Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1524 E. 2019/1397 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1524
KARAR NO : 2019/1397
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2018
NUMARASI : 2016/644 E.-2018/360 K.
DAVA: Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, davalıların murisi Necmi Küçükoğlu adına kayıtlı taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 03.07.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini ve murise 09.07.2007 tarihli fatura karşılığında 260.378,80-TL intifa avazı ödemesi yapıldığını, ayrıca müvekkili ile muris arasında bayilik ilişkisi de bulunduğunu, ancak davalıların talebi ve Rekabet Kurulu kararları gereği taşınmaz üzerindeki intifanın müvekkilince 17.09.2012 tarihinde terkin edildiğini, müvekkilinin ivazını peşin olarak ödediği 15 yıllık intifanın yaklaşık 10 yıllık kısmını kullanamadığını, müvekkilinin yararlanamadığı süreye karşılık gelen kısmın iadesi gerektiğini, 30.05.2016 tarihinde davalı …’nun müvekkili nezdindeki 10.000-TL bedelli banka teminat mektubunun tazmin edildiğini, buna göre müvekkilinin bakiye alacağının 159.836,76-TL olduğunu ileri sürerek 159.836,76-TL ivaz iade alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve KDV’siyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili,4054 sayılı yasanın 56.m. gereğince anlaşmanın 5 yılı aşan kısmının geçersiz olması nedeniyle davacı talebinin haksız olduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını,zira intifa süresinin 5 yıllık yapılması gerektiğini bilmesine rağmen 15 yıllık yaparak ve isteyerek intifa bedelini ödediğini, dolayısıyla müvekkillerine yüklenecek kusur bulunmadığını, müvekkillerinin davacıya böyle bir borçlarının olmadığını, zira davacı intifayı terkin etmekle borç ilişkisinin olmadığının görüleceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacılar murisi adına kayıtlı taşınmazda davacı lehine 15 yıl süre ile 03/07/2007 tarihinde intifa hakkı tescil edildiği, intifa ivaz bedeli olarak davacı tarafından davalıar murisine 260.378,80 TL ödeme yapıldığı, davacının intifa hakkını Rekabet Kurulu’nun kararı nedeniyle 17/09/2012 tarihinde terkin ettiği hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının intifa hakkının erken terkini nedeniyle 15 yıl için ödediği bedelin karşılıksız kalan kısmını davalılardan talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı, Silivri Tapu Müdürlüğünün 17/09/2012 tarihli ve 14042 yevmiye sayılı intifa hakkının terkinine ilişkin resmi tescil istem belgesinde davacının intifa hakkının terkinini bedelsiz olarak talep ettiği ve bu şekilde terkin işleminin yapıldığı, Yargıtay kararları ile de kabul edildiği üzere davacının bedelsiz olarak terkin ettiği intifa hakkı için ivaz bedelinin iadesini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davalı tarafça intifanın bedelsiz terkin edildiği yönünde bir savunma yapılmadığını,2-Müvekkilinin intifanın terkini için vekaletname ile yetkilendirdiği kişinin davalı … olduğunu, resmi senetteki “bedelsiz” ibaresinin anlamının “intifa hakkımdan kuru mülkiyet malikleri lehine feraget ediyorum” olarak değerlendirilmesi gerektiğini, yani bedelsiz olan işin terkin işlemi olduğunu, müvekkilinin intifa terkini karşılığında bir bedel almadığını,3-Bilirkişi raporu ile alacağın varlığının teyit edildiğini,4-Delilleri arasında yemin bulunmasına rağmen taraflarına bu hakkı kullanmak üzere süre verilmediğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı lehine intifa hakkı tesis edilmiş taşınmaza ilişkin yapılan intifa bedeli ödemesinin Rekabet Kurulu’nun kararı gereği intifa hakkının terkin tarihinden sonraya isabet eden kullanılamayan kısmının iadesi istemine ilişkindir.Davalı taraf, davacıya böyle bir borçlarının olmadığını, davacı intifayı terkin etmekle borç ilişkisinin olmadığının görüleceğini savunmuş, ilk derece mahkemesince intifa hakkının bedelsiz terkin edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İntifa hakkının bedelsiz olarak terkin edilmesi halinde, davacı, bakiye süreye ilişkin intifa hakkı bedeli isteyemeyecektir. Dosya kapsamında mevcut 17.09.2012 tarihli 14042 sayılı belge incelendiğinde, belgenin davacıya vekaleten … talebi ile düzenlendiği, “Yapılan İstem” kısmında “Yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki …A.Ş.’nin lehdarı olduğu intifa hakkının tamamından bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim.” yazılı olduğu görülmüş, taşınmaza ait güncel tapu kaydı incelendiğinde, 17.09.2012 tarihinde davacı lehine olan intifa hakkının terkin edilerek dava dışı akaryakıt firması lehine yeni bir intifa hakkı kurulduğu görülmüştür. Bu durumda intifa hakkının bedelsiz olarak terkin edildiğinin kabulü gerekmiştir. Davacı yemin deliline dayanmış ise de, somut olayda davacının alacak talep hakkı olup olmadığı hususu yeminle ispatı mümkün bir husus olmadığından, ilk derece mahkemesince yemin delilinin hatırlatılmamış olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.O halde ilk derece mahkemesince davanın reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL nin mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Gerekçeli kararın birer örneğinin taraflara tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 07/11/2019