Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1499 E. 2020/472 K. 07.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1499
KARAR NO: 2020/472
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/05/2017
NUMARASI: 2014/63 Esas 2017/459 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/05/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasıyla davalı … tarafından 59.435-TL iki adet çeke istinaden icra takibi yapıldığını, takibe konu edilen çeklerin diğer davalı ….’nden alındığını, ancak çeklerin karşılığı olmaması nedeniyle iade edildiğini, ayrıca şirket kaşesi üzerinde atılı olan imzanın şirketi temsile yetkili kişiye ait olmadığını, bu nedenlerle icra takibine konu edilen çeklerden dolayı her iki davalıya da borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu çeklerin alacağına karşılı … Ltd Şti ‘nden alındığını, kendilerinin ciro silsilesine göre yetkili ve alacaklı hamil olduklarını, davacı tarafın iddiasının kendileriyle bir ilgisi bulunmadığını, davacı tarafın … Ltd Şti ‘ne borçlu olmamasının kendileri açısından bir önem arz etmediğini, ayrıca davacı şirket kaşesi üzerinde yer alan imzanın …’ya ait olduğunun belirlendiği, …’nın da şirket temsilcisi olduğu, bu nedenlerle aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılardan … Ltd Şti.. usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamış, böylece yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu yapılan çeklerde davalı …’nün yetkili hamil olduğu, usulüne uygun ciro silsilesine göre çeklerde alacaklı konumda bulunduğu, davalı …’nün çekleri kötü niyetle edindiğine ilişkin davacı borçlu tarafından dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, bilakis davalı …’nün alacağına karşılık dava konusu çekleri diğer davalı … Ltd Şti ‘nden aldığı, davacı şirket kaşesi üzerinde bulunan imzanın şirket temsilcisi olan …’ya ait olduğu, her ne kadar davacı taraf çeklerin ciro edildiği dönemde …’nın şirket temsilcisi olmadığını iddia etmiş ise de, dosyaya celp edilen sicil kaydına göre …’nın 06.07.2012 tarihi itibariyle şirket temsilcisi olduğu, çeklerin ciro edildiği tarih çek üzerinde yazılı olmadığından …’nın çekleri yetkili olduğu dönemde imzalayıp imzalamadığının belirlenemediği, … çekleri ciroladığı tarihte şirket temsilcisi olmasa bile şirket temsilcisi gibi hareket edip şirketin ticari ilişkisi kapsamında çekleri kullanması nedeniyle söz konusu imzanın her halükarda davacı şirketi bağlayacağı, bu bağlamda davalı …’nün dava konusu yapılan çeklerden dolayı davacı şirketten alacaklı olduğu, bu nedenlerle davalı … aleyhine açılan menfi tespit davasının reddine, yargılama aşamasında tedbir kararı verilip infaz edildiğinden İİK’nun 72/4 maddesi gereğince davalı … lehine %20 tazminata, daval … Ltd Şti aleyhine açılan menfi tespit davasının ise davacı şirketin iş bu davalıya herhangi bir borcu bulunmadığı belirlendiği gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; huzurdaki davanın menfi tespit davası olduğunu, müvekkilin davaya konu çekler sebebiyle borçlu değil, bilakis … firmasından alacaklı olduğunun dosyadaki her türlü delille sabit olduğunu, ayrıca dosyadan alınan 29.12.2014 tarihli bilirkişi raporu uyarınca, davacı şirketin 2011 yılı defterlerinde davaya konu çekler önce alacak daha sonra iade edildiğinde ise borç olarak davalı … cari hesabına kaydedilmiş bulunduğunu, bu durumda, …’nın şirket kaşesi yanındaki ciroyu, kendisinin şirket imza yetkilisi olduğunu, 06.07.2012 ile 14.05.2013 tarihleri arasında değil, 2011 yılında attığının sabit olduğunu, yine çekler üzerinde yapılan keşide tarihindeki tahrifatın, kambiyo senedi vasfını yitirmiş çekleri yeniden tedavüle sokmak amacıyla gerçekleştirildiğinin sabit olduğunu ve mutlak def’i niteliğindeki bu itirazının herkese karşı ileri sürülebilir olduğunu, tahrifatın kim tarafından gerçekleştirildiğinin de, imza incelemesi ile hiçbir şekilde araştırılmadığını, İlk derece mahkemesi kararının eksik ve yetersiz incelemeye dayalı olduğunu, yalnızca reddedilen kısım yönünden bozularak düzeltilmesi gerektiğini, bu nedenlerle İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan Menfi tespit davasıdır. Davacı vekili keşide tarihinin çizilmesi nedeniyle çekin tahrif edildiğini ve kambiyo vasfında olmadığını ilk kez istinaf aşamasında ileri sürmüş olup, HMK.’nın 357. maddesi uyarınca resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez. Somut olayda davaya konu çekler davacı 2011 yılı ticari defterlerinde davalı şirkete iade yönünde kayıt oluşturulmuş, davaya konu 34.435-TLbedelli keşidecisi davalı şirket lehdarı davacı olan çek ve 25.000-TL bedelli 1. ciro lehdar davalı şirket olan 2. Ciro imzası davacı,olan her iki çekte davacı şirket tarafından tekrar davalı şirkete ciro edilmiş ve 29.09.2011 tarihli borç ödeme protoklünden davalı şirket tarafından çeklerin çizilen ilk keşide tarihi olan 29.11.2011 tarihinde davalı son ciranta hamil …’ye teslim edildiği görülmüştür. Davacı davaya konu çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle davalı şirkete 2011 yılında iade edildiğini bu tarihte, davacı adına ciroda imzası bulunan …’nın şirket yetkilisi olmadığını, çekleri tekrar davalı şirkete verildiğini ve ciro silsilesini bu iddiaları teyit ettiğini ileri sürmektedir. Mahkemece toplanan deliller ile davacının davaya konu çekler nedeniyle davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmamıştır. Davaya konu çekler, çizilen keşide tarihi olan 29.11.2011 tarihinde davalı şirket tarafından diğer davalıya teslim edilmiş olup buna göre davacının çeklerdeki ciro imzasının en geç bu tarihte atılmış olduğunun kabulü gerekmiştir. Çeklerde davacı adına atılan ciroda imzası bulunan şirket muhasebecisi … ticaret sicil kayıtlarına göre davacı şirketin 06.07.2012 tarihinde şirketin yetkilisi olduğu ve öncesinde yetkilisi olmadığı görülmüştür. Dosya kapsamındaki deliller ile de … kambiyo taahhüdü düzenlemeye yetkili olduğu ya da çekleri imzalaması konusunda aralarında süregelen bir uygulama olduğu ispatlanamamıştır. Bu durumda çekteki ciro imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığı kabulü gerekmiştir. Senedi elinde bulunduran kimsenin hak sahibi olabilmesi için fiili zilyetliği yeterli olmayıp, aynı zamanda hakkını müteselsil ve birbirine bağlı cirolarla tevsik etmesi gerekli olup, buna göre davalı …’nün yetkili yasal hamil olmadığı gözetilmeden mahkemece davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bununla birlikte dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)b-2 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve hükmün kesinleşen kısımları da dikkate alınarak yeniden hüküm verilerek davanın … yönünden kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/63 Esas-2017/459 Karar sayılı ve 22/05/2017 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davacı tarafından davalı … Ltd. …aleyhine açmış olduğu davanın KABULÜ ile davacı şirketin dava konusu yapılan … Bankası A.Ş. Silivri Şubesine ait, … nolu hesap üzerinden keşide edilen, … nolu, 04/02/2014 keşide tarihli, 25.000,00TL’lik ve … Bankası Yeşildirek Şubesine ait, … nolu, 04.02.2014 keşide tarihli, 34.435,00TL’lik çekten dolayı davalı Müflis … Ltd. Şti.’ne borçlu olmadığının TESPİTİNE, Davacı tarafından davalı … aleyhine açmış olduğu davanın KABULÜ ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takibe konu … Bankası A.Ş. Silivri Şubesine ait, … nolu hesap üzerinden keşide edilen, 628072 nolu, 04/02/2014 keşide tarihli, 25.000,00TL’lik ve … Bankası Yeşildirek Şubesine ait, … nolu, 04.02.2014 keşide tarihli, 34.435,00TL’lik çekten dolayı davacının davalı …ye borçlu olmadığının TESPİTİNE, İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 4.060-TLnispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 1.015,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.044,95-TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 1.044,05-TL peşin harçların davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 500-TL bilirkişi ücreti ve 454,70-TL posta masrafı olmak üzere toplam 701,25-TL yargı giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı lehine taktir olunan 6.887,85-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan 70,-TL posta masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/05/2020