Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1558
KARAR NO : 2019/1445
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2018
NUMARASI : 2017/1016 E.-2018/471 K.
DAVA : Alacak(Hisse Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/11/2019
Davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 10.10.2014 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin dava dışı … A.Ş.’deki hissesini davalıya devrettiğini, ancak davalının sözleşme ile kararlaştırılan 20.000-TL devir bedelinin 15.12.2014 tarihine kadar ödemesi gerekirken ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, yasal sürede davaya cevap vermemiş, yasal süreden sonra sunduğu beyan dilekçesinde, davacının daha önce … A.Ş.’de pazarlama sorumlusu olarak çalışmakta olduğunu ve müvekkilinin teşvik amacıyla davacıya şirketteki bir kısım hissesini devrettiğini ve karşılığında davacının bir ödemede bulunmadığını, ayrıca sermaye artırımı sonrasında davacı tarafından taahhüt edilen kısmın davacı adına müvekkili tarafından ödendiğini, daha sonra davacının şirketten ortak ve çalışan vasfıyla ayrılmasına karar verildiğini,… A.Ş. ile davacının ortağı ve yöneticisi olduğu ….Ltd. Şti. arasında akdedilen sözleşme uyarınca ….Ltd. Şti.’nin … A.Ş.’ne bir takım hizmetler vereceğini ve … A.Ş. tarafından peşinat olarak 20.000-TL ve daha sonra 40.000-TL ödeme yapılacağını, buradaki tutarın 40.000-TL olmasının ise tesadüf olmadığını, zira davacı gibi yine Kesit firmasında ortak ve yönetici olan … de … A.Ş.’deki hissesini müvekkiline 20.000-TL bedelle devretmesi konusunda sözleşme yapıldığını, yani 40.000-TL’nin bu iki devir bedelinin toplamı olduğunu, 40.000-TL’nin yukarıda izah edilen süreçle ödenmiş olduğunu, ancak kötüniyetli olarak icra takibinin başlatıldığını savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonuunda, davalı taraf davacı adına sermaye artırımını ödemek suretiyle hisse bedelini ödediğini ileri sürmüş ise de bu iddiasını ispat edemediği, davacının alacak talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Görevsiz mahkemede ikame edilen dava için müvekkili lehine masraf ve vekalet ücreti takdir edilmediğini, 2-Mahkemece şekli inceleme yapıldığını ve yalnızca hisse bedelinin ödenip ödenmediğinin araştırıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşme içeriğinin dikkate alınmadığını,3-Yemin deliline dayanılmış olmasına rağmen bu delil kullanılmadan hüküm tesis edildiğini,4-Alacak likit olmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, anonim şirket hisse devir bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamında mevcut 10.10.2014 tarihli sözleşme incelendiğinde, davacının … A.Ş.’deki 825 adet ve 8250-TL nominal bedele sahip nama yazılı hisse senedinin tamamının 20.000-TL bedel ile davalıya devredilmesinin, devir bedelinin en geç 15.12.2014 tarihine ödenmesinin kararlaştırılmış olduğu görülmüştür.Davalı, yasal sürede davaya cevap vermemiş, yasal süreden sonra sunduğu beyan dilekçesinde, hisse devrine konu … A.Ş. ile davacının ortağı ve yöneticisi olduğu … Ltd. Şti. arasında akdedilen aynı tarihli Çözüm Ortaklığı Sözleşmesi uyarınca … Ltd. Şti.’nin vereceği hizmetlere karşılık bu firmaya 10.11.2014 tarihinde 20.000-TL ve 10.12.2014 tarihinde 40.000-TL ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, 40.000-TL’nin esasında davacı ile dava dışı …’in hisse devir bedelleri toplamı olduğunu, 40.000-TL’nin ise daha önce davacıya … A.Ş.’de taahhüt etmiş olduğu sermaye bedelinin ödenmesi suretiyle ödenmiş olduğunu savunmuştur.Ne var ki yasal sürede davaya cevap vermemiş olan davalı, davayı inkar etmiş sayılacağından, ancak bu kapsamdaki savunması dikkate alınabilir. Davalının taraflar arasındaki önceki ilişkiye ve dava dışı firmalar arasında akdedilen farklı bir hizmet sözleşmesine atıfta bulunarak yapmış olduğu savunma ise savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi mahiyetinde olup dinlenilmesi mümkün olmadığı gibi, davalı söz konusu savunmasını ispata yarar delil de sunamamıştır. Dolayısıyla davalının yasal süreden sonraki bu savunmasının ispatı, yine yasal süreden sonra dayandığı yemin delili ile de mümkün görülmemiştir.Öte yandan, iş bu dava öncelikle Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, mahkemenin görevsizlik kararı ve davacının yasal sürede gönderme talebi üzerine dosya iş bu Mahkemeye gönderilmiş olup, söz konusu görevsizlik kararı üzerine davanın açılmamış sayılması yönünde bir karar verilmediğine göre, davalının görevsizlik kararına ilişkin masraf ve vekalet ücreti talebi de haklı görülmemiştir.O halde davacının hisse devir bedeli talebinde haklı olduğu kanaatiyle davanın kabulü yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmediği gibi, alacak likit (bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiş, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.366,20- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 341,55- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65- TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 56,35- TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/11/2019