Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1439 E. 2018/1027 K. 07.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1439
KARAR NO : 2018/1027
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2018
NUMARASI : 2017/237 Esas 2018/34 Karar
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/09/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen görevsizliğe hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin 09/12/2016 günü saat 23:30 da davalı … yolu şirketinin İstanbul – Bağdat ….çuş numaralı uçağına 6… numaralı bilet ile Sabiha Gökçen Havalimanında binmiş olup …barkod numaralı bagajının kaybolduğunu, davacının mağduriyetler yaşadığını, bu nedenle de bagaj kilosu ödeneği olan 2.348- TL’nin 09/12/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizin, bagaj bedeli olarak ödemiş olduğu 275- TL’nin 09/12/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizin, Bağdat’tan bagajını geri almak için Türkiye’ye dönüş bileti bedeli olan dava açılış tarihindeki döviz kuru üzerinden hesaplanacak 788- TL’nin 22/12/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizin, manevi zararı olan 2.000- TL’nin karşılanmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacının iddia ettiği bagajına ilişkin olarak bagaj etiketi ibraz edemediğinden kayıp bagaj raporu oluşturulamadığını, dava konusu olayda Varşova-Lahey Konvansiyonunun uygulanacağını, konvansiyon hükümleri gereğince müvekkilinin sorumluluğunun sınırlandırıldığını, her ne kadar davacı yan bagajının kaybolduğunu ispat edememişse de; sınırlı sorumluluk kapsamında müvekkili tarafından davacıya ödeme teklifi yapıldığını, talep edilen maddi tazminatın dayanağı ve ispat vesikası bulunmadığını, manevi tazminat şartlarının da oluşmadığını, konvansiyon gereği karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, Davacının uçuşu ticari amaçla yapıldığını gösterir hiç bir bilgi olmadığı, davanın nisbi ticari dava olmadığı gibi mutlak ticari dava da olmadığı, Davacının hizmet alan tüketici, davalının da hizmet veren konumunda olduğu, bu nedenle tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilerek dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; uyuşmazlığın havayolu taşıma işinden kaynaklanması sebebiyle Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girdiğini, TTK’nda düzenlenen bütün hususlardan doğan hukuk davalarının mutlak ticari dava sayıldığını, Yargıtay’ın son uygulamaları gereği davacı tarafın seyahat sebebinin araştırılmalı ve bu doğrultuda görevle ilgili karar verilmesi gerektiğini, bu husus araştırılmadan görevsizlik kararı verilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, hava yoluyla yolcu taşıma sözleşmesine aykırılık nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dava tarihi olan 21/08/2017 tarihinde yürürlükte bulunan “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzenmiş, aynı Kanun’un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır.” İlk derece mahkemesi de anılan yasal düzenleme nedeniyle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilerek dosyanın görevli bulunan Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bir uyuşmazlığın tüketici uyuşmazlığı niteliğinde olması için taraflardan birinin tüketici, taraflardan birinin profesyonel satıcı(sağlayıcı) ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir tüketici işleminden kaynaklanıyor olması gerekmektedir. Somut olayda davacı dosya kapsamıyla gerçek kişi tüketici, davalı taşıma şirketinin profesyonel sağlayıcı olduğu ve mesleki amaçla yapılmadığı anlaşılan yolcu taşıma işinin de bir tüketici işlemi olduğu tartışmadan uzaktır.
Görev HMK 114 mad. uyarınca dava şartı olup, re’sen inceleneceğinden, davanın açılma tarihi itibariyle taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmeye Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan davalı tarafın istinaf sebebleri yerinde görülmemiş ,başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.a gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/09/2018