Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1430 E. 2018/1028 K. 07.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1430
KARAR NO : 2018/1028
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2018
NUMARASI : 2017/878 Esas 2018/415 Karar
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/09/2018
İlk derece mahkemesince verilen yetkisizliğe ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde;davalının, müvekkili …Ltd. Şti’nin hissedarı olduğu, dava dışı ….A.Ş’nin yönetim kurulu üyesi sıfatıyla yapmış olduğu planlı, bilinçli, sistemli ve dolayısıyla kusurlu eylem ve işlemleri sebebiyle .. . A.Ş’ni zarara uğrattığını, bu nedenle bu zararın davalı …’nün tarafından tazmini gerektiğini, müvekkilinde hissedarı bulunduğu … A.Ş’nin uğramış olduğu gerçek zarar miktarı şimdilik 1.000.000- TL ‘nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalı tarafından … A.Ş’ne ödenmesini, müvekkilinde hissedarı bulunduğu … A.Ş’nin davalının hukuka aykırı işlem ve eylemleri sebebiyle uğramış olduğu zararlarının tazminini teminat altına almak amacıyla malvarlığının kafi miktarı üzerine ihtiyati tedbir konulması talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen senetle ile iddia edilen zarar faaliyetlerinin miktarı belirli olup işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün bulunmadığını, davacının …A.Ş’de hissedar olmadığı dönem ile ilgili olarak açmış olduğu sorumluluk davasında aktif husumet ehliyeti bulunmadığı,davacı şirketin her türlü talepleri zamanaşımına uğradığı,davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini, davanın esası hakkında iddia edilen zararlandırıcı eylemlerin hangi dönemde hangi kaynaklara ilişkin bir eylem olduğu dava dilekçesinde açık bir şekilde ortaya konulmadığı gibi…A.Ş fabrika binası değerinin tespitinin de hangi yöntemle yapıldığının anlaşılmadığını, davacının zararlandırıcı faaliyet olduğu iddia ettiği borçlanmaların tamamı davacı şirketin bilgisi ve kabulünde olduğunu, davacı şirketin müvekkilin…A.Ş’de tek başına hissedar olduğu dönem ile ilgili talepte bulunulamayacağı,davanın husumet , zaman aşımı yönünden aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, TTK 561. maddesinde sorumlular aleyhinde şirketin merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılacağı hükme bağlandığı ve şirket merkezinin.. .. Bölgesi …Parsel Hadımköy/Arnavutköy olduğu ticaret sicilinden anlaşıldığı, işbu davaya mahkemenin bakmaya yetkili olmadığı gerekçesiyle HMK 114/1/-ç, 114/2 ve TTK 561. Maddeleri uyarınca yetkisizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; şirket yöneticilerinin hukuki sorumluluğundan kaynaklı davaların şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceğini öngören TTK.nun 561 maddesinin kesin yetki kuralı koymak yerine seçimlik yetki kuralı öngördüğünü,bu nedenle bu davanın şirket merkezinde açılabileceği gibi genel yetkili davalı gerçek kişinin yerleşim yerinde de açılabileceğini,davalı müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesinde açılmış davada verilen kesin yetkiye dayalı usulden ret kararının hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE :TTK 555-(1)maddesinde şirketin uğradığı zararın tazmininin şirket ve her bir pay sahibinin isteyebileceği ,pay sahiplerinin ancak tazminatın şirkete ödenmesini isteyebilecekleri düzenlenmiştir. Elde ki dava,davacının ortağı olduğu dava dışı…AŞ.nin yönetim kurulu üyesi olan davalının kusurlu ve kötüniyetli eylem ve işlemleri sonucunda,…AŞ.nin uğradığı zararın davalıdan tahsili ile …AŞ.ye ödenmesi istemine ilişkin olup ” şirket yöneticilerinin sorumluluğu” davasıdır.
6102 sayılı TTK’nın 561. maddesi (mülga 6762 sayılı TTK’nın 309. maddesi ) uyarınca, sorumlular aleyhine şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde dava açılabilir. Ancak bu kural, madde metninin yazılışından anlaşılacağı üzere seçimlik yetki kuralı niteliğinde olup, kesin yetki kuralı değildir. Ayrıca her ne kadar HMK’nın 14/2. maddesi kesin yetki kuralını ihtiva ediyor ise de; madde düzenlemesi özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileri ile sınırlı olmak üzere öngörülmüş olup, ilgili hükmün somut olaya uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle, yetki hususunun re’sen gözetilmesi mümkün olmadığı halde, işin esasına girilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı olduğu şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Zira,davacı seçim hakkını davadışı şirketin ortağı davalı gerçek kişinin dava tarihi itibarıyla yerleşim merkezinin bulunduğu Üsküdar ilçesinin bağlı olduğu genel yetkili mahkeme yönünden kullanmış ve davasını İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açmıştır. Bu nedenlerle, hüküm mahkemenin davaya bakmakta görevli ve yetkili olduğu halde ,görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi kapsamında kalıp kaldırılması gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK.nun 353/a-3 maddesi gereği kaldırılmasına,”Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/04/2018 Tarih 2017/878 Esas 2018/415 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye İADESİNE”
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/09/2018