Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1555 E. 2020/417 K. 16.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1555
KARAR NO: 2020/417
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2017
NUMARASI: 2016/77 Esas 2017/1458 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/04/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekili ve davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 21/03/2005 tarihinde çek taahhütnamesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya verilen çeklerden karşılıksız ve boş çeklerden dolayı da davacı bankaya çek sorumluluk bedellerinin depo edilmediğini, bu nedenle de 7.250- TL alacağın olduğunu, borcun tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu 7.250- TL bedelli depo bedeli yönünden , davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranındaki icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; çeklerin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle çekler hakkında icra takibi başlatılamayacağını, davacı bankaya karşı tarafınca üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, ancak davacının taleplerinin yerinde olmadığını, ibraz edilmeyen çek yapraklarının kaybolduğunu, söz konusu olayda bir kusurunun bulunmadığını davanın zamanaşımına uğradığını savunarak haksız davanın reddi ile % 20 oranında kötü niyet tazminatınında davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının 7.250- TL nin depo edilmesini talep ettiği ,Davaya konu çeklerin basım tarihi dikkate alındığında bankaya ibraz edilen çekler yönünden ve sorumluluk bedeli için müracaat edilmemiş çekler için dava ve karar tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolduğu, bu itibarla bu çek bedelleri yönünden davacı bankanın sorumluluğunun bulunmadığı bu kısımlar yönünden de dava konusuz kaldığı, kalan kısım yönünden davanın reddi ve bu çek bedelleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, henüz bankaya ibraz edilmemiş olan ve 83938, 83261, 83262 seri numaralı çekler yönünden halen bankanın sorumluluğunun devam ettiği, sözkonusu çekler yönünden bankanın sorumluluk bedelinin her bir çek için 600- TL olduğu ve toplam 1.800- TL nin banka tarafından faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesini dava tarihi itibariyle talepte davacının haklı olduğu gerekçesiyle davacı lehine vekalet ücreti ve yargı giderine hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacı vekili kanunda düzenlenen 10 yıllık zaman aşımı süresinin çeki ibraz eden hamil ile banka arasındaki iç ilişkide düzenlendiğini, davanın bu zaman aşımına tabii olmadığını, takip tarih itibarıyla da zamanaşımı süresinin dolmadığını belirterek 15 adet çek yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın kaldırılmasına, 2. rapor uyarınca davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı istinaf dilekçesinde; özürlü olması nedeniyle çalışmadığını ve gelirinin de bulunmadığını, mahkeme masrafları ve vekalet ücretini ödeme imkanı bulunmadığını belirterek mağduriyetinin giderilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, taraflar arasında düzenlenen çek taahütnamesi kapsamında, borçlu tarafından iade edilmeyen çek yapraklarına ilişkin olarak davacı banka’nın sorumlu olduğu kanuni karşılık tutarının asıl borçludan depo edilmesi talepli başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece ibraz ve iade edilmeyen gayri nakdi riski devam eden 3 adet çek yaprağı yönünden davanın kabulüne,ibraz edilip karşılıksız işlemine tabbi tutulan 15 adet çek bedeli yönünden çeklerin sorumluluk bedelinin dava ve karar tarihi itibarıyla zamanaşmına uğraması ve davacı bankanın sorumluluğu kalmadığı gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş,karara karşı davacı vekili ve davalı istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili kanunda düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin çeki ibraz eden hamil ile banka arasındaki iç ilişkide düzenlendiği davanın bu zaman aşımına tabii olmadığı takip tarih itibarıyla da zamanaşımı süresinin dolmadığını, davalı ise ekonomik durumunun kötü olması nedeniyle mahkeme masrafları ve vekalet ücretini ödeme gücü bulunmadığını ileri sürmektedir. İbraz edilen ve karşılıksız işleme tabi tutulan çekler yönünden hamil tarafından zorunlu karşılığın istenmemesi daha sonradan istenmesine engel olmayıp hamil 10 yıllık zamanaşımı süresinde bankadan çekin zorunlu karşılığını talep edebilecektir. Somut olayda 2005 yılı içerisinde ibraz edilen 15 adet çek karşılıksız işlemine tabi tutulmuş ancak sorumluluk bedeli ödenmemiştir. Bankanın çeki ibraz eden hamile karşı zorunlu karşılık ödeme sorumluğu 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu zamanaşımı zorunlu karşlığın bankadan talep edilebileceği zamana ilişkin ,hamil için düzenlenmiş bir süredir.Bu sürenin geçmesinden sonra davacı bankanın gayri nakdi risk oluşturan zorunlu karşılığı ödeme sorumluluğu ortadan kalkacaktır. İcra takip tarihi itibarıyla çek sorumluluk bedeli yönünden bankanın sorumluluğu ve gayrinakdi alacak yönünden riski devam etsede dava tarihi itibariyle 10 yıllık zaman aşımı süresi dolduğundan, hamilin zamanaşımına uğrayan çek sorumluluk bedeline ilişkin alacak yönünden davacı bankanın gayri nakdi alacağa ilişkin riskin devam ettiğinden bahsedilemeyeceğinden davacı bankanın sorumluluğunun sona erdiğinin kabulü gerekmiştir. Bu durumda mahkemece 15 adet karşılıksız işlemine tabii tutulan çek sorumluluk bedeli yönünden konusuz kalan davanının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde ve davanın niteliği geregi maktu vekalet hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle davacı banka vekili ve davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiş her iki yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin ve davalının istinaf başvurularının ayrı ayrı HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacıdan alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalıdan alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran taraflarca yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/04/2020