasiminde eksiklik olsa bile davacılar toplantıya katılmış olduğundan artık çağrı merasimindeki eksikliklerin ileri sürülemeyeceğini, toplantı çağrısı usulsüz olsa bile tek başına genel kurul kararının iptalini gerektirmeyeceğini, …’in pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle hazirun cetvelinde gösterilmesinin yasaya uygun olduğunu, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/1135 esas sayılı dosyasında … tarafından açılan davada, kendisine ait olan ve usulsüz olarak başka bir şirkete devredilen paylara ilişkin işlemlerin hükümsüzlüğü ile kendisi adına pay defterine işlenmesinin talep edildiğini, davalı …’in bu davadaki kabul beyanının, ancak mahkemenin bu konudaki tesis edeceği kararın kesinleşmesi ile gerçekleşeceğini, oysa bu konuda kesinleşmiş bir karar bulunmadığını, davalının kabul beyanının uyuşmazlığı sona erdirmediğini, ayrıca …’in bu paylar dışında 1.000 payının daha bulunduğunu, ….’nın … Holding ortağı ve yönetim kurulu sıfatını kazanmadığını, bu nedenle davada aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, bu kişinin hissedar ve yönetim kurulu üyesi yapılmaya çalışıldığı 23.02.2007 ve 26.02.2007 tarihli yönetim kurulu kararlarının toplantı ve karar yeter sayısı bulunmaması nedeniyle yok hükmünde olduğunu, üç kişilik yönetim kurulunun toplantı yeter sayısı da üç olup kararlarda toplantının iki üye ile yapılması nedeniyle alınan kararların geçersiz olduğunu, bu kapsamda …’e ait 500 payın …’ya devrine ilişkin işlemin pay defterine işlenmesi yönündeki kararın da bu nedenle geçersiz olduğunu, mahkemece atanan kayyım tarafından istenmesine rağmen şirket kayıt ve defterlerinin kasıtlı olarak kayyıma teslim edilmediğini, bu durumda kayyımın önceki genel kurul toplantısının hazirun cetvelini esas almasının kanuna aykırı olmadığını, davacıların maddi hukuk anlamında davalı şirkette pay sahibi olmadıklarını, genel kurul toplantısında denetim ve yönetim kurulunun hazır bulunmasının sadece olağan genel kurul için zorunlu olduğunu, somut olaydaki olağanüstü genel kurul için böyle bir zorunluluk bulunmadığını, önceki yönetim kurulu üyelerinin yetkileri mahkeme kararı ile kaldırılmış olduğundan genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin azline gerek bulunmadığını, genel kurul gündeminde böyle bir madde bulunmasa bile karar alınabileceğini, …’in ölümü üzerine ortak sayısının beşe tamamlanması amacıyla …’a gerçekte pay devri bulunmamasına rağmen pay defterine muvazaalı olarak kayıt yapıldığını, bunun TTK’nın 329. maddesine göre de geçersiz olduğunu, dolayısıyla bu hisselerin önce …’e, sonradan da …na devri hükümsüz olup, vakfın pay sahibi olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2007/355 ESAS SAYILI DAVA: Davacı … vekili; hissedarı ve yönetim kurulu üyesi bulunduğu … Holding A.Ş’nin seçilmiş ve görev süresi devam eden yönetim kurulu görev başındayken, bir kısım azınlık hissedarların herhangi bir yasal dayanağı bulunmadığı halde Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak usulsüz bir ihtiyati tedbir kararı aldıklarını, bu karar ile mevcut yönetimin yetkisinin kaldırılarak yerine kayyım tayin edildiğini, kayyım tarafından yapılan çağrı üzerine 27.04.2007 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını, kayyımın toplantı öncesinde pay defterine ulaşamadığı gerekçesiyle toplantının 26.12.2006 tarihli hazirun cetveline göre yapıldığını, hazirun cetvelinin şirket pay defterine göre düzenlenmemesi nedeniyle toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduğunu, toplantı çağrısının 11.04.2007 tarihinde postaya verildiğini, dolayısıyla çağrı ile toplantı arasında iki haftalık süre bulunmadığını, toplantıda hissesi bulunmayan … 1.000 adet hisse sahibi olarak gösterildiği gibi davacı ve … hissesinin hatalı olduğunu, …’nın hissesinin ise cetvelde yer almadığını, bir kısım pay sahiplerince ibraz edilen muvakkat ilmuhaberlerin dikkate alınmadığını, kayyım tarafından pay defterinin kendisine verilmediği gerekçesiyle toplantıda hazır edilmediğini, toplantıya davet edilmeyen yönetim ve denetim kurullarının hazır bulunmadığını, toplantı gündeminde mevcut yönetim kurulu üyelerinin azline ilişkin gündem maddesi olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulu azledilmeden yeni yönetim kurulu seçildiğini, …na ait 600.000 oy toplantıda temsil edilmesine rağmen kayyım tarafından geçersiz sayıldığını belirterek, 27.04.2007 tarihinde yapılan genel kurulun yoklukla malul olduğunun tespiti ile bu genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA CEVAP: Davalı vekili; Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile şirket eski yöneticilerinin görev ve yetkilerinin kaldırıldığını, şirkete kayyım olarak …’ nın atandığını, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2007/350 ESAS SAYILI DAVA: Davacı … Ltd. Şti.; hissedarı bulunduğu … Holding A.Ş’nin seçilmiş ve görev süresi devam eden yönetim kurulu görev başındayken, bir kısım azınlık hissedarların herhangi bir yasal dayanağı bulunmadığı halde Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak usulsüz bir ihtiyati tedbir kararı aldıklarını, bu karar ile mevcut yönetimin yetkisinin kaldırılarak yerine kayyım tayin edildiğini, kayyım tarafından yapılan çağrı üzerine 27.04.2007 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını, kayyımın toplantı öncesinde pay defterine ulaşamadığı gerekçesiyle toplantının 26.12.2006 tarihli hazirun cetveline göre yapıldığını, hazirun cetvelinin şirket pay defterine göre düzenlenmemesi nedeniyle toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduğunu, toplantı çağrısının 11.04.2007 tarihinde postaya verildiğini, dolayısıyla çağrı ile toplantı arasında iki haftalık süre bulunmadığını, toplantıda hissesi bulunmayan … 1.000 adet hisse sahibi olarak gösterildiği gibi … ve … hissesinin hatalı olduğunu, …’nın 500 adet hissesinin ise cetvelde yer almadığını, bir kısım pay sahiplerince ibraz edilen muvakkat ilmuhaberlerin dikkate alınmadığını, kayyım tarafından pay defterinin kendisine verilmediği gerekçesiyle toplantıda hazır edilmediğini, toplantıya davet edilmeyen yönetim ve denetim kurullarının hazır bulunmadığını, toplantı gündeminde mevcut yönetim kurulu üyelerinin azline ilişkin gündem maddesi olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulu azledilmeden yeni yönetim kurulu seçildiğini, …na ait 600.000 oy toplantıda temsil edilmesine rağmen kayyım tarafından geçersiz sayılmak istendiğini belirterek, 27.04.2007 tarihinde yapılan genel kurulun yoklukla malul olduğunun tespiti ile bu genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA CEVAP: Davalı vekili; Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile şirket eski yöneticilerinin görev ve yetkilerinin kaldırıldığını, şirkete kayyım olarak …’ nın atandığını, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2007/347 ESAS SAYILI DAVA: Davacı … vekili; hissedarı ve yönetim kurulu üyesi bulunduğu … Holding A.Ş’nin seçilmiş ve görev süresi devam eden yönetim kurulu görev başındayken, bir kısım azınlık hissedarların herhangi bir yasal dayanağı bulunmadığı halde Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak usulsüz bir ihtiyati tedbir kararı aldıklarını, bu karar ile mevcut yönetimin yetkisinin kaldırılarak yerine kayyım tayin edildiğini, kayyım tarafından yapılan çağrı üzerine 27.04.2007 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını, kayyımın toplantı öncesinde pay defterine ulaşamadığı gerekçesiyle ttoplantının 26.12.2006 tarihli hazirun cetveline göre yapıldığını, hazirun cetvelinin şirket pay defterine göre düzenlenmemesi nedeniyle toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduğunu, toplantı çağrısının 11.04.2007 tarihinde postaya verildiğini, dolayısıyla çağrı ile toplantı arasında iki haftalık süre bulunmadığını, toplantıda hissesi bulunmayan … 1.000 adet hisse sahibi olarak gösterildiği gibi davacı ve … hissesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin 500 adet hissesinin ise cetvelde yer almadığını, bir kısım pay sahiplerince ibraz edilen muvakkat ilmuhaberlerin dikkate alınmadığını, kayyım tarafından pay defterinin kendisine verilmediği gerekçesiyle toplantıda hazır edilmediğini, toplantıya davet edilmeyen yönetim ve denetim kurullarının hazır bulunmadığını, toplantı gündeminde mevcut yönetim kurulu üyelerinin azline ilişkin gündem maddesi olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulu azledilmeden yeni yönetim kurulu seçildiğini, …na ait 600.000 oy toplantıda temsil edilmesine rağmen kayyım tarafından geçersiz sayılmak istendiğini belirterek, 27.04.2007 tarihinde yapılan genel kurulun yoklukla malul olduğunun tespiti ile bu genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA CEVAP: Davalı vekili; Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile şirket eski yöneticilerinin görev ve yetkilerinin kaldırıldığını, şirkete kayyım olarak …’ nın atandığını, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; birleşen 2007/347 ve 2007/350 esas sayılı dosyalarda davacı vekillerinin istifa dilekçesinin davacı asıllara tebliğine rağmen, davacıların 27/11/2008 tarihinde yapılan duruşmaya katılmadığı, davalı vekilinin de davayı takip etmediğini bildirdiği ve 27/11/2008 tarihli duruşmada dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davaların yasal süresinde yenilenmediği gerekçesiyle her iki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Asıl dava ile birleşen 2007/355 esas sayılı davada ise; Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/83 D. İş sayılı kararı ile … Holding A.Ş. hissedarları …, … ve …’in talepleri doğrultusunda mahkeme tarafından ihtiyati tedbir yoluyla; … A.Ş. elinde bulunuyor gözükür iken ve bir takım işlemlerle …’in kontrolündeki şirketler silsilesi ile …na geçmiş gösterilen 600.000 adet paydan kaynaklanan oy hakkının … Holding A.Ş. genel kurullarında kullanılmasının engellenmesine, … Holding A.Ş. yönetim kurulu üyeleri E. İ. … ve …’in yönetim yetkisi kaldırılarak … Holding A.Ş. idare ve temsil yetkilerinin …’ya kayyım olarak verilmesine ve kayyıma şirketi genel kurula davet ve ticaret sicilinde gerekli işlemleri yapma yetkilerinin de verilmesine karar verildiği; davacılarca hazirun cetvelinin pay defteri incelenmeksizin önceki hazirun cetveli nazara alınarak hazırlandığı ve pay oranlarının gerçeği yansıtmadığı iddiası ileri sürülmüş ise de, mahkeme tarafından görevlendirilmiş kayyım tarafından şirket pay defterinin ihtarat yapılarak talep edildiği, ancak kayyıma ibraz edilmemiş olması nedeniyle 26/12/2006 tarihli olağan genel kurul toplantısı hazirun cetveli nazara alınarak genel kurul toplantısının yapıldığı, bu nedenle davacıların itirazının yerinde olmadığı, TTK’nın 368. maddesi uyarınca umumi heyetin toplantıya davetinin esas mukavelede gösterilen şekil ve surette ve her halde 37. maddede anılan gazete ile ilan ve toplantı günleri dahil olmamak üzere toplantı vaktinden en az iki hafta önce yapılmasının zorunlu olduğu, genel kurul davetinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde 11.04.2007 tarihinde ilan edildiği, hissedarlara bildirimlerin yapıldığı iadeli taahhütlü mektupların da 11.04.2007 tarihinde postaya verildiği, ayrıca tüm hissedarların toplantıda hazır bulunup kendilerini temsil ettirdikleri, bu nedenle toplantı davetinin yasaya uygun olduğu, 27.04.2007 tarihinde yapılan genel kurulun olağanüstü genel kurul olduğu, Komiser Yönetmeliği’nin 20. maddesinde, olağan genel kurul toplantılarının yönetim kurulu üyelerinden en az biriyle denetçilerden en az birisi hazır bulunmadıkça yapılamayacağının hükme bağlandığı, yönetmelik ile getirilen zorunluluğun yalnızca olağan genel kurul toplantıları bakımından geçerli olduğu, bu nedenle 27.04.2007 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında bir denetim ve bir yönetim kurulu üyesinin bulunmamasının genel kurulun geçerliliğini etkilemeyeceği, Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/83 D. İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararında, … Holding A.Ş. yönetim kurulu üyeleri … ve …’in yönetim yetkisinin kaldırılarak … Holding A.Ş. idare ve temsil yetkilerinin yeminli mali müşavir …’ya kayyım olarak verilmesine ve kayyıma şirketi genel kurula davet ve ticaret sicilinde gerekli işlemleri yapma yetkilerinin de verilmesine karar verildiğinden, 27.04.2007 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulunda eski yönetim kurulu üyelerinin azline gerek bulunmadığı, ayrıca kayyım tarafından sunulan 03.04.2007 tarihli dilekçe ile kayyımlık görevinin … Holding A.Ş. idare ve temsil yetkilerinin daha önce görevde bulunan her üç yönetim kurulu üyesini de kapsar şekilde verilip verilmediği hususunda bilgi talep edilmesi üzerine mahkemece verilen karar ile kayyımlık görevinin … Holding A.Ş’nin daha önceki yönefîm kurulu üyeleri …, … ve …’i temsil yetkilerini kapsadığının belirtilmesi karşısında da eski yönetim kurulu üyelerinin azline gerek bulunmadığı, bekletici mesele yapılan İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/263 esas sayılı dosyasında …na ait hisselerin …’ e ait olduğuna ilişkin karar verilmiş olup, kesinleşen karar doğrultusunda hisselerin …na ait olmadığı, bu nedenle davacıların vakfın genel kurulda temsil edilmediği iddialarının yerinde olmadığı, davalı şirketçe gerçekleştirilen 27/04/2007 tarihli genel kurulun kanuna, esas sözleşmeye ve pay oranlarına uygun olarak gerçekleştirildiği ve pay oranlarının temsil edildiği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı … vekili; yetkisiz ve görevsiz Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin ihtiyati tedbir kararının asıl davanın açıldığı istanbul 15. Asliye Ticaret mahkemesince henüz incelenmeden ve esas davanın sonucu beklenmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, söz konusu ihtiyati tedbir kararının konusu, mahkemenin yetkisi ve kayyıma verilen yetkiler bakımından hukuka aykırı olup yok hükmünde olduğunu, paylardan kaynaklanan oy hakkının kullanılmasının engellenmesinin mülkiyet hakkına aykırı olduğunu, yönetim kurulu yetkilerinin kaldırılması yönündeki kararın da mahkemenin yetkilerini aşması nedeniyle yok hükmünde olduğunu, genel kurulda hazirun cetvelinin pay defteri esas alınmaksızın düzenlendiğini, bu nedenle payların tamamının genel kurulda temsil edilmediğini, kayyımın şirket defter kayıtlarının teslimini isteyen ihtarnamesinin sonucu beklenmeden genel kurul çağrısı yapıldığını, genel kurulun bir kısım davacıların haklarını kullanmasını engeller nitelikte olması ile paydaş olan kişilerin temsil edilmemesi ve buna karşılık paydaş olmayanların oy kullanması nedeniyle ahlaka ve adaba aykırı olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin azledilmeden yenilerinin seçilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf yoluna başvuran davacı … vekili; müvekkilinin davalı şirkette hissedar olduğunu, bekletici mesele yapılan İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/263 esas sayılı dosyasında verilen kararın hukuka uygun olduğu kabul edilse dahi müvekkilinin 1 payının bulunduğunu, bu nedenle müvekkili temsil edilmeksizin alınan kararların iptalinin gerektiğini, söz konusu dosyanın bekletici mesele yapılmasının da hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararı sonrasında açılan esas davada ihtiyati tedbir kararı henüz incelenmeden karar verildiğini, Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının konusu, mahkemenin yetkisi ve kayyıma verilen yetkiler bakımından hukuka aykırı olup yok hükmünde olduğunu, paylardan kaynaklanan oy hakkının kullanılmasının engellenmesinin mülkiyet hakkına aykırı olduğunu, yönetim kurulu yetkilerinin kaldırılması yönündeki kararın da mahkemenin yetkilerini aşması nedeniyle yok hükmünde olduğunu, genel kurulda hazirun cetvelinin pay defteri esas alınmaksızın düzenlendiğini, hissedar vasfına haiz olanların listede gösterilmeyip toplantıya çağrılmadığını, örneğin 500 adet hisseye sahip …’nın toplantıda temsil edilmesine rağmen cetvelde gösterilmediğini, eski pay defterine göre işlem tesis edilen hazirun cetvelinin kanuni şartları taşımadığı gibi gerçeği de yansıtmadığını, kayyımın şirket defter kayıtlarının teslimini isteyen ihtarnamesinin sonucunu beklemeden genel kurul çağrısı yaptığını, genel kurulun bir kısım davacıların haklarını kullanmasını engeller nitelikte olması ile paydaş olan kişilerin temsil edilmemesi ve buna karşılık paydaş olmayanların oy kullanması nedeniyle ahlaka ve adaba aykırı olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin azledilmeden yenilerinin seçilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 27.04.2007 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Genel kurul karar tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 381. maddesi hükmüne göre; kanun ve esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine iptal davası açılabilir. Dava konusu genel kurul ve dava tarihi itibariyle, dava yasal süresinde açılmıştır. Somut olayda; … Holding A.Ş. hissedarları …, … ve …’in talepleri üzerine Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/83 D. İş sayılı kararı ile ihtiyati tedbir yoluyla; … A.Ş. elinde bulunuyor gözükür iken ve bir takım … A.Ş. genel kurullarında kullanılmasının engellenmesine, … Holding A.Ş. yönetim kurulu üyeleri … ve …’in yönetim yetkisi kaldırılarak … Holding A.Ş. idare ve temsil yetkilerinin …’ya kayyım olarak verilmesine ve kayyıma şirketi genel kurula davet ve ticaret sicilinde gerekli işlemleri yapma yetkilerinin de verilmesine karar verildiği, karar doğrultusunda olağanüstü genel kurul hazırlıkları kapsamında işlem yapan kayyımın taleplerine rağmen şirket kayıt ve defterleri ile bu kapsamda pay defterinin talep edilmesine rağmen kayyıma teslim edilmediği, bu nedenle genel kurul toplantısının şirketin 26.12.2006 tarihli genel kurul hazirun cetveli esas alınarak gerçekleştirildiği, kayyım tarafından toplantı çağrısının 11.04.2007 tarihi itibariyle hissedarlara iletilmek üzere postaya verildiği, ayrıca çağrının 11.04.2007 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayımlandığı, toplantının çağrıda belirtilen 27.04.2007 tarihinde tüm hissedarların katılımıyla gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Olağanüstü genel kurul toplantısı mahkemece atanan kayyım tarafından gerçekleştirilmiş olup, ihtiyati tedbir kararı yürürlükte ve yasal süresinde de esas dava açılmakla ayakta olduğundan, mahkemece verilen ihtiyati tedbir doğrultusunda atanan kayyım tarafından gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısının, bu nedene dayalı olarak geçersizliğinin ileri sürülmesi mümkün değildir. Genel kurul toplantı çağrısının usulüne uygun olmaması başlı başına genel kurul kararlarının iptali nedeni olarak ileri sürülemez. Toplantı çağrısının usulsüzlüğü yanında, toplantıda alınan kararların kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunun da kanıtlanması gerekmektedir. Bu kapsamda 11.04.2007 tarihinde yayımlanan toplantı çağrısının aynı tarihte iadeli taahhütlü olarak postaya da verildiğine göre, toplantı çağrısı usulüne uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Aksinin kabulü halinde dahi tüm hissedarların toplantıda temsil edilmiş olması nedeniyle, genel kurul toplantısında alınan kararların sırf bu nedenle geçersizliğinin ileri sürülmesi mümkün değildir. TTK’nın 376. maddesi uyarınca genel kurul toplantısında hazır bulunan pay sahibi veya temsilcileri ile pay miktarını gösteren bir cetvel düzenlenmesi zorunludur. Bu cetvel pay defteri esas alınarak düzenlenir. Somut olayda mahkemece atanan kayyım tarafından sözlü olarak ve genel kurul öncesi keşide edilen ihtarnameler ile talep edilmesine rağmen pay defteri kayyıma teslim edilmemiştir. Bu nedenle kayyım tarafından, şirketin 26.12.2006 tarihli genel kurul hazirun cetveli esas alınmak suretiyle toplantı gerçekleştirilmek zorunda kalınmıştır. Hazirun cetvelinin aksi kanıtlanıncaya kadar pay sahipleri ve pay oranları bakımından geçerli delil vasfı ve yukarıda da belirtildiği üzere tüm payların toplantıda temsil edilmiş olması karşısında, önceki hazirun cetvelinin esas alınmış olmasının genel kurul kararının iptali nedeni olarak ileri sürülmesi olanaksızdır. İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/263 esas sayılı dosyasında davacı … tarafından açılan davada, bir takım usulsüz işlemlerle davalılar … ile … tarafından …’e devredilen ayrı ayrı 15.205.073.1’er … Holding payının davacı adına pay defterine işlenmesine, aynı şekilde … tarafından …’e ve bu şirket tarafından da …na devredilen 599.992.3 payın davacı adına pay defterine işlenmesine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği görülmüştür. İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/1135 esas sayılı dosyasında davacı … tarafından açılan davanın temyizi aşamasında, … 1.000 pay bakımından davayı kabul ettiğini beyan etmişse de, Yargıtay bozma kararı sonrasında bu hususun henüz karara bağlanmadığı, bu konuda verilmiş ve kesinleşmiş bir karar bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı şirket yönetim kurulu üç üyeden oluşmaktadır. …’in yukarıda belirtilen dosyadaki kabul beyanı üzerine, henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmaksızın davalı şirketin o dönem … dışındaki yönetim kurulu üyeleri olan iki kişi tarafından, …’in 1.000 payının pay defterinde … adına kaydedilmesine ve …’in yerine yönetim kurulu üyesi olarak …’nın atanmasına karar verilmiştir. Ancak o tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 330. maddesine göre, esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça idare meclisinin bir karar verebilmesi için, azaların en az yarısından bir fazlasının hazır olması şarttır. Kararlar, mevcut azaların ekseriyetiyle verilir. Bu durumda somut olayda 3 kişilik yönetim kurulunun toplantı nisabı da 3 olup, davalı şirketin yönetim kurulunun 3 kişi ile toplanması gerekirken, 2 üyenin katılımıyla karar alınmış olması nedeniyle, söz konusu yönetim kurulu kararları yok hükmündedir. Bu nedenle davalı şirkette pay sahibi olduğu anlaşılan …’in genel kurul toplantısına katılarak oy kullanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Yine o dönem yönetim kurulu üyesi olan … tarafından kendisine ait 500 hissenin devrinin onaylanarak pay defterine işlenmesine dair yönetim kurulu kararı da, aynı şekilde iki üyenin imzasıyla alınmış olduğundan yukarıda belirtildiği üzere TTK’nın 330. maddesi uyarıca yok hükmünde olduğundan, …, davalı şirket hissedarı vasfını kazanmamıştır. Kaldı ki söz konusu 500 oy, aynı yönde oy kullanan … lehine tutanaklara geçirilmiş ve temsil edilmiş olmakla, davacıların …’nın oyunun geçersiz sayıldığına ilişkin iddiaları yerinde değildir. … adına kayıtlı 600.000 adet oy toplantıda temsil edilmiş ve kullanılmıştır. Ancak Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/83 D. İş sayılı kararı ile ihtiyati tedbir yoluyla, …na geçmiş gösterilen 600.000 adet paydan kaynaklanan oy hakkının … Holding A.Ş. genel kurullarında kullanılmasının engellenmesine karar verilmiş, genel kurul toplantısında da bağlayıcı nitelikte bulunan mahkeme kararı doğrultusunda işlem yapılmıştır. Kaldı ki yukarıda belirtildiği üzere İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/263 esas sayılı dosyasında verilen ve kesinleşen karar ile … tarafından …’e ve bu şirket tarafından da …na devredilen 599.992.3 payın davacı … adına pay defterine işlenmesine karar verilmiştir. Dolayısıyla vakfın oy hakkının engellendiği iddiası da yerinde değildir. 6762 sayılı TTK’nın 316. maddesine göre, yönetim kurulu üyeleri hiçbir sebep gösterilmeksizin genel kurul kararıyla azledilebilir. Somut olayda toplantı gündeminde şirket yönetim kurulu üye seçimine dair madde bulunmakla birlikte, mevcut üyelerin azline ilişkin bir ibare bulunmamaktadır. Ancak genel kurulda yeni yönetim kurulu üyelerinin seçimi karara bağlanmıştır. Bu durumda, yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin gündem maddesinin, mevcut yönetim kurulunun azlini de kapsadığının kabulü gerekir. Kaldı ki söz konusu yönetim kurulunun mevcut yetkileri mahkeme ihtiyati tedbir kararıyla da kaldırılmıştır. Bu itibarla mevcut yönetim kurulu azledilmeden yeni yönetim kurulu seçilmesi iddiasıyla söz konusu genel kurul kararının iptali de mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle; davaya konu olağanüstü genel kurul kararlarının iptali koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, asıl ve birleşen dava yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacılar … ile … vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Asıl davada davacı ve birleşen İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/355 Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Asıl dava yönünden alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın asıl davada davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Birleşen İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/355 Esas sayılı dava yönünden alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın birleşen davada davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran asıl davada davacı ve birleşen İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/355 Esas sayılı davada davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına, hükümden sonra davalı … Holding A.Ş. gider avansından karşılanan 20-TL posta masrafının asıl davada davacı … ile birleşen davada davacı …’den alınarak davalıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 28/01/2021