Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1559 E. 2020/413 K. 16.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1559
KARAR NO : 2020/413
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2017
NUMARASI : 2017/85 Esas 2017/1036 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/04/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı ……. Ltd.Şti arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden çek hesabı açıldığını ve çek koçanı teslim edildiğini, davalının ise, taraflar arasındaki bu sözleşmede müteselsil kefil olduğunu,teslim edilen çek koçanından keşide edilen birkısım çeklerin, karşılıksız çıkması nedeniyle asgari ödemeler yapıldığını, yapılan bu ödemelere ilişkin keşide edilen ihtarname ile davalıdan alacağın ödenmesinin talep edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine giriştikleri icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hakdüşürücü sürede açılmadığını ve alacağın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin çek koçanları ile ilgisinin bulunmadığı gibi şirketin kuruluşunda müvekkilinin ortak ve müdür olarak yer aldığını, ancak şirket kurulduktan sonra hisselerini devrederekşirketten ayrıldığını,müvekkilinin bu çeklerle ilgili borçluluğu veya kefaletinin olmadığını kullanılan kredi ile ilgili ,sözleşmedeki kefalet limiti kapsamında 10.000 TL ödemede bulunduğunu belirterek davanın usulden ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı bankanın kefilden çek sorumluluk bedeline ilişkin depo talebinde bulunabilmesi içn taraflar arasında düzenlenen sözleşmede açık hüküm bulunması gerektiği, ancak sözleşmede davacı bankanın kefilden çek sorumluluk bedelinin depo edilmesini talep edebileceğine dair açık hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanını reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının imzaladığı kefaletin geçerli olduğunu,genel kredi sözleşmesinin 70. maddesinde kefillerin depo sorumluluğuna ilişkin açık hükmün bulunduğunu, kefillerin kredi borcunun ödenmemesinden davacı bankaya şahsi olarak sorumlu olduğunu belirterek mahkemece davanın reddine ilişkin verilen kararın kaldırılmasını,davanın kabulune karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında, karşılıksız işlemi ne tabii tutulan çekler için ödenen zorunlu karşılık tutarının davalı kefildan tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir
Kefalet sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı TBK nın kefalete ilişkin hükümleri uygulanacaktır.Kefalet sözleşmesi alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir. Ayrıca Kredi sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri içerdiğinden kefil veya kefiller tek yanlı olarak bildirdikleri irade beyanı ile kefaletten vazgeçemez.Kefil olunan şirketin ortaklığından ayrılmak tek başına kefaleti son erdiren bir sebep olmayıp,bu şekilde bir bildirim akdin diğer tarafınca açıkça kabul edilmedikçe sonuç doğurmaz. Kefiller kendi temerrüdünün sonuçlarından kefalet limiti kapsamında asıl borçlunun borcu kadar sorumludur .Başka bir anlatımla kefiller kefalet limitini aşmamak kaydıyla en fazla asıl borçlunun borcu kadar sorumlu olacaklardır.Kural olarak kefilin gayrinakdi alacak yönünden depo sorumluluğuna gidilebilmesi için genel kredi sözleşmesinde bu yönde açık hüküm bulunması gerekmektedir.Bankaların verdikleri çek karneleri nedeniyle her bir çek yaprağı için zorunlu karşılık ödeme riski bulunması nedeniyle çek karnesi verilmesi gayri nakdi kredi verilmesi niteliğindedir. Ancak çekin karşılıksız işlemi sonucu zorunlu karşılığının bankaca ödenmesi sonucu gayrinakdi kredi nakit krediye dönüşecek ve kredi borçlusu nakit kredi kullanmış olacaktır. Somut olayda davacı banka tarafından ,davalının müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmesi uyarınca verilen çek karnesi için düzenlenen ve karşılıksız işlemine tabii tutularak ödenen zorunlu karşılık bedeli talep edilmektedir.Dava konusu alacak nakit krediden kaynaklanan ve kefilin kefalet limiti ile sorumlu olacağı bir alacak olup,genel kredi sözleşmesinde kefilin depo sorumluluğuna ilişkin açık bir hükmün bulunup bulunmamasını gayrinakdi alacak niteliği bulunmayan davaya konu alacak ve eldeki davanın sonucuna bir etkisi bulunmamaktadır. Dosya içerisinde takibe konu genel kredi sözleşmesinin tamamı ve icra dosyası içerisinde ise ödeme emrinin 2. Sayfası ve davalının itiraz dilekçesi bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece belirtilen eksik evraklar dosyaya getirtilip, özellikle davalının itirazının süresinde olduğunun tespit edilmesi halinde bankacılık konusunda uzman bir bilirkişi vasıtasıyla banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, davalının dosyaya sunduğu ödeme dekontlarının dava konusu kredi sözleşmesi uyarınca kullanılan krediye yönelik yapılıp yapılmadığını ve kefilin kefalet limiti kapsamında davacı bankanın davalıdan alacaklı olup olmadığnın tespiti yönünden rapor alınarak , sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle hükme tesir edecek derecede delillerin toplanıp değerlendirilmediği,hükmün HMK 353(1)a-6 kapsamında kaldığı sonucuna varıldığından ;davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/12/2017 Tarih 2017/85 Esas 2017/1036 Karar sayılı hükmün HMK ‘nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine”Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/04/2020