Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1583 E. 2020/418 K. 16.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1583
KARAR NO: 2020/418
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/04/2018
NUMARASI: 2016/1032 Esas 2018/303 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:16/04/2020
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile borçlu arasındaki ticari ilişkiye davalı olarak müvekkil tarafından davalı şirkete satılan ürüne istinaden birden çok fatura kesildiğini, davalı tarafın müvekkili faturaya dayalı alacağının kısmen ödendiğini, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 5.701,80 TL lik kısmının ödenmediğini, davanın kabulü ile davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalının itirazında kötü niyetinden dolayı %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı taraf, ATM aracılığıyla yatırılan 3000. TL nin hesaplarında gözükmediğini ve mahkemece bankadan talep edilmesini, 13/03/2015 tarihli 024578 numaralı faturada belirtilen ürünlerin tarafına 24 adet ürünün eksik olarak ulaştığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece davalının faturaya dayalı malların tesliminin eksik yapıldığı savunması kapsamında faturaya dayalı malların tesliminin yapılmadığının veya eksik yapıldığının ispat yükünü yer değiştirdiği ,ispat külfetinin davalıda olduğu, teslimin eksik yapıldığı savunmasına dayanak herhangi bir delil sunmadığı, ödemeye ilişkin savunmasının da banka cevap yazısı itibariyle yerinde olmadığı, davalının savunmasına itibar edilmediği, faturaya dayalı malların tesliminin gerçekleştiği olgusu ve, takipten evvel davalının temerrütünün ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalı Şirket ile davacı arasındaki ticari ilişki uyarınca davalının tam ve sağlam olarak teslim aldığı mallara ve yansıyan faturalara ilişkin davacı şirkete ödemelerde bulunduğunu ,bu hususun davacı ticari defter ve ödeme dekontları ile sabit olduğunu ancak takibe konu fatura yönünden müvekkiline 24 adet eksik ürün teslim edildiğini, bilirkişi incelemesi neticesinde de alacağın ispatlanamadığını, mahkemece gerekçesi belirtilmeden takibe konu alacak miktarından daha düşük bir miktara hükmedildiğini ,likit olmayan ve yargılamayı gerektiren alacak yönünden icra inkar tazminatına hükmedildiğini yeni belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; fatura alacağının davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece; itirazın iptali davasının kısmen kabulune karar verilmiş,karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı). Satım sözleşmesinde kural olarak mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Somut olayda davalı ticari defterleri incelemeye sunulmamış,davacı ticari defterleri incelenmiştir.Davacı ticari defterlerinde davaya konu faturalar ve davalı ödemeleri kayıtlı olup davacı davalıdan alacaklı görünmektedir. Davalı akdi ilişkiyi inkar etmemiş,faturaya konu malın 24 parça eksik teslim edildiğinin iddia etmektedir.Bu iddia yönünden ispat külfeti davalı üzerinde olup,davalı davacının kendisine teslim ettiği ürünlerin eksik olduğunu dosya kapsamında usulüne uygun deliller ile ispatlayamamıştır. Buna göre davacı satıcının faturalara konu malları davalıya teslimi ettiğinin ve bu fatura miktarından davalı adına kayıtlı ödemenin mahsubu sonucu davalıdan alacaklı olduğu ve takibe konu alacak faturadan kaynaklanan likit ve belirlenebilir olup,alacağın kısmen kabulüne karar verilmiş olması alacağın yargılamayı gerektirdiği anlamına gelmeyeceği gibi likit olma özeliğini de ortadan kaldırmayacaktır. Bu durumda mahkemece davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 354,59- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 88,34- TL harcın mahsubu ile bakiye 266,25- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf aşamasında davacı yan gider avansından karşılanan 65,50-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/04/2020