Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1482 E. 2019/336 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1482
KARAR NO : 2019/336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2017
NUMARASI : 2016/1192 Esas 2017/1122 Karar
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/03/2019
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili ;taraflar arasında 16/03/2015 tarihli gayrimenkul danışmanlık hizmet sözleşmesinin 29/02/2016 tarihli fesih sözleşmesi ile sona erdiğini,sözleşmenin 3.maddesinde belirtilen iş dışındaki diğer hususlarda tarafların herhangi bir alacak ve borcu olmadığı karara bağlandığını, ancak sözleşmenin 3.maddesine göre müvekkilinin kendi pörtföyü olan ..i villasının satışı ile ilgili hizmet verdiğini villanın İ…’a satışı ile ilgili 17/08/2015 tarihli ön protokol imzalanmasını sağladığını,ancak yandaki evdeki köpeğin tehlikeli olduğunu öne sürerek evi almaktan vazgeçtiğini, satıcının kaparoyu iade ederek satıştan vazgeçtiğini,alıcı ve satıcının satıştan caymasının müvekkilinin alacağını ortadan kaldırmayacağını, 01/01/2016 tarihli sözleşme nedeniyle yaptığı işlemlerin davalı adına yapıldığından hizmet verdiği alıcı ve satıcıya doğrudan husumet yöneltemediğini, davalının ise alıcı ve satıcıya karşı yasal işlem yapmayarak müvekkili zarara ugrattığını, 17/08/2015 tarihli Ön Protokole göre satıştan vazgeçilse dahi davalının satıcı …’den 48.000- TL.+KDV, …’dan ise 30.500- TL.+KDV aracılık hizmeti alarak %80’ini müvekkile ödemesi gerektiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000-TL. tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili; tarafların 29/02/2016 tarihinde sözleşmeyi karşılıklı olarak feshettiklerini,… taşınmazının satışı gerçekleşmediğinden ne alıcıdan ne de satıcıdan komisyon alınmadığını, ancak davacının dava açmakta ısrar ettiğini, bunun üzerine …i aleyhine 19.01.2016 tarihinde 2016/1112 Esas sayılı dosyasıyla 23.000-TL+KDV üzerinden icra takibi başlatıldığını,… aleyhine ise 19.01.2016 tarihinde 25.000-TL alacak davası açıldığını, …’nin, icra takibine itiraz ettiğini davacı ile yapılan görüşmede itirazın iptali davası açılmaması, …’a açılan davaya ise devam olunmasında mutabık kalındığını,… yönünden alacak talebinin 29/02/2016 tarihli protokole göre haksız olduğunu, … yönünden davacı tarafın hakkından feragat ettiğini ve davanın geri çekilmesini bizzat şirket yetkililerinden kendisinin talep ettiğini,davacının talebi üzerine …’a açtığı davadan da feragat ettiğini tahsil edilen bir bedel bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, şirket adına danışmanlık yapan davacının satışı gerçekleştirmediği, her ne kadar doğrudan böyle bir tazminat talep hakkı olmasa bile açılan takibin sonuçsuz yine davalı aracı kılınarak açılan davadan ise feragat edilmiş olması, dosyadaki yazışma ve mailler ile sabit olup vaki hakkından bu şekilde vazgeçtiği, davanın bu şekilde sonlanması ile haklarından vazgeçmiş olduğu, 29/02/2016 tarihli fesih protokolü hükümleri karşısında davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili; 17/08/2015 tarihli protokolde satışın gerçekleşmemesi halinde dahi emlak komisyonu ödeneceğinin açıkça yazıldığını,29/02/2016 tarihli fesih sözleşmesinin 3.maddesinde belirtilen iş dışındaki diğer hususlarda tarafların herhangi bir alacak ve borcunun olmadığının karara bağlandığını, müvekkilinin dava ve icra takibi açma hakkı olmadığı gibi feragat hakkının da olmadığını, davalının alıcı ve satıcıdan emlak komisyonu alacaklarından feragatının komisyon hakkını ortadan kaldırmayacağını belirterek kararın bozulmasına, davanın kabulune karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Taraflar arasında ki hizmet sözleşmesinin sonlandığı ve bu aşamada 29.2.2016 tarihli protokolün düzenlendiği her iki tarafın kabulün de olup ;protokolde davacının portföyünde olan bir taşınmaz için alıcı taraf olan …’a karşı açılan davanın halen devam ettiği ,dava kazanıldığı takdirde hak kazanılan alacağın % 80’inin davacıya ödeneceği ,taraflar arasında hiç bir alacak ve borç bulunmadığı protokolde yazılıdır.Buna göre fesih protokolünde başkaca alacak ve borç bulunmadığı açıkça yazıldığından ,davacının alacak talebini yalnızca … yönünden davalıya yöneltilebileceği,başkaca bir alacak ileri sürülemeyeceği ,protokol içeriğine göre satıcı … nedeniyle bir talepte bulunamayacağı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından davalı şirket vekiline gönderilmiş olan ; 7 nisan 2016 tarihli mail içeriğinde ; … hakkında ki davanın geri çekildiği , ,alıcı …’a karşı açılan davadan feragat edilmesi için gerekli işlemlerin yapılmasını bildirmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.Taraflar arasında yapılan protokol gereği halen devam eden davadan …’dan alınacak bedelin %80’inin davacıya ait olacağı kararlaştırılmış ise de ;bilahare açılan davadan davacı hak sahibinin talimatı üzerine davalı şirket tarafından feragat edildiği anlaşılmakla tarafların anlaşmasıyla vazgeçilen satıştan dolayı davalı tarafça bir bedel tahsil edilmediği ,davacının talebi üzerine davadan feragat edildikten sonra bir bedel de alınamayacağı sabit olup,davacının davalı nezdinde komisyonunu hak ettiğine ilişkin iddiasının da bir dayanağı olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin hükme yönelik ileri sürdüğü istinaf sebebleri yerinde görülmeyerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davalı yan gider avansından karşılanan 35-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.14/03/2019