Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1459 E. 2020/478 K. 14.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1459
KARAR NO: 2020/478
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/02/2018
NUMARASI: 2015/292 Esas-2018/117 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma ve Depolama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/05/2020
Davanın reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili nezdinde Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan dava dışı satıcı … Ltd. Şti. tarafından … firmasına satılmak üzere … firması tarafından gönderilen sıvı emici hammadde emtiasının … antreposundan nihai varış yeri … fabrikasına taşınması işinin davalı tarafından üstlenildiğini ve bu hususta 4 adet fatura düzenlenerek tahsil edildiğini, ancak emtia … fabrikasına getirildiğinde hasarlandığının tespit edildiğini ve bu hususun tutanak altına alındığını, ekspertiz çalışması sonucu zararın tespit edildiğini, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ve bu şekilde sigortalının haklarına halef olunduğunu, ayrıca söz konusu hakların temlik yoluyla da müvekkiline devredildiğini, taşıma ve ardiye hizmetini üstlenen davalının oluşan hasardan sorumlu olduğunu, davalıya rücu ihtarnamesi gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkiline atfedilebilecek bir kusur olmadığını, zira emtianın müvekkiline teslimi sırasında zaten hasarlı olduğunu, müvekkilinin … antreposundan hasarlı teslim aldığını, hasarın bu antrepoda veya yurtdışından antrepoya gelinceye kadarki süreçte meydana geldiğini, müvekkilinin sadece … antreposundan teslim aldığı malları … firmasına taşıma işini yaptığını, ayrıca davacı ödemesinin teminat dışı olduğunu, hasarın yanlış ambalajlamadan da kaynaklanabileceğini, ayrıca sovtaj bedelinin eksik hesaplandığını savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, … Ltd. Şti.’nin Taiwan ‘dan 10/07/2013 tarihinde … Gemisine yüklenerek daha sonra … Gemisine aktarılan ve nakliyesi … tarafından nakliyesi gerçekleştirilen emtia 05/08/2013 tarihinde Yılport Limanında tahliye edildiği, konteynerlerin Yılport Limanından tahliyesinin 05/08/2013 tarihinde … A.Ş. tarafından gerçekleştirildiği, 14/08/2013 tarihinde 25 konteynerin Yılport limanından Gebze ‘deki … antreposuna nakliyesinin … Ltd. Şti. tarafından gerçekleştirildiği, emtianın … Antreposundan nihai varış yeri olan … Fabrikasına nakliyesinin ise davalı … A.Ş. tarafından gerçekleştirildiği, ancak davalı firma tarafından emtianın teslim alınması sırasında 5 palet bigbag malzemesinde hasar olduğuna ilişkin 17/09/2013 tarihli tutanağın tanzim edildiği, tutanağın emtianın yüklendiği … Antrepo sorumlusunun da imzasının bulunduğu, davalı nakliye firmasının limandan nihai varış yerine kadar tüm taşımayı üstlenmeyip, yalnızca antrepoya daha önce getirilmiş olan emtianın antrepodan nihai varış yerine kadar taşımayı üstlendiği, … Antreposunun davalı taşıyıcının sorumluluğunda olduğu veya taşıyıcının ifa yardımcısı olduğu hususunun iddia ve ispat edemediği gibi emtianın antrepodan davalı taşıyıcının aracına yükleme işinden davalının sorumlu olduğu ve/veya hasarın davalının taşıması sırasında meydana geldiği hususlarının da ispatlanamadığı, kaldı ki davalı taşıyıcı tarafından 5 adet bigbagın antrepodan teslimi alındığı sırasında hasarlı alındığına ilişkin tutanak bulunduğu, bu durumda hasarın davalı taşıyıcının sorumluluğunda meydana geldiğinin kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davalının malın ardiyesi ve nakliyesini üstlendiğini, bunların bedelini de müvekkiline fatura ettiğini, dolayısıyla sigortalı ile davalı arasındaki sözleşmenin kombine sözleşme olduğunu, yükün depolanması ve depodan alınarak alıcıya taşınmasını kapsayan sürecin davalı tarafından organize ve icra edildiğini, davalının ardiye hizmetini başka birine ait depoyu kullanarak ifa etmesinin davalının antrepoda yapılan yüklemede oluşan hasara ilişkin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, 17.09.2013 tarihli tutanakta ise hasarın ne olduğu ve hangi aşamada meydana geldiğine dair açıklama olmadığını, 2-Yüklemenin davalının sorumluluğunda meydana gelmediğinin kabulü halinde dahi davalının nezaret etme yükümlülüğü nedeniyle sorumlu olduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı … tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamında mevcut dava konusu poliçe ve ibraname incelendiğinde, sigortalı … Ltd. Şti.’nin hasar bedelinin kendisine ödendiğinden bahisle hasara ilişkin haklarını davacıya temlik ettiği görülmüş olup, davacının taraf sıfatının bulunduğu anlaşılmıştır. Yine dosya kapsamında mevcut belgeler incelendiğinde, sigortalı tarafından … firmasına satılıp bu firmaya ulaştırılmak üzere yurtdışından gönderilen emtianın gemi ile taşınması işinin tamamlanmasını müteakip, limandan alınarak dava dışı … firması antreposuna dava dışı başka bir firma tarafından taşındığı, söz konusu antrepodan alınan emtianın … firmasının fabrikasına ise davalı tarafından taşındığı anlaşılmakta olup, bu hususlar uyuşmazlık konusu da değildir ve buna göre davalının sorumluluğunun değerlendirilmesinde TTK hükümleri dikkate alınacaktır. TTK 875.m. uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Öte yandan davacı, davalının sadece antrepodan alıcıya taşınması işini değil aynı zamanda emtianın depolanması işini de üstlendiğini ve buna ilişkin faturalar düzenlediğini ileri sürmüş, davalı ise kendisinin sadece antrepodan alıcıya taşıma işini üstlendiğini savunmuştur. O halde uyuşmazlık, davalının sigortalı ile olan anlaşmasının emtianın antrepodan alıcıya taşınması işi yanında depolama işini de kapsayıp kapsamadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı tarafça düzenlenen 12.09.2013 ve 17.09.2013 tarihli 4 adet fatura incelendiğinde, 2 faturanın “Nakliye Bedeli, …-… Fabrika Nakliyesi” açıklamalı olduğu, diğer 2 faturanın ise “Antrepo Ardiye Bedeli” açıklamalı olduğu görülmüş olup, davalı tarafça ardiye bedeli açıklamalı faturalara ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmamış, açıkça itiraz da edilmemiştir. Bu durumda davalı ile sigortalı arasında malın depolanmasına ilişkin olarak da akdi bir ilişkinin kurulduğunun kabulü gerekmiş olup, davalı tarafça depo olarak 3.bir firma olan … firmasına ait deponun seçilmiş ve kullanılmış olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla davalının depolayan olarak da TBK 561 vd. m. hükümleri uyarınca sorumluluğu bulunmaktadır. O halde ilk derece mahkemesince bu hususlar dikkate alınarak, hasarın meydana geliş nedeni ve tutarına ilişkin bir inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353(1)a-6 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/02/2018 tarihli 2015/292 Esas, 2018/117 Karar sayılı kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi.14/05/2020