Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1616 E. 2019/1493 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1616
KARAR NO : 2019/1493
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2018
NUMARASI : 2017/653 Esas- 2018/524 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/11/2019
Davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya toplam 49.798,40-TL tutarında mal satıp teslim ettiğini, ancak davalının borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu, …’ın bir firma değil müvekkilinin markası olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, müvekkilinin davacı ile değil dava dışı … firması ile ticareti olduğunu, ancak bu firma tarafından bir kısım malların teslim edilmediğini, teslim edilen bir kısım malların ise bozuk çıktığını ve malların iade edildiğini, ancak daha sonra bu firma ile davacının tek faturaya aynı kaşeyi bastıklarının görüldüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıya ait faturalarda … unvanının da bulunduğu görülmekle ticari ilişkinin diğer tarafının … olduğu yönündeki savunmaya itibar edilmediği, ayrıca mevcut irsaliyeler itibariyle faturaya dayalı malların tesliminin gerçekleştiği sabit olmasına karşın, davalının malları iade ettiği yönündeki savunmasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davacının ticari defterlerinin lehe delil vasfını haiz olmaması nedeniyle hükme esas alınamayacağını, 2-Davacı ile … firması arasında bir bağ bulunmadığını, iki şirkete ait sicil kayıtları celp edildiğinde …..Şti. Unvalı bir şirket olmadığının anlaşılacağını, bu iki firmanın hukuka aykırı olarak tek bir faturaya aynı kaşeyi bastıklarını,3-Malların irsaliyelerdeki imzalar karşılığında teslim edildiği belirtilmiş ise de bu imzaların müvekkili çalışanlarına ait olup olmadığının araştırılmadığını,4-… firması tarafından müvekkiline teslimi gereken malların bir kısmının teslim edilmediğini, bir kısmının ise bozuk çıktığını, bu nedenle iade edildiğini, hatta bu firmaya verilen çeklerle ilgili olarak bir takım davalar açıldığını belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, muhtelif mal satış faturalarına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.davacı ile akdi ilişkisinin olmadığını, dava dışı … unvanlı bir firmadan mal satın aldığını, ancak bu firmanın da bir kısım malları teslim etmediğini, bir kısım malların da bozuk çıktığını, bu nedenle iade edildiğini, daha sonra … firması ile davacının aynı faturaya tek kaşe bastıklarının anlaşıldığını savunmuş, davacı ise … bir firma değil müvekkilinin markası olduğunu açıklamıştır. Davacının lehe delil vasfını haiz olmayan ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 49.798,40-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, davalı ihtara rağmen ticari defter ve kayıtlarını sunmamıştır.Kural olarak malın teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz.Dava konusu faturalar ve sevk irsaliyeleri incelendiğinde, … antetli olup davacı tarafından davalı adına düzenlendiği, davacı kaşesinde davacı unvanının başında…yazılı olduğu, irsaliyelerin teslim alan kısımlarında imza bulunduğu görülmüştür. Öte yandan davalı, … unvanlı farklı bir şirket veya şahıs firması olduğu hususunda herhangi bir delil sunmadığı gibi, bu firma tarafından kendisi adına düzenlenen mal satış faturalarını da sunmamıştır. Kaldı ki davalı tarafça düzenlenip davacı kayıtlarında olmayan iade faturalarının da … firmasına değil davacıya düzenlendiği görülmüştür. Davalı tarafça … firması aleyhine açılan bir takım davalardan söz edilmiş ise de, sadece mahkeme ismi verilmekle yetinilmiş, dava esas numarası bildirilmediğinden bu yöndeki savunmaya da itibar edilmemiştir. Bu nedenle …nin davacı markası olduğu ve taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu kanaatine varılmıştır.Bilirkişi raporunda dava konusu tüm faturalara ilişkin bilgiler verilmiş ve malların teslimine ilişkin imzalı sevk irsaliyelerinin mevcut olduğu bildirilmiştir. Buna rağmen davalı taraf rapora itiraz dilekçesinde açıkça hangi faturalara konu malların kendisine teslim edilmediğini açıklamamış olup, bu durumda sevk irsaliyelerindeki imzaların davalı çalışanlarına ait olup olmadığı hususunda bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiş, faturalara konu malların davalıya teslim edildiği kabul edilmiştir. Davalının iade faturaları ise davacı kayıtlarında bulunmamakta olup, davalı malların bozuk çıktığına ve iade edildiğine dair başkaca bir delil de sunamamıştır. O halde ilk derece mahkemesince davanın kabulü yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 3.401,73- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 886,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 2.515,33- TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 42- TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/11/2019