Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1443
KARAR NO : 2018/1022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2018
NUMARASI : 2015/685 Esas 2018/212 Karar
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/09/2018 (07/10/2018 yazım tarihli )
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacının kullandığı ticari kredilerden erken kapama komisyon ücreti adı altında ücret alındğını,belirsiz alacaklarının tespit edilmesinden sonraki hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle davalı bankadan kullanılan dava dilekçesinde dökümü yapılan yedi adet ticari kredi için erken kapama komisyonu ücreti ve tahsis-kredi kullandırma ücreti alacaklarının miktarının ve bunların iade alma hakkının varlığının tespitine ve tahsiline, mahkeme aksi kanaatte ise diğer bankaların daha düşük oranda erken kapama komisyon ücreti uyguladığının göz önünde bulundurularak fazla alınan erken kapama komisyon ücretinin, kredi tahsis ücretinin tespiti ve tahsiline, tespit edilen alacaklara dava konusu alacakların banka hesabına girdiği tarihten itibaren ticari faiz uygulanması gerektiğinin tespitine ve davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili; müvekkili banka tarafından tahsil edilen erken kapama komisyonunun sözleşmeye uygun olduğunu,tarafların tacir olup imzalanan sözleşmenin de tarafların serbest iradesiyle imzalandığını, davacının genel kredi sözleşmesini serbest iradesiyle imzaladığı, müvekkili bankanın taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Taahhütnamesinde, kendisine erken ödeme komisyonu bakımından serbestçe belirleme hakkı tanındığı halde bunu davacı taraf lehine iyiniyetli olarak kullandığını, TTK gereğince de müvekkili bankanın verdiği hizmet karşılığında ücret isteme hakkının bulunduğunu, TBK 96.maddesi gereğince müvekkili bankanın erken ödeme komisyonu talep hakkı bulunduğunu,davacının hem tacir olması nedeniyle hem de Borçlar Kanunu gereği ödemiş olduğu tutarları isteyemeyeceğini Bankacılık Kanunu ve Merkez Bankası tebliğ hükümleri gereğince bankanın ücret isteme hakkının bulunduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,davacı tacirin ticari işletmesi ile ilgili sözleşmeleri yaparken ve bu sözleşmelerden doğan borçlarını yerine getirirken TTK 18.maddesi gereğince basiretli bir işadamı gibi davranmak zorunluluğu bulunduğu, tacirin ticari işletmesi ile ilgili faaliyetlerinde kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil, öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesinin gerekli olduğu, sözleşme yapan ve borç altına giren tacirin sözleşme yükümlülüğünde olan edimine de katlanması gerektiği, buna göre davalı kredi alacaklısı bankanın, kullandırılmış kredinin erken kapaması sonucu tahsil edilen bedelin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ilgili maddeleri ve yasal mevzuat kapsamına uygun tahsil edildiği gerekçesiyle yerinde olmayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili; müvekkilinin kullandığı kredilerin ticari kredi niteliğinde olduğunu, erken kapama, komisyon ücreti ve kredi kullandırma-tahsis ücreti alınmasının hukuki dayanağının bulunmadığını,bilirkişi tarafından; somut delillerin değerlendirme dışı bırakılarak dosya kapsamı harici belgelere dayanarak kanaat oluşturulduğunu, bankanın haksız olarak aldığı erken kapama komisyon ücreti ve kredi tahsis ücretlerinin iadesi gerektiğini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda makul oranın tespit edilerek uygulanması gerekeceğini,genel işlem koşullarının tüketici-tacir ayrımı yapılmaksızın her sözleşme için öngörüldüğünü, banka lehine ve müvekkil aleyhine konulan oranların banka tarafından serbestçe belirlenebileceğine dair düzenlemelerin kanuna aykırı olduğunu, kaldı ki sözleşmede bir oran yazılmadığını belirterek kararın kaldırılmasına; yedi adet ticari kredi için erken kapama komisyonu ücreti ve tahsis-kredi kullandırma ücreti alacaklarının miktarının ve bunların iade alma hakkının varlığının tespitine ve tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davacı şirket tarafından davalı bankadan 22.6.2010 tarihli genel kredi taahhütnameye istinaden 22.6.2010 tarihinde ../6/1 nolu 7 milyon-TL, 30.9.2011 tarihinde 100.000-TL , 28.11.2011 tarihinde 140.000-TL, 12.12.2011 tarihinde 13.000-TL,10.1.2012 tarihinde 150.000-TL ,29.8.2012 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden 31.8.2012 tarihinde 1.000.000-TL ,31.12.2012 tarihinde 50.000-TL tutarlı ticari krediler kullanılmıştır.
Kullanılan taksitli kredilerin tamamı vadeleri dolmadan 06/01 nolu kredinin bakiyesi 5.705.513 -TL iken 119.815,78-TL ,…11/1 nolu kredinin 57.554,28-TL iken 1.208,63-TL ,11/2 nolu kredinin 89.117,66-TL bakiyede iken 1.871,47-TL ,11/3 nolu kredi 7.898-TL iken 165-TL ,11/4 nolu kredi 74.778-TL iken 1.495-TL ,11/5 nolu kredi 931.203-TL iken 18.624-TL ,11/6 nolu kredi 42.827-TL iken 899-TL erken ödeme komisyonu tahsil edilerek 7 kredi için toplamda bsmv dahil 145.903,23- TL tahsil edildiği dosyaya sunulan belgeler ve tarafların kabulünde olup, bu hususta bir uyuşmazlık yoktur.
22.6.2010 tarihinde kullanılan 7 milyon TL kredi için birlikte 2.000-TL kredi kullandırım komisyonu ,100-TL bsmv olmak üzere 2.100-TL , 30.9.2011 tarihinde kullanılan 100.000-TL kredi için 1.250-TL komisyon ,62,50-TL bsmv olmak üzere toplam 1.312,50-TL(1.10.2011 tarihli makbuz ile),28.11.2011 tarihinde kullanılan 140.000-TL kredi için 933,33-TL komisyon ,46,67-TL bsmv olmak üzere 980-TL,31.8.2012 tarihinde kullanılan 1 milyon TL için 2.954,50-TL komisyon ,45,50-TL masraf ve 150-TL bsmv olmak üzere toplam 3.150-TL ,31.12.2012 tarihinde kullanılan 50.000-TL kredi için 421.16-TL komisyon ,45.50-TL masraf ve 23.33-TL bsmv olmak üzere toplam 489,99-TL ödendiği ,11/3 ve 11/4 nolu krediler için masraf veya komisyon tahsil edilmediği makbuzlardan anlaşılmaktadır.
TBK nun 96.maddesinde” sözleşme hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlu edimini süresinden önce ifa edebilir.Ancak kanun veya sözleşme ya da adet gereği olmadıkça borçlu erken ifada bulunması sebebiyle borcundan indirim yapamayacağı “düzenlenmiştir.Kredi sözleşmelerinde erken kapama, vergi gibi sair masrafların istenmesine ilişkin hükümlerin sözleşmeye konulması sözleşme serbestliği ilkesinin bir sonucudur. Sözleşme serbestliği ilkesinin çizgilerini TBK 21.27 maddesinde belirtilen genel işlem koşullarına aykırılık hükümleri ile genel hükümsüzlük halleri belirler.
Davacı vekili erken ödeme komisyonuna ilişkin hükümlerin genel işlem koşullarına göre denetlenmesini talep ederek davalının ticari kredilerde konut kredisinde olduğu gibi yasal bir düzenleme bulunmadığından bir kesinti yapılamayacağını ,yapılsa dahi emsal olarak … yapılan sözleşmelerde kararlaştırılan %1-0,50 oranına indirilmesi gerektiğini ileri sürmektedir.TBK nun yürürlüğü öncesi imzalanan 22.6.2010 tarihli genel kredi taahhütnamesine dayalı kullandırılan kredilerde ki hükümlerin genel işlem koşulları uyarınca denetlenmesine yasal imkan bulunmamaktadır. TBK nun 21.maddesine göre karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi ,sözleşmenin yapıldığı sırada düzenleyenin karşı tarafa bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip ,bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğu düzenlenmiş ise de ,erken ifada bulunmak isteyen borçlu kanuni düzenlemeye göre borçtan bir indirim yapılmasını talep edemeyeceğine göre erken kapama komisyonu alınarak kredi kapatılmasına ilişkin sözleşme hükmünün karşı tarafın menfaatine aykırı bir hüküm olarak kabul edilemeyecektir.Her iki sözleşme de erken ödeme komisyonu alınacağı yazılı ise de oran kararlaştırılmadığından, bankanın tahsil ettiği komisyonun fahiş olup olmadığı üzerinde durulacaktır.
6502 sayılı TKHK.nun 37.maddesin de ; konut kredilerinde erken ödeme halinde 36 ay vadeli kredilerde erken ödeme komisyonunun %1 ,daha fazla vadeli olan kredilerde %2 yi aşamayacağı düzenlenmiştir.Bu hüküm tüketicinin korunması amaçlıdır.Konut kredisi dışında kalan kredilerde erken ödeme komisyonu alınmayacağı sonucuna varılamaz.Bankaların gelir kaynaklarından birisi de müşterilerine sunduğu krediler nedeniyle elde ettiği faizlerdir. Kredinin erken ödenmesi halinde bankanın faiz gelirlerinden mahrum olacağı, erken ifanın bankanın mali tablolarını olumsuz etkileyeceği de tartışmasızdır. Davalının alınan ücretlerin sözleşme ve bankacılık uygulamalarına uygun olduğunu savunması karşısında yaptırılan bilirkişi incelemesi sırasında emsal oranlar rapora eklenmiş ve yeknesaklık bulunmadığı davalının aldığı %2 oranın hakkaniyete uygun olduğunun belirlendiği ,davacı tarafça sunulan emsal sözleşme suretinde de %1 olarak kararlaştırıldığı anlaşılmakla davalının tahsil ettiği meblağın fahiş bir oran olarak kabul edilemeyeceği açıktır. Zira konut kredisinde %2 oranda erken ödeme komisyonu kanun ile kabul edilmiş iken ticari kredide bu oran fahiş kabul edilemez..Davacının bir başka banka tarafından kullandırılan orana indirilmesini talep etmesinin bir dayanağı yoktur.Davacı da tacir olduğundan sözleşme serbestliği çerçevesinde dilediği bankadan kredi kullanmakta serbesttir.
TTK 20.madde(eTTK 22) tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin uygun bir ücret isteyebileceği düzenlenmiştir. 2012 tarihli sözleşmenin 2.10. ,22.6.2010 tarihli taahhütnamenin IV)maddesinde bankanın açtığı kredilere ilişkin olarak her nevi komisyon hesap işletim ücreti ve masrafı tahsile yetkili olduğu yazılıdır. Kredi tahsisinde alınan kredi kullandırım komisyonları 0.001 den daha az oranlar ve 45,50-TL masraftar ibaret olup masraf tutarlarına bir itirazı olmayan davacının kredi kapatıldıktan sonra iadesinin isteniesi sözleşmeye bağlılık ilkesine aykırı olacağı ,erken kapama komisyonu alınacağına ilişkin hükümler borçlu yararına olduğundan hükümsüz sayılamayacağı ,ancak kredinin erken kapatılması, bankalar açısından bir risk olup, bu riski karşılamak üzere davalı bankanın tahsil ettiği tutarın %2 ve %2 nin altında olduğu hesaplandığı bankacılık teamülleri, ticari hayatın işleyişi ve piyasa uygulamalarına uygun olup; emsal dosyalardan izlenebildiği ve genel olarak kabul edildiği üzere bu oranın fahiş sayılamayacağı anlaşılmakla dosya içeriğine uygun olan ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olup istinaf nedenleri de yerinde görülmediğinden başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 07/09/2018