Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1501 E. 2020/408 K. 16.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1501
KARAR NO : 2020/408
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2018
NUMARASI : 2017/1057 Esas 2018/156 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/04/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından müvekkiller hakkında 19/08/2015 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, ancak müvekkillerinin davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, haklarında başlatılan takibinde haksız yere başlatılmış olduğunu, takip dayanağı olarak gösterilen bankacılık hizmet sözleşmesindeki imzalarında müvekkillerine ait olmadığını, takibin kesinleşmiş olduğundan müvekkillerinin hesaplarına hacizler konulduğunu, müvekkilleri hakkında başlatılan haksız takiplerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili hakkında açılan menfi tespit davasını HMK.’nın 308. Maddesi uyarınca kabul ettiğini, avukatlık ücret hakkında 6. Maddesi ile harçlar kanununun 22. Maddelerinin uygulanmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; davalı bankanın ön inceleme aşamasında 12.02.2012 tarihli cevap dilekçesiyle davayı kabul ettiğini beyan ettiği, vekaletnamesinde davayı kabule dair yetkisinin bulunduğu, icra dosyası kapsamında da davacıların mal varlığına herhangi bir fiili veya kaydi herhangi bir haciz işlemi bulunmadığı gözetilerek davalının kötüniyeti ispatlanamadığından yasal şartlar oluşmadığından tazminata hükmedilmeyerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin davayı kabul ettiği halde kötüniyet tazminatına hükmetmediğini, davalının takip başlatmakta kötüniyetli olduğunu, davayı kabul etmesinin iyi niyetli olduğu anlamına gelmeyeceğini, hükmün harca ilişkin kısmın tashih edildiği ancak tashihin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve yeniden davanın kabulü ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve yanlış hesaplanan harcın ve tahsiline hükmedilen harcın düzeltilmesini talep edilmiştir.
GEREKÇE : Dava İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. HMK 308. maddesi uyarınca davalı vekili tarafından dava kabul edilmiştir.
Mahkemece davada ön inceleme aşamasına geçilmeden davalının cevap dilekçesi ile davayı kabulü uyarınca davanın kabulüne ,tashih kararı ile 1/3 oranında harç alınmasına karar verilmiş ise de ,bu kez tashih kararında da davalıdan tahsiline karar verilen peşin harç tutarı hatalı yazılmıştır.Dava dilekçesinden anlaşıldığına göre davanın tarafları arasında birden fazla kredi sözleşmesi bulunmakta ,davacılar itirazlarına konu olan borçtan dolayı bir sorumlulukları olmadığı , başkaca kredi sözleşmeleri de bulunduğu beyan edildiği gibi kat ihtarında 1 adet gayrinakdi ,6 adet nakit kredi hesabı yazılı olduğu görülmektedir.
İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde, aynı Yasanın 72/5 maddesi uyarınca borçlu lehine tazminat hükmedilebilmesi için, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olması gerekir. Her ne kadar alacaklı tarafından başlatılan takip haksız ise de; dosya kapsamındaki delillerle davalı alacaklının takip başlatmakda kötü niyetli olduğu hususu ispatlanamamıştır.Yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak kabul beyanının ilk celseden önce yapılmasına göre 492 sayılı harçlar 22 maddesi uyarınca karar ve ilam harcının 1/3 oranında alınmasına karar verilmesinde isabetsizlik yok ise de ödenen peşin harç tutarı 986,23-TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken 328,74-TL peşin harcın davalıdan tahsiline karara verilmesi doğru olmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulune ve hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULUNE; İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2018 Tarih 2017/1057 Esas 2018/156 Karar sayılı hükmün ve 18/04/2018 tarihli tashih şerhinin HMK ‘nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davacıların davasının KABULÜ İLE, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün…. esas sayılı takip dosyasında takibe konu borçdan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine,Yasal şartlar oluşmadığından davacıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine,Harçlar tarifesi 22.maddesi uyarınca 1/3’ü oranında hesaplanan 1.314,97-TL karar ve ilam harcından davacılar tarafından peşin yatırılan 986,23-TL ve hükümden sonra davalı tarafından tamamlanan 328,74-TL harcın mahsubuna ,başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacılar vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. Maddesi kapsamında 1/2 oranında yapılan hesaplama neticesinde 3.351,25 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, Davacılar tarafından yatırılan 986,23-TL peşin harcın davalıdan tahsiliyle davacılara ödenmesine,davacılar tarafından yapılan; 28-TL tebligat yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine, Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde davacılara iadesine,İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 65,50-TL teb- posta masrafının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/04/2020