Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/158 E. 2018/820 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/158
KARAR NO : 2018/820
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2017
NUMARASI : 2017/2 E.-2017/1085 K.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/06/2018 ( 18/07/2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı borçlu hakkında İstanbul … icra müdürlüğü’nünü … e sayılı dosyası ile 02/11/2016 tarihinde takip başlatıldığını, davalının borcun ödendiği şeklinde takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borcunu ödediğini, davalının ödeme emrini 04/11/2016 tarihinde tebliğ aldığını, 11/11/2016 tarihinde 577.046,65 -TL banka hesabına borcu ödediğini,yaptığı ödemenin 26/12/2016 tarihi itibariyle yapılan dosya hesabından düşülerek 52.344,37-TL borcu kaldığını, davalının ödemesinin öncelikle ferilere mahsubu gerektiğini belirterek itirazın bakiye kısım için iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, icra takibine konu fatura alacağının davacı şirkete ödendiğini, müvekkilin asıl borcunu ödemiş olduğundan faiz, icra giderleri ve harçlardan sorumlu tutulamayacağını, davacının davalıyı icra takibinden önce temerrüde düşürmediğini, dosya hesabının da hatalı olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talep edebilmesi için gerekli şartların oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davacının davalı aleyhine 02/11/2016 tarihinde takip başlattığı, davalının 04/11/2016 tarihinde ödeme emrini tebliğaldığı, 11/11/2016 tarihinde davacı şirkete 577.046,65-TL yatırdığını, buna göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğu, icra takip masrafları, vekalet ücreti ve faiz yönünden takibi devam ettirebileceği kabul edilmiş, davalı tarafında süresinde borç ödenmiş olmakla birlikte 04/11/2016 tarihinde ödeme emrinin tebliği ile ödeme tarihine kadar geçen süre bakımından davalı takiple beraber temerrüte düşürülmüş olduğu, takip ve ödeme tarihi arasında işleyen faiz, icra masrafı ve icra vekalet ücreti yönünden davacı talebinin yerinde olduğu kabul edilerek bilirkişi tarafından yapılan faiz ve harç-masraf hesaplaması doğrultusunda takibin 27.773,91-TL vekalet ücreti ve bilirkişi raporunda hesaplanan masraf ile faiz miktarları ile toplam 43.080,22 TL miktarlı olması gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
DAVACI İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili davalının yaptığı ödemenin takip borcuna mahsup edilirken tam vekalet ücretinin değil de 3/4 ünün mahsup edilmesinin yanlış olduğu, tamamının mahsup edilmesinin gerektiği öne sürülmüştür.
DAVALI İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı vekili takibe konu borcun ödendiği, davalının takip öncesinde temerrüde düşürülmediği, itiraz süresinde borç ödendiğinden faiz, icra giderleri ve harçlardan sorumlu tutulamayacakları, hüküm altına alınan tutarın icra vekalet ücreti, icra masrafı, ve faiz olup icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de açıkça hatalı olduğu, icra inkar tazminatına hükmetme koşullarının oluşmadığı ileri sürmüştür.
GEREKÇE:Davacı tarafın davalı aleyhine 02/11/2016 tarihinde takip başlattığı, davalı tarafın 04/11/2016 tarihinde ödeme emrini tebellüğ ettiği, 11/11/2016 tarihinde davacı şirketin banka hesabına 577.046,65 -TL yatırdığı sabittir.Uyuşmazlık konusu, ödeme emrinin tebliğinden sonra davalının takip konusu miktarı yatırmasıyla takip borcunun ödenmiş sayılıp sayılamayacağı, davalının yatırdığı borcun TBK 100 uyarınca faiz, icra giderleri ve vekalet ücretine mahsup edilince davalının borcunun devam edip etmediği ediyorsa ne kadar ettiği üzerinedir. Uyuşmazlık konusunun hukuk normları dahilinde giderilebilmesi için takip tarihinden ödeme tarihine kadar ki faiz oranı, icra tahsil harcı ve masraflar ile vekalet ücreti hesaplanmalı, bunlar talep miktarına eklenmeli ve ödeme öncelikle bunlara mahsup edilmelidir.
Mahkeme 2016 yılı AAÜT 11/5. Maddesinde yer alan “Borçlu ödeme süresi içerisinde borcunu öderse Tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir. Maktu ücreti gerektiren işlerde de bu hüküm uygulanır.” Düzenlemesini esas alarak davacıya ödenmesi gereken vekalet ücretinin 3/4 ünü esas alarak davalının ödemesini faiz masraf ve vekalet ücretine (3/4) mahsup ederek kalan miktar üzerinden takibin devamına karar vermiştir.
Davalı takip konusu miktarı ödemekle birlikte faiz, vekalet ücreti, masraf v.b borcun ferisi mahiyetindeki giderleri ödememekle birlikte takip talebi 577.046,63-TL asıl alacak üzerinedir. Davalı borçlu da ödeme emrini tebellüğ edince ödeme emrinde yazılı tutarı defaten yatırmış olduğundan AAÜT 11/5 kapsamında alacaklı taraf için 3/4 esas alınarak takdir edilmesinin tarifeye, hakkaniyete ve dosya içeriğine uygun olduğu kabul edilmelidir.
Davalı tarafın istinafı açısından ise, davalının ödemesi TBK 100 uygulamasıyla önce faiz ve giderlere mahsup edilince kalan tutar ana para borcu sayılmak durumundadır. Bu durumda kalan ana para borcu yönünden icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu kabul edilmek durumundadır. Davalı borçlu ödeme emrinde belirtilen tutarı ödemekle birlikte takip tarihinden ödeme tarihine kadar takip hukukundan doğan, gecikme faizi, takibin yol açtığı giderler, takip kapsamında avukat ile temsil edilen alacaklı taraf için ödenmesi gereken avukatlık ücretini ödememiş olup, yaptığı ödeme 6098 sayılı TBK 100 uyarınca asıl alacağa bağlı ferilere mahsup edilince kalan tutar asıl alacak borcu olup, bu tutar, muayyen, likit ve bilinebilirlik koşullarını taşıdığından icra inkar tazminatına hükmedilmesi yerinde olup; hükme yönelik istinaf sebebleri yerinde olmadığından başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacı tarafın istinafı açısından peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine, davacıdan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı tarafın istinafı açısından alınması gereken 2.942,80- TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 728- TL harcın mahsubu ile bakiye 2.214,80- TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Taraflarca yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
Kararın taraf vekillerine tebliğine ;
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 361.1 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/06/2018