Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1481 E. 2018/1269 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1481
KARAR NO : 2018/1269
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2018
NUMARASI : 2018/4098 D.İş 2018/4098 Karar
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/10/2018 (23.11.2018 yazım tarihli )
14/06/2018 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde; müvekkiline ait …plakalı Range Rover marka aracın …’un sahibi olduğu ….. Ltd. Şti.’ne 620.000-TL karşılığında satışının yapıldığını,bedelin 350.000-L’sinin peşin ödendiğini, kalan 270.000-TL nin de 2 adet çek ile ödenmesi kararlaştırılıp sözleşme düzenlendiğini, çeklerin başka firmaya verilmesi ve bu firmanın….Ltd.Şti hakkında yaptığı araştırmada araç satışından sonraki tarihlerde şirketin verdiği çeklerin karşılıksız çıktığının anlaşıldığını, ….Ltd. Şti yetkilisinin aracı bir gün sonra …’ya sattığını, …’nın da aracı satmaya çalışırken araca Kayseri … İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile ihtiyati haciz konulduğunu, karşı tarafların lüks araçları belli bir peşinat vererek aldıklarını, kalan kısmın ise findex raporunda risk içermeyen ve çeki yazılmamış şirket üzerinden ödeyecekleri intibası yarattıklarını, …’ın daha önce araç satışı ile ilgili suç kaydının olduğunu, …’un karşılıksız çek düzenlemek suçundan kaydının olduğunu, karşı tarafların organize şekilde hareket ettiklerini, bu nedenle …Anadolu C.Başsavcılığının 2018/118015 sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunduklarını belirterek … plaka sayılı aracın üzerine çeklerin vade tarihine kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dosya kapsamında sunulan deliller itibariyle dolandırıcılık eyleminin sabit olmadığı, dayanak sözleşmede verilen çek bedellerinin ödenmesine kadar ki sürede aracın 3.şahsa devredilemeyeceği yönünde bir hüküm bulunmadığı, aracı satın alan kişinin 3.kişi durumundaki …’ya aracı devretmiş olması karşısında 3.kişiye devri yapılan araç için çeklerin vade tarihine kadar başkalarına devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, davalının ödenmemiş çok sayıda çekinin olmasının satış sözleşmesi uyarınca verilen çeklerin de ödenmeyeceği anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı ihtiyati tedbir isteyen vekili; araç satış tarihinin 06.06.2018 olduğunu,davalı şirketin 30.05.2018 tarihine kadar tüm çeklerini düzenli olarak ödediğini ve bu tarihe kadar tam yedi yıl boyunca tek bir çekinin yazılmadığını, araç satışı gerçekleşmeden önce yapılan araştırmada şirketin uzun yıllardır faal olduğu, tüm ödemelerinin muntazam olduğu ve riskinin olmadığının tespit edildiğini, ancak araç satışı yapılır yapılmaz borçlu şirketin iki gün içerisinde 1.248.358- TL’lik çekleri yazıldığını, araç satış sözleşmesinde çeklerin vadesi her ne kadar 20.08.2018 tarihi de olsa anlatılanlardan anlaşılacağı üzere çeklerin karşılığının olmadığını,sicili temiz bir şirketin kayıtları gösterilerek çeklerin ödeneceği intibaı yaratıldığını, aracın ardı ardına satış işlemi gördüğünü,müvekkilinin örgütlü bir şekilde dolandırıldığını belirterek mahkeme kararının bozularak kaldırılmasına ve esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın yeniden yerel mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Taraflar arasındaki uyuşmazlık,araç satış sözleşmesi nedeniyle aracın satış bedeli olarak davalı şirket tarafından verilen ileri tarihli iki adet çek nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilmesine yöneliktir. Talep sahibi,satışın yapılıp ileri tarihli çeklerin düzenlenmesinden sonra davalı şirketin çeklerinin karşılıksız çıkmaya başlandığı,araç satış tarihine kadar çeki yazılmayan davalı şirketin o tarihten sonra çeklerinin yazılmaya başlanıp talep tarihi itibarıyla 1.309.358-TL bedelli 10 adet çekinin karşılıksız yazıldığını,bu durumun davalıların birçok kişiyi organize şekilde dolandırdığı kanaatini doğurduğunu ileri sürerek ödeme günü gelmeyen iki adet çek nedeniyle … plaka sayılı aracın devri engellenmek üzere çeklerin vade tarihine kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep edilmektedir.
HMKnun390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda tarafların iddia ve savunmaları, noterden düzenlenen araç satış sözleşmesi ve taraflar arasında düzenlenen araç satış sözleşmesi ve 15.08.2018 ve 20.08.2018 tarihli iki adet çek ve tüm deliller dikkate alındığında, dosya mevcudu itibariyle dolandırıcılık eyleminin sabit olduğu hususunda kanat verici delil bulunmadığı, dayanak sözleşmede verilen çek bedellerinin ödenmesine kadar ki sürede aracın 3.şahsa devredilemeyeceği yönünde bir hüküm bulunmadığı, aracı satın alan kişinin 3.kişi durumundaki …’ya aracı devretmiş olması karşısında 3.kişiye devri yapılan araç için çeklerin vade tarihine kadar başkalarına devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, davalının ödenmemiş çok sayıda çekinin olmasının satış sözleşmesi uyarınca verilen çeklerin de ödenmeyeceği anlamına gelmeyeceği, yönündeki mahkeme kararının gerekçesinde ve delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varıldığından davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/10/2018