Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1599 E. 2018/1660 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1599
KARAR NO : 2018/1660
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2018 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/540 Esas
DAVA : Tazminat
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/12/2018
İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen ara kararın davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili, taşıma işiyle iştigal eden müvekkilinin dava dışı bir firmaya ait konteynerin taşınması konusunda alt taşıyıcı olarak araç sahibi davalı … ile anlaştığını, davalı …’ın çalışanı olan davalı …’ın sevk ve idaresinde davalı …’a ait çekici ve …’a ait dorse ile yapılan taşıma sırasında meydana gelen tek taraflı kaza sonucu konteynerin zarar gördüğünü, müvekkilinin 27.572,50-TL hasar bedelini ödemek zorunda kaldığını, zarardan adı geçen davalıların sorumlu olduklarını, davalı … şirketinin ise davalı ile akdedilen sigorta sözleşmesi uyarınca sorumlu olduğunu ileri sürerek ürünlerin taşındığı davalı … adına kayıtlı çekici ile davalı … adına kayıtlı dorsenin 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için teminatsız ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasına, 27.572,50-TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteseilsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesinin 15/05/2018 tarihli ara kararı ile, davalının çekici ve taşıtı dava konusu olmadığı, şu anda verilecek tedbir kararı ile bu kez karşı taraf yönünden telafisi imkansız zararlar doğabileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı/İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebinde bulunduklarını, mahkemenin taleplerini HMK 389.maddesi gereğince değerlendirmesinin doğru olmadığını, talebin İİK 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve araçların 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için teminatsız ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Talep, maddi tazminat davasına konu alacağı teminen davalı gerçek kişiler adlarına kayıtlı araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir.
Tedbir isteyen davacı, taşıma işiyle iştigal eden müvekkilinin dava dışı bir firmaya ait konteynerin taşınması konusunda alt taşıyıcı olarak araç sahibi davalı … ile anlaştığını, davalı …’ın çalışanı olan davalı …’ın sevk ve idaresinde davalı …’a ait çekici ve …’a ait dorse ile yapılan taşıma sırasında meydana gelen tek taraflı kaza sonucu konteynerin zarar gördüğünü, müvekkilinin 27.572,50-TL hasar bedelini ödemek zorunda kaldığını, zarardan adı geçen davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek ürünlerin taşındığı davalı … adına kayıtlı çekici ile davalı … adına kayıtlı dorsenin 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için teminatsız ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi, yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz birbirine yakın olmakla birlikte, amaç, sonuç, konu ve koruduğu hukuki yarar bakımından birbirinden tamamen farklıdır.
Uygulamada sıkça yapıldığı üzere ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz, ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi hatalıdır. İhtiyati haciz ancak para alacakları için ve uyuşmazlık konusu olmayan borçlu/davalıya ait mal, hak ve alacaklar hakkında uygulanabilecekken, ihtiyati tedbir konusu para olsun olmasın çekişmeli bulunan uyuşmazlık konusu herşey hakkında uygulanabilir.
Somut olayda, davacı vekili istinaf dilekçesinde taleplerinin ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir olması nedeniyle İİK 257.maddesi uyarınca değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmekle birlikte, “sonuç ve istem” kısmında araçların 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiğinden, talebinin ihtiyati tedbir niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Oysa dava, bir miktar para alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davalılara ait araçlar davanın konusunu teşkil etmemektedir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, açıklanan bu gerekçelerle davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/12/2018