Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1619 E. 2019/622 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1619
KARAR NO : 2019/622
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018
NUMARASI : 2017/374 E.- 2018/623 K.
TALEP : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/05/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacılar vekili ; müvekkillerinin murisi … 28.02.2016 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olarak davada yer aldıklarını , diğer şirket ortağı olan davalı …’ın şirketin kuruluş gaye ve amacına aykırı hareket ile müvekkillerinin bilgisi dışında işlemler gerçekleştirdiği, ihtar ile uyarıldığını, gayriresmi faaliyetlerde bulunduğunu, murisin ölümü sonrası bu işlemleri yaptığını, bu nedenle şirkete kayyum atanmasına, tedbiren davalının şirketteki yetkilerinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili ; davacıların murisi … ve müvekkilinin şirketi 5 yıl süre ile münferit imza ile temsil ve ilzamda yetkili kılındıkları ,kararın 12.11.2015 tarihli sicil gazetesinde yayınlandığını, süreler hakkında hüküm bulunmayıp, bunun Ltd. ortaklık sözleşmesinde belirlendiğini, ortağın vefatına kadar herhangi bir iddianın olmadığını, davacıların asılsız ithamlarda bulunduğu, şirketin kar dağıtımı yapmayarak kar miktarını sermayeye eklediklerini ayrıca davacıların davayı sadece ortağa yöneltildiği, şirkete yöneltilen dava bulunmadığı.verilecek tedbir ve kayyum atamasının şirketin zararına neden olacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; tanık beyanlarının davanın kabulü için yeterlilikte olmadığı,şirket kayıtlarında yapılan incelemeler neticesi alınan raporlarda davacıların iddialarına ilişkin şirket kayıtlarında usulsüzlük tesbit edilmediği, davacıların müdür seçimine ilişkin ortaklar kurulu kararındaki murislerinin imzasına somut bir itirazının bulunmadığı, TTK 630/2 maddesinde belirtilen haklı sebebin gerçekleştiğine ilişkin kanaat oluşmadığı nedenle davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili;, davacı ve davalı arasında veraseten intikal eden ortaklık olup, aynı zamanda davalının müvekkillerine husumet duyduğunu, bu durumun şirket ortağı davacıların maddi ve hukuki menfaatleri yönünden önem arzettiğini, dava konu şirketin muris … oğulları … ve … intikal ettiğini, %50 oranında ortak olduklarını, ancak kardeş … vefatı ile miras payına göre %50 hissenin davacı eş … ve davacı olan çocuklarına kaldığını eş …. çocukları, işi ve geçimi ile ilgilenirker, şirket işleyiş ve faaliyetlerinden davalı ortağın hal ve tavrı nedeniyle haberdar olmadığını, vekilleri aracılığı ile davayı ikame ettiklerini, ancak mahkemece ne istendiği ve korunması gereken hukuki yararın yeterince anlaşılamaması nedeniyle verilen red kararı ile mağdur olduklarını, bu nedenle resen denetlenecek hususlar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: 6100 sayılı HMK’nın 355/1 maddesinde”inceleme , istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözetir. ” düzenlemesine yer verilmekle kural olarak Bölge Adliye Mahkemesinin taraflarca ileri sürülmemiş hususları inceleme konusu edemeyeceği düzenlenmiştir. İstinaf başvuru dilekçesinde davanın reddi nedeniyle zaten mağdur olan davacıların verilen karar ile iyice mağdur olduğu belirtilerek karardan yakınılmış ise de istinaf başvuru sebebi ve gerekçesi gösterilmemiştir. Hüküm de kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir husus bulunmamaktadır. HMK 352(1) maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme neticesinde ;….başvuru sebeblerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tesbit edilen dosyalar hakkında gerekli kararın verileceği düzenlenmiştir. Dava da önceki vekillerin de sebebiyet verdiği kavram kargaşasına mahal verildiği, davada ne istendiği ve korunması gereken hukuki yararın gereğince ve yeterince anlaşılamadığı ve farklı hususların birbirine karıştığı için red kararı ile mağdur olduklarını ifade ederek, kararın bozulması talep edilmiş ise de hükme yönelik istinaf sebebi ve gerekçesi gösterilmediğinden ,re”sen incelenmesi gereken kamu düzenine aykırılık tesbit edilemediğinden istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 352.maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 02/05/2019