Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1592 E. 2018/1023 K. 07.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1592
KARAR NO : 2018/1023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2018
NUMARASI : 2016/1083 E.-2018/187 K.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/09/2018
İlk derece mahkemesince verilen görevsizliğe ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkili şirketin fuar organizasyonları yapan bir firma olduğunu, davalı derneğin iştigal konusu ile ilgili fuar düzenlenmesi konusunda davacı müvekkili şirketle anlaştığını derneğe gelir elde etmek istediğini, davacı şirket ile davalı dernek arasında 08/01/2014 tarihli Fuar Düzenleme İşbirliği adlı sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden Expo Tunnel Turkey- Tünel Yapım Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı’nın 1. sinin düzenlenmesi davacı şirket tarafından gerçekleştirilmesi konusunda anlaşıldığını, bahse konu sözleşmeye ek olarak 17.12.2014 tarihinde imzalanan protokol ile 08.01.2014 tarihli sözleşmedeki fuar düzenleme süresine ilaveten fuarın 5 defa daha düzenlenmesi için yetki verildiğini, davalı dernek sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediği için davacı şirketin ciddi bir zarara uğradığını, bu sebeple Bakırköy … Noterliği’den 01.09.2016 tarihli bir ihtarnameye itiraz ettiği için bu davanın açılma zorunluluğu doğduğunu,davalı derneğin daha evvel düzenlediği fuarlara katılan…isimli firmaları arayarak düzenlediği fuara katılması için ikna ettiği bu davranışların haksız rekabet teşkil ettiği , 16-18 kasım 2016 tarihinde yapılan fuara katılan firmaların yerinde tesbit edilmesini ,sözleşmeye aykırılığın tespit edilerek davacı müvekkilin uğradığı zararının tespit ve tahsiline, sözleşmeye aykırı olarak haksız rekabet oluşturan davranışların durdurulmasına, davacının zararının karşılanması amacıyla fazlaya dair haklar saklı kalmak ve ileride artırılmak kaydıyla şimdilik belirsiz alacak olarak 15.000-TL zararın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının dava dilekçesindeki tüm iddialarının maddi ve hukuki duruma uygun olmayıp tamamına itiraz ettiğini, dava dilekçesinde iddia olunan maddi vakıların gerçeğe aykırı eksik ve çarpıtılarak mahkemeye sunulduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun kötü niyetli davanın esastan reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, elde ki davanın mutlak ticari davalardan olmadığını ,davacı tacir ise de davalının tacir olmadığı ,göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın görev yönünden usulden reddine, karar kesinleştiğinde HMK madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davanın haksız rekabete ilişkin tazminat davası olması nedeniyle konusu itibariyle doğrudan ticaret mahkemelerinin görevine girdiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 16. maddesine göre tacir olarak kabul edilen kişiliğin dernek tüzel kişiliğinin bizzat kendisi olduğunu, derneklerin ticari kişiliği olsa da dernekler tarafından kurulan iktisadi işletmelerin tüzel kişiliğinin olmadığını, derneklerin iktisadi işletmelerinden veya ticari faaliyetlerden doğan sorumlulukların asıl tüzel kişiliğe sahip olan derneklere yüklendiğini, davalı …’nin kurmuş olduğu iktisadi işletmenin ticari temsilcisi olduğundan davanın TTK.’nın madde 4 uyarınca ticari dava olduğunu, davalı tarafın yaptığı gibi amaçlarına ulaşmak için iktisadi işletme işleten derneklerin, bu ticari faaliyetleri nedeni ile Vergi Ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı gereği bazı kanuni yükümlülüklerle donatıldığını, tüzel kişiliği bulunmayan iktisadi işletmeler eli ile yürütülen faaliyetlerden dolayı, dernek tüzel kişiliğinin sorumlu yasal temsilci olarak mükellefiyet altına girdiğini, iktisadi işletmelerin sorumlu yasal ve ticari temsilcisinin TTK.’nın madde 4 ve TTK madde 547 uyarınca dernek tüzel kişiliği olduğunu, davanın esası değerlendirildiğinde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun görüleceğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ticari iş niteliği taşıdığını belirterek, kararın kaldırılarak Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava dilekçesinde tazminat istemine dayanak olarak davalının sözleşmeye aykırı davranışları ile davalının haksız rekabet teşkil eden davranışlarda bulunduğu iddia edilmiştir.Davalı derneğin daha evvel davacının fuarlarına iştirak eden bir kısım firmaların davalı tarafça aranıp ikna edilmek suretiyle haksız rekabette bulunduğu ileri sürülerek haksız rekabet vakıasına da dayanılmıştır. Ayrıca haksız rekabet teşkil eden eylemlerin durdurulması da dava dilekçesinde talep edilmiştir.Haksız rekabete ilişkin hükümler TTK 55 vd.maddelerinde düzenlenmiş olduğundan davalı tacir olmasa dahi elde ki dava ticari dava niteliğinde olup davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğundan bahisle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ilişkin karar verilmesi yerinde bulunmadığından ; hükmün HMK 353-(1)a-3 kapsamında kaldığı anlaşılmakla kararın kaldırılmasına ,davanın görülmesi için kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1083 Esas 2018/187 Karar sayılı 14/03/2018 tarihli kararının HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA;
Davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye İADESİNE ,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)a maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/09/2018