Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1564 E. 2020/468 K. 07.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1564
KARAR NO : 2020/468
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2018
NUMARASI: 2016/1210 Esas 2018/365 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/05/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı arasında mevcut ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturalara istinaden müvekkilince Gebze …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun iş bu takibe herhangi bir borcu olmadığından bahisle itiraz ettiğini, davalının yapılan icra takibini uzatmak sürüncemede bırakmak amacıyla itirazda bulunduğunu, anılan borcunu ödemediği halde haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini, borçlu tarafından müvekkiline hiçbir borcu olmadığını beyan ettiğini, ancak bu beyanının hiçbir dayanağı olmadığını, müvekkilinin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davalı tarafın borcunu ödemediğinin açıkta ortaya çıkacağını, borçlunun itirazının haksız ve yersiz olduğunu bu nedenle alacağın tahsili için Gebze…. İcra Müdürlüğünün … E. numaralı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığını,davalı borçlunun alacağın tahsilini geciktirmek için kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini beyanla, borçlunun itirazının asıl alacak yönünden iptaline ,icra takibin asıl alacak yönünden devamına,itirazında haksız olan borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkilinin iş yeri adresinin Kadıköy İstanbul, ikamet adresinin ise dosyaya sunulan vekaletnamede de görüleceği üzere Ataşehir İstanbul olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki herhangi bir alım satım ilişkisi olduğunu ve aralarında yazılı veya şifahi bir sözleşme de olmadığını, bu nedenle sözleşmenin ifa yeri ve götürülecek borç noktasından hareketle de mahkemenin yetkili olmadığını, nitekim müvekkili aleyhine yapılan icra takibine de itiraz ettiklerini, müvekkilinin icra takibine ve ödeme emrine yaptığı itirazında da belirttiği üzere davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının icra takibine konu ettiği irsaliyeli fatuların sadece bir tanesinde müvekkilinin oğlu … teslim alan olarak imzasının bulunduğunu, diğerlerinde teslim alındıklarına dair herhangi bir imza ve kaşe bulunmadığını, bu faturalardan dolayı müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, bir kaç tanesinde imza varsa da bu imzaların sahte olduğunu sahte olmayan teslim alan imzalı faturadaki borcunda davacı şirkete ödendiğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; davacı tarafın satıma konu ürünlerin teslim edildiğini kesin delil ile ispat ettiği, 18.10.2017 tarihli celsede dinlenen tanık beyanına göre dava dışı … işletmede tek başına bulunduğu zamanların olması telefon siparişi için kullanılan bilgisayardaki sistemin davalı tarafından sürekli açık bırakılması davalının basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, davalının savunmasına esas teşkil eden … tarafından telefonların teslim alındığı ve bonoların verildiği savunmasının kesin delil ile ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, alacak faturaya dayandığından likit olup icra inkar tazminatına davalının mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili istinaf dilekçesinde; faturalara konu cihazların satışlarına yönelik abonelik sözleşmeleri müvekkil firmanın çalışanı ve yetkilisi olmayan … yardım için kısa süreliğine işyerinde bulunduğu sırada , kişilerin bilgileri haricinde kimlik bilgileri kullanarak düzenlendiği ve faturaya konu cihazların davacı şirketin çalışanı … tarafından, taraflar arasında imzalanan alt bayi sözleşmesi, avea satış noktası sözleşmesi ve avea tarafından bildirilen prosedürlere aykırı olarak müvekkil firmanın ve çalışanı olmayan … teslim edildiğini, ortada taraflar arasında gerçekleşmiş bir satım sözleşmesi olmadığını, müvekkil firma çalışanı ve yetkilisi tarafından teslim alınmış bir satım konusu cihazda bulunmadığını, davalı şirket, basiretli tacir gibi davranmadığından dolayı … eyleminden ve kendi çalışanının mevzuattan doğan evrakları ve işlemleri kontrol yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı zarara uğradığını, zararı … bu haksız eyleminden dolayı davacı şirkete 2 adet senet tanzim edip teslim ettiğini ve bu konuda düzenlenen tutanağın dosyaya sunulmasına rağmen bononun düzenlenmesine dair alt ilişkinin yazılı delil ile ispatlanmadığı gerekçesi ile bu husus araştırılmadan davanın reddine karar verilmesi yine müvekkil aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesinini hukuka ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece; itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.Taraflar arasında alt bayilik ilişkisi bulunduğu hususu ihtilafsızdır. Ticari ilişkide cihaz tesliminin; davalının düzenlediği abonelik sözleşmesi uyarınca hatta telefon verilmesini sistemin izin vermesi halinde davalı şirketin davacıya bildirimde bulunması üzerine; hatta tahsis edilen telefonların davalı şirkete teslimi ve fatura edilmesi şeklinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Davalı faturaya konu cihaz(telefonların) şirket temsilcisine teslim edilmediğini, dava dışı … tarafından teslim alındığını ve davacı şirket çalışanının aradaki sözleşmeye uygun olmayan teslimi sonucu davacının zarar uğradığı ve … kendi kusuru ile vermiş oldğu zarar nedeniyle davacı şirkete herbiri 60.000- TL bedelli 2 adet senet verildiğini ileri sürmektedir, Davalının dolandırıcılık eylemi nedeniyle şikayette bulunduğu ve hakkında ceza soruşturması devam eden dışı … dosya kapsamında; davalı beyanlarından, davalı şirketin gizli ortağı ve çalışanı olduğu anlaşılmış olup , davalı bu şahsın kişilerin bilgileri dışında kimlik bilgileri kullanarak açılan hat için teslim alınan telefonların satılması eylem nedeniyle oluşan zarardan yani başka bir anlatımla kendi çalışanın vermiş olduğu zarardan sorumluluğu olmayacağını ceza soruşturmasının tarafı olmayan davacıya karşı ileri süremeyecektir.Davacı vekili davadışı … takibe konu faturalar için herbiri 60.00 TL lik 2 adet senet verildiğini idda etmiş ise de senet suretleri ve teslimine ilişkin tutunak dosya sunulmadığından davaya konu faturalara ilişkin verilip verilmediği konsunda bir inceleme yapılamamış ancak davaya konu faturalar için verilmiş olsa dahi mevcut bir alacak için kambiyo taahüdünde bulunulması tahsilde tekkerrür olmamak kaydıyla alacağın ilamsız takip yolu talep edilmesinde hukuken bir engel bulunmamaktadır.İcra takibine konu faturalar her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup bu durumda faturaya konu malların davalı tarafa tesliminin ispat edilmiş olduğunun kabulü gerekir. Basiretli bir tacirin teslim almadığı bir mala ilişkin faturayı ticari defterine kaydetmemesi gerektiği gibi ve ticari defterlerini aksine de HMK 222/3 maddesi uyarınca senet veya diğer kesin delillerle de ispatlayamamıştır. Bu durumda mahkemece davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibe konu alacak faturadan kaynaklanan likit ve belirlenebilir olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esestan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE Alınması gereken 5.682,03-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.420,60- TL harcın mahsubu ile bakiye 4.261,43- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 70,-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.07/05/2020